Ön hazırlıkların ikinci turu başladığında, Ebedi Cennet Alemindeki sakinlik nihayet sona erdi.
Rekabeti izlemeye davet edilen Doğu İlahi Bölgesi'nin tüm uzmanları, aynı yere uçtukları için konutlarını terk ettiler.
Ebedi Cennet Alemi'nin merkezi Ebedi Cennet Şehri'ydi, burası Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'nun ve onun ''koruyucularının'' yaşadığı şehirdi. Herkes kutsal alanlar arasında en kutsal yer olarak orayı biliyordu.
Ebedi Cennet Şehri semaya on beş bin kilometre boyunca uzanan İlahi Ebedi Cennet Kulesi'nin tam merkezinde yer alıyordu. Bunun altında Doğu İlahi Bölgesi'nin en kutsal nesnesi yer alıyordu, o da-Ebedi Cennet İncisi'ydi.
Ebedi Cennet Kulesi'nin yanında yüz elli kilometre genişliğinde "Sunulmuş Tanrı Sahnesi" vardı. Bunun anlamı üzerinde şampiyonluk için mücadele edebilecek olanlar, kesinlikle "Tanrı'nın unvanına layık olma" niteliğine sahip olacaktı.
Bu ''Sunulmuş Tanrı Sahnesi'' Kaynak Tanrı Toplantısı'nın önceki toplantılarının son savaş yeri olmuştu. Bu toplantıda yalnızca otuz iki çocuk ''Tanrı'nın unvanına layık olup'' ön hazırlıkların üçüncü turunda savaşacaktı. Daha sornasında, nihai final olan ''Sunulmuş Tanrı Savaşı,'' Sunulmuş Tanrı Sahnesinde gerçekleşecek.
Savaşı izleyen insanlar için koltukların kurulduğu ilk Sunulmuş Tanrı Sahnesi'nin etrafında kıyaslanamayacak kadar büyük bir alan vardı. Oturma alanı büyük olmasına rağmen, her zaman boş kalmıştı. Çünkü Doğu İlahi Bölgesi'nin yüz milyon kişisinden biri bile bu savaşı izlemek için yeterli niteliğe sahip değildi.
Bugün, uzun zamandır sessiz olan Sunulmuş Tanrı Sahnesi, birkaç yüz yıl içinde en kalabalık günü memnuniyetle karşılamıştı.
Çok sayıda figür farklı yönlerde uçuyordu. Her siluetin yetişimi birbirinden farklıydı ancak Ebedi Cennet Aleminde hepsi kaynak aurasını kısmak zorundaydı hatta uçarken bile yavaş bir hızda uçmaları gerekirdi.
İlk Sunulmuş Tanrı Sahnesi'nin oturma alanına vardıklarında, bu insanlar dikkatli bir şekilde indi ve koltuklarını aldı. Tabii ki, kesinlikle istedikleri herhangi bir koltuğa oturamazlardı; oturma düzeni son derece katıydı. Her koltuktan göz alıcı bir kaynak ışığı hüzmesi yükseliyordu. Kaynak ışıkların içinde farklı yıldız alemlerinin isimleri vardı ve aynı alemden gelen konukların koltukları aynı yerde düzenlenmişti. Farklı yıldız alemlerinden gelen insanlar doğal olarak karışmamıştı.
Yıldız alemlerinin oturma düzeni, Üst Yıldız Alemi, Orta Yıldız Alemi ve Alt Yıldız Alemi diye ayrılmıştı.
Kaynak Tanrı Toplantısının rekabetini izlemeye davet edilen yıldız alemleri arasında, üst alemler en fazla üç bin kişi, orta yıldız alemleri beş yüz kişi ve alt yıldız alemleri yalnızca yüz kişi getirebilirdi.
Kral diyarlarına gelince, doğal olarak onlar istedikleri kadar insan getirebilirdi.
Kuzeyde üst yıldız alemlerinin koltukları vardı, güneyde orta yıldız alemlerinin koltukları vardı ve batıda alt yıldız alemlerinin koltukları vardı.
Doğuda dört büyük kral diyarı için ayrılmış yer vardı.
Tüm kaynak gelişimcileri geldiğinde, doğu tarafındaki koltuklardan dikkatlice kaçındılar. Gelenlerin çoğu o bölgeye yaklaşmaya bile cesaret edemedi.
Kuşkusuz, bu durum kral diyarlarının mutlak gücünü ve caydırıcılığını ortaya çıkarmıştı.
Giderek daha fazla insan uçtuğu için, üç taraftaki koltuklar artık eskisi kadar boş değildi. Ebedi Cennet Alemi her zamanki gibi davetiyelerde özellikle ''cimri'' olmuştu. Tüm üst yıldız alemlerinin bir araya getirebileceği kişi sayısı toplanacak olsaydı, toplam rakam 1.4 milyonu aşmazdı.