Tera Şehrinde büyük bir hareketlilik yaşanıyordu. Surlardaki devasa kapılar açılmış ve içeriye binlerce asker girmişti ve girmeye de devam ediyordu. Surların üzerinde bir kadın dik bir şekilde duruyordu. Kadının sarı saçları esen rüzgarla savrulurken kadının yüzündeki mor maske kadının yüz ifadesini tamamen gizliyordu. Kadının yanında genç birisi belirdi. Bu kişininde yüzünde mor bir maske vardı. Oğlan aşağıdaki insanlara baktı ve soğuk bir şekilde konuştu.
"Bu yaptığımız yanlış Efendi Catherine... Kara Taç onların içinde... Bunu hissedebiliyorum."
Catherine bakışlarını avcı bir kuş gibi insanlara dikmişti. Kadın derin bir nefes verdi ve soğuk bir şekilde konuştu.
"Kara Taç her halükarda bu şehre sızacaktı zaten. Lord Samuel'i ben ve Edgar bir kaç kez uyarmamıza rağmen bizi dinlemedi. Samuel'in aklından ne geçiyor bilmiyorum ama...Eğer Kara Taç, Destan'a zarar verirse..."
"Kara Taç kimseye zarar veremez abla."
Catherine arkasına döndü ve kız kardeşine baktı. Nira'nın yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Catherine kız kardeşine baktı ve soğuk bir şekilde konuştu.
"Nira, senle benim aramda daima bir uçurum oldu. Sen ölümcül olan şeyleri daima en son düşündün. Bense daima ilk olarak! Sen kılıcı korunmak için öğrenirken ben kan dökmek için öğrendim. İşte senle beni ayıran bu detay yüzden sen hayatları koruyan bir formasyon ve bilim insanı oldun. Bense bir asker! Kara Taç'ın etkisi tüm kıtayı sarstı. Koskoca kıtada sadece 3 şehirde başarısız oldular. Sayıları çok fazla..."
Nira derin bir nefes aldı ve ciddileşti.
"Abla eğer onlar ortaya çıkarsa emin ol onları ilk ben öldürmek için harekete geçeceğim. Kara Taç, Lord Samuel'in bu krallık toplantısı aracılığıyla şehre sızıp Destan'ı öl..."
"O zaman Lord Samuel'i parçalara ayırırım! Bunu bizzat kendisine de ilettim! Benim Destan'a bir can borcum var. O çocuk artık benim için en kıymetli kişi. Ona zarar gelirse önüme çıkan herkesi yok ederim!"
Catherine öfkeyle konuştu. Simon derin bir nefes verdi ve sessizce gelen insanları izledi.
Tera'ya akın akın insanlar geliyordu. Çünkü Kara Taç tüm kıtada adeta toplu suikast yapmışlardı. Arien, Kawmi kıtasında bulunan bir krallık olmasına rağmen kralları öldürülmüş ve yeni kral daha tahta çıkmamıştı. Arien krallığı şuanda şehir devletlerine ayrılmış gibiydi. Ancak bir hafta önce Kara Taç ortaya çıkmıştı. Onların çıkmasıyla tüm şehir lordları nedensiz bir şekilde hedef haline dönmüşlerdi. Kara Taç'ın ilk hedefi Arien'in gelecekteki kralı gözüyle görülen kişisi, yani Destandı.
Destan ilk saldırıyı bir şekilde savuşturmuş ve hatta içlerinden bir kişiyi öldürmüştü. Ancak Kara Taç bu yenilgiden sonra sadece geri çekilmişlerdi. Hedefleri ise hala değişmemişti. Şehir Lordlarını bulup öldüreceklerdi. Kara Taç Destanda ki başarısızlıklarından sonra Sulta Şehrine hareket etmişlerdi. Sulta Şehri, onlar harekete geçtiği sırada Güneş Krallığı tarafından kuşatma altındaydı. Güneş krallığı bu kuşatmayı yöneten generali değiştirmişti. Yeni Generalde hızlıca görev yerine gelmişti. Kara Taç önce o generalin kellesini almıştı. Onların yaptığı bu suikast askerlerin iradesini tek gecede kırmıştı. Sulta Askerleri ise Kara Taç'ın bu hamlesi ile düşman kuşatmasını güçlü bir karşı saldırı ile kırmışlardı. Sulta'nın şehir lordu gelen bu ufak birliği şehrine davet etmiş ve o gece de tüm askerlerin gözü önünde katledilmişti.
Kara Taç üyeleri Sulta'nın Şehir Lordunun kellesini aldıktan sonra Arien'in başkenti Karda şehrine gitmiş ve tekrardan tüm askerlerin ve Kızıl birliği üyelerinin gözü önünde Karda'nın Şehir Lordunu katletmişlerdi. Kara Taç daha sonra Kuan ve Karmi şehirlerine sızmış ve o şehirleri yöneten liderleri öldürmüşlerdi. Kara Taç'ın en son ki hedefi Samar olmuştu. Ne yazık ki Samar'ın savumasını hızlıca atlatıp Samar'ın Şehir Lordunu da acımasızca öldürmüşlerdi. Arien krallığında geriye sadece tek bir şehir ve tek bir şehir lordu kalmıştı. Tera Şehri ve onun zeki yöneticisi Destan! Destan'ın izlediği yol diğer şehir lordlarına nazaran onu daha tehlikeli yapıyordu. Üstelik Destan'ın arkasındaki güç diğer lordlardan daha fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...