Yeryüzü ve gökyüzü güçlü ruhsal enerji ile dalgalanırken kulakları sağır eden bir kükreme duyuldu. Devasa Meka şehrinden yayılan güç dalgası gökyüzünde duran hava araçlarını geriye doğru savururken araçlarda bulunan insanlar bir yerlere tutunmaya çalışmıştı. Bir çok kişi yayılan ruhsal enerji yüzünden bayıkırken güçlü uzmanlar Mekadan yükselen dev patlamaya korkuyla bakıyordu. Gökyüzünde güçlü bir lider gibi duran Tanroq kanatlarını açtı ve tüm ihtişamıyla parlarken güçlü bir kral edasıyla yeniden kükredi. Kara Yılan korkuyla özgür kalmış silah ruhuna bakarken sert bir şekilde yutkundu.
"O... O neden bu kadar canlı görünüyor?"
Karin sarsıntı yüzünden yaralanan insanlar ile ilgilenirken kafasını çevirdi ve Kara Yılan'a baktı.
"Canlı mı görünüyor? O bir silah ruhu yani pek canlı sayılmaz. Üstelik birleşme için kullanıldı. Yani silah formu dağıldı. Pek fazla yaşayacağını sanmam."
Kara Yılanın yanına Samar şehrinin yeni generali geldi ve General gökyüzünde duran ejderhaya baktıktan sonra gözleri korkuyla açıldı.
" Bu... Bu da ne böyle? O... O çok güçlü görünüyor! Kara Yılan haklı o... Sanki maddeleşmiş gibi. Pulları normalden daha parlak. Hayatım boyunca siyahın bu kadar parlak olduğuna şahitlik etmedim. "
Tanroq kafasını çevirdi havada duran araçlara baktı. Ejder insanları gördükten sonra öfkeyle kükredi. Kyara ejderin yetişkinin kötü olduğunu anladı ve hemen emir verdi.
"Hava araçlarını terk edin!"
Kyara emir verene kadar Tanroq çoktan siyah bir küre oluşturmuştu. Ejder tereddüt bile etmeden saldırdı. Devasa küre hava araçlarına doğru gelirken insanların kalpleri korkuyla dolmuştu. Kara Yılanın gözleri simsiyah tonda parlarken adam dişini sıkıyordu. Ejderin saldırısı bir anda oluşan büyük siyah bir portaldan geçmişti. Kara Yılanın kulaklarında kan gelirken adam dişini sıktı ve yeni bir portal oluşturdu. Tanroq üzerinde beliren portala baktı. Tanroq portalın içinden gelen saldırı ile vuruldu ve koskoca ejder yere doğru düştü. Kara Yılanın gözlerinden, kulaklarından, ağzından ve burun deliklerinden kan sızdı. Adamın son gördüğü şey onu yere düşmesini engelleyen generalin kollarıydı. Karin hemen Kara Yılanın başına geldi ve adama ilk müdahaleyi yaptı. General Kyara derin bir nefes aldı ve öfkeyle tekrar emir verdi.
"Geri çekilin! Bu vahşi şey hepimizi yok edecek!"
Hava araçları son hızlarıyla bölgeyi terk etmeye başlarken general parmağındaki kızıl yüzüğe dokundu ve konuştu.
"Lord Destan geri çekiliyoruz! Neredesiniz?"
Kadın bir süre bekledi. Ancak yüzükten geri dönüş alamayınca aklına kötü olasılıklar gelmeye başlamıştı.
"Lord Destan?"
Kadın bir kere daha sorduğunda sesi epey endişeli çıkmıştı. Kadının parmağındaki yüzük parladı ve boğuk bir ses duyuldu.
"Ben iyiyim general. Güvenli bir mesafeye kadar geri çekilin. Patlama yüzünden sizden çok uzağa gittim. Yakında yanınızda olurum."
Kadın duyduğu sesle birlikte rahatlamıştı. Destan güvendeydi ve yakında onlara katılacaktı. Kadının şimdi düşünmesi gereken şey Tanroq'u nasıl yenebilecekleriydi. Tanroq çok güçlü bir silah ruhuydu ve Meka şehrini tek bir saldırıda yok etmişti. Şehirden geriye sadece bir kaç tane şehri korumak için yapılmış duvar kalmıştı. Geri kalan her şey yok olmuştu. Destan ise parmağındaki yüzüğe son kez bakış attı ve kafasını kaldırıp yerde boylu boyunca uzanmış olan Tanroq'a baktı. Ejder kendi saldırısı yüzünden afallamıştı. Ejder ayağa kalkmaya çalıştığı anda Destan elini kaldırdı ve Destan'ın elleri masmavi tonda parlarken alnında Mavi Hilal dövmesi tüm ihtişamıyla parlıyordu. Ejderin simsiyah pulu buzlarla kapanırken ejder kafasını kaldırıp önünde duran kıpkırmızı gözlere sahip siyah varlığın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Siyah varlık bir kaç dakika önce buzla çevrelenmiş bir bölgenin içinden çıkmıştı. Tanroq önündeki ruhtan kat be kat güçlü olduğunu bilmesine rağmen önündeki şeye istemsizce saygı duyuyordu. Çünkü önündeki şey onu tamamen buzla kaplamıştı. Tanroq önündeki şeye baktı ve öfkeyle kükredi. Ejderin pis nefesi Destan'a ulaştığında Destan gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...