Destan terler içinde yatağından fırladı. Etrafına hızlıca bakındı. Nefes alıp vermesi ve kalp atışları hızlıydı. Destan kabus gördüğünü anlamasıyla sakinleşti ve odasından çıkıp banyoya gitti. Sıcak suyu hazırladı ve kendini suya bıraktı. Sıcak su onu rahatlatmıştı. Bir süre sonra çıktı ve kıyafetlerini giydi. Saçlarını taramak için eline bir tarak aldı ve aynanın karşısına geçti. Destan aynaya bakınca neredeyse korkudan ölecekti. Aynadaki yansımasında siyah saçlı siyah kaşlı, küçük burunlu birisi vardı ama gözleri kızıl renginde ve gözlerin içinde de siyah halkalar vardı. Görünüşü aynıydı ama gözleri farklıydı sanki bir iblisin gözlerine sahipti. Destan hala kabusta olduğunu düşünüp kendi parmağını ısırdı ancak kabustan uyanmamıştı. Bütün bunlar gerçekti Destan dün gece yatmadan önce kendisine bakmıştı. Yorgun gözüküyordu
ama gözleri normaldi. Destan ne yapacağını bilemez halde banyoda bir ileri bir geri gidip durdu. Dışarıya nasıl çıkacaktı, herkes ondan korkacaktı buna kendi ailesi de dahildi. Uzun süre düşündükten sonra bile kararsızdı ne yapmalıyım diye düşünürken Mai'nin sesi mutfaktan geldi."Destan hadi yemeğin hazır, ben daha babanın öğlen yemeğini götüreceğim hızlıca yıkanıp çık banyondan."
Destan yeniden aynaya baktı gözleri bir iblisin gözleri gibi kızıl renginde ve içinde 3 tane halka vardı. Kabusunda gördüğü gözler şuanda kendi gözleri olmuştu. Destan sağ eline istemsizce baktı elinde sarı bir yanık lekesi gibi bir iz vardı. Banyodan çıktı ve mutfağa yöneldi. Kafasında bir çok sahne canlanıyordu. Tüm sahnelerde ise Mai ondan korkuyor ve ona canavar muamelesi yapıyordu. Destan başı eğik bir vaziyette masaya oturdu. Mai, Destan'ın bu halini görünce güldü ve konuşmaya başladı.
"Sana dün için kızgın değilim sadece endişelendim o kadar. Kafanı neden önüne eğiyorsun ki beni yakışıklı kardeşimin yüzünden mahrum bırakmayacaksın değil mi?"
Destan kafasını yavaşça kaldırdı. Mai ile göz göze geldiler.Mai Destan'ın dış görünüşünü iyice inceledi.Destan Mai'nin onun gözlerine baktığını görünce iyice tedirgin oldu.
"Bugün farklı mı gözüküyorsun? Sana bakınca nedense gözlerin dikkatimi çekti. Bugün sanki daha siyah.Kömür gibi gözlerin var."
Destan, Mai'nin sözleri ile kötü düşüncelerden kurtulup kendine geldi. Gözleri normal miydi? Belkide sadece kabusun etkisinde kaldığı içindir diye düşündü.
"Siyah mı?"
Mai kafasını onaylar biçimde salladı. Destan yeniden koşup aynaya bakmak istedi gözlerinin kızıl olmasını istemiyordu. Masadan kalkıp aynaya yöneldi. Mai ise onu izliyordu Destan boy aynasının karşısına geçip kendine baktı. Aynadaki yansımada Siyah saçlı, siyah kaşlı, küçük burunlu ince kırmızı dudaklı bir çocuk vardı ama gözleri kızıl renginde ve içinde siyah halkalar vardı. Mai de onun arkasına geçip onun yansımasına baktı.
"Yakışıklı olmuşsun. Saçlarını yukarı doğru tararsan daha da yakışıklı görüneceğine eminim."
Destan aynadaki yansımadan Mai'nin yüzüne baktı. Kafası karışmıştı neden Mai onun gözlerini göremiyordu. Belki de Mai yetişimci olmadığı içindir diye düşündü. Ancak gözlerini yetişimci olan birisi fark ederse o zaman hayatı tehlikeye girebilirdi. İnsanlar çocuklarını hep iblis hikayeleri ile korkuturdu. İblisler çirkin suratlı kızıl gözlü varlıklar olarak tasvir ederlerdi. Destan tekrardan dönüp masaya oturdu ve yemeğini yemeye başladı. Dün yaralanmış ve sesi kısılmıştı ancak bu sabah hiçbir şeyi yoktu tek sıkıntı gözleriydi onuda şu anlık kimse görmüyordu. Mai bir sepete yemekleri koydu. Yemekleri Samuel'e götürecekti. Samuel büyük bir iş imkanı yakalamıştı ve çok yoğundu bu yüzden eve hiç gelmemişti. Destan da Mai ile babasının yanına gitmek istiyordu. 6 ay sonra Samar şehrine gidecekti ve bu zamanı babası ile birlikte geçirmek istiyordu.Annesi ondan babasına bakmasını istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...