Yun Che yavaşça boynunu tutan elini serbest bıraktı.
Ji Ruyan sanki felç geçirmiş gibi yere yığıldı ve boynunu tutarak kuru kuru öksürmeye başladı. Yun Che ona sırtını döndü ve soğuk bir sesle söyledi, "Şahsen orman ruhlarının hüzünlü durumunu gördüm ve aynı zamanda trajik bir kadere nasıl maruz kaldıklarını da gördüm... Tehditkar bakışların korkusuyla kendilerini gün yüzü görmedikleri bir yere izole etmiştiler, tüm orman ruhları, cinsiyetlerinden veya yaşlarından bağımsız olarak acımasızca katletildi...."
"Onlar kesinlikle bazı ahlaksız davranışlardan dolayı suçlu değil ve erdemli bir kişi sadece kısa bir süre onlarla temas halinde olursa saf kalplerini ve ruhlarını hissedebilirdi... Ancak, İlahi Kara Ruh Tarikatı'nın elinde öldüler! Dahası, hiç kimse geçmişte böyle bir talihsizlikle kaç tane orman ruhunun veya diğer yaratıkların karşılaştığını bilmiyor. Siyah Tüy Tüccar Loncanız bu kötü eylemlere doğrudan katılmamış olabilir, ancak bu kötülüklere yardım ettiğinizi inkar edemezsiniz... Ölümün bile senin için çok iyi olacağı kesinlikle doğru!"
"..." Ağrı hissi yavaş yavaş ortadan kayboldu, ancak Ji Ruyan hâlâ yerde felçli olarak oturuyordu. Dudakları renklerini kaybetmişti ve yanıt olarak bir şey söylemeden ağır bir şekilde nefes aldı.
"İnsanları öldürmek için Darkya Şehri'ne geri döndüm! Siyah Tüy Tüccar Loncası ve İlahi Kara Ruh Tarikatı... Yani doğal olarak hedeflerimden birisin!"
Ji Ruyan, "..."
"Şimdilik seni öldürmeyeceğim, çünkü benimle yalnız buluşmanın sebebini duymak istiyorum. Bana makul bir cevap vermek senin için en iyisi olur, aksi takdirde orman ruhların masum ruhlarını anmak için kanını kullanacağım!" Yun Che'nin buz gibi soğuk sesi şimdi daha da soğuk bir öldürme niyetine sahipti.
Ji Ruyan yavaş yavaş başını kaldırdı ve hafif bir tonda söyledi, ''Kıdemli... Gerçekten İlahi Kara Ruh Tarikatı'na bağlı insanları öldürmek mimi istiyorsun? Orman ruhlarını avlayıp öldürdükleri için mi?"
"Hepsi ölmeyi hak ediyor!" Yun Che, her kelimenin kalbindeki kasveti ifade ettiğini belli ediyordu.
Yun Che olağanüstü bir kanasusamışlık sergiliyordu, aurası Ji Ruyan'ın kemiklerine nüfuz ediyordu ancak onun surat ifadesinde korku yerine gülümseme vardı, "Bu durumda, Ruyan gerçekten doğru bahis yaptı."
Yun Che'nin gözlerine bakarak konuşmaya devam etti, "Kıdemli Ling Yun, senden Siyah Tüy Tüccar Loncamı kurtarmanı istiyorum."
"???" Yun Che kaşlarını çattı. "Siyah Tüy Tüccar Loncasını kurtarmak mı? Ne tür bir şaka bu?''
"Dürüst bir insansın. İlahi Kara Ruh Tarikatı'ndan bu kadar nefret ettikten sonra, doğal olarak Siyah Tüy Tüccar Loncamdan da aynı seviyede nefret etmen normaldir, ancak gerçek durum kesinlikle göründüğü gibi değil."
Ji Ruyan, gözlerindeki dalgalanmalar içinde hüzün ortaya çıktığı gibi dudaklarını hafifçe ısırdı. "Bir tüccar loncasının refahı veya düşüşü genellikle bir gecede olur. Bir tüccar loncasının refahını bir hanedan veya tarikattan daha uzun süre sürdürmesi çok zordur. Benim Siyah Tüy Tüccar Loncam elli bin yıldır var, Darkya Alemi'ndeki herhangi bir tarikattan bile daha uzun bir süre. Tüm Tanrı Alemi'ni göz önüne alsak bile, uzun yıllar boyunca gelişen ve zenginleşen çok az tüccar loncası var. Alt yıldız alemlerine gelince, çok az tüccar loncası var ki, bunların sayısı bir elin parmağını geçmez."
"Böyle sağlam bir geçmişi ve bol birikimi olan bir kuruluş olarak, Siyah Tüy Tüccar Loncasının temeli zaten köklü ve sahip olduğu büyük zenginlik ve prestij hakkında çok şey söylemeye gerek yok... Ancak, böyle bir tüccar loncasının itibarını iyice yok etme ve pis yeraltı ticaretine bulaşma riskini neden aldığını hiç düşündün mü? Daha fazla kazanmak? Kâr o kadar önemsizdir ki, böyle bir şey yapmaya gerek yoktur."
