Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)

88.Bölüm:Buzul Kraliçesi...

Mızraktan muazzam bir ruh gücü yayılıyordu. Jack mızrağa şaşkın şaşkın bakarken Mızrağın ardında bir görüntü belirdi. Siyah sakallara ve saçlara sahip ayrıca üzerindeki zırhta Kızıl bir Hilal arması olan bir adam Destan'a bakmaya başladı. Destan başını eğdi ve gördüğü kişiyi selamladı.

"General Ramas'ı selamlıyorum. Babam sizden bahsetmişti. Siz onun iki yıl çabalayıp öğrendiği tekniğin sonuncunda  doğdunuz öyle değil mi? Bir gün sizinle tanışacağımı hiç düşünmezdim."

Mızraktan kudretli ve tok bir ses duyuldu.

"Evet Destan! Baban beni o teknik sayesinde elde etti. Aslında babandan başkasına gözükmeyi pek sevmem. Ama sen babanın kurtulması için elinden geleni yaptın sen gerçekten çok iyi bir evlatsın. Ben, sen ve o masumlar için bu mızraktan ayrılıp Ruh taşının muhafızı olmaya hazırım. Nede olsa sen güçlü bir Ruh Taşıyıcısısın içindeki tüm ruhlar sana minnetarlar. Ama sana bir şey sormak isterim? O kadar masumun arasında kötüler de var. Onlar ne olacak?"

Destan derin bir nefes aldı. Ramas haklıydı. Kara Loncadan gelen sayısız insan vardı ve hepsi de hayatları boyunca kötü şeyler yapmışlardı. Şimdi hepsi ölmüşlerdi ve bu formasyon yüzünden Ruhlar bölgesine geçemiyorlardı. 

"General Ramas aslında hepimizin düşüncesi çok yanlış. Bizler masumları koruyoruz diye kan akıtıyoruz biz buna iyiliğin yolu diyoruz. Onlarda masumları öldürerek bu bizim yolumuz diyorlar ve biz onların yoluna kötü diyoruz. Savaşta çocuklar ölüyor. Neden? Çünkü o çocukların başındaki yönetici onları görmüyor ve korumuyor. O çocuklar ölmediği zaman ustam gibi esir düşüyor ve bu kötü yolda can vermek için eğitiliyorlar. Bazıları benim yada ustam kadar şanslı olamıyor ve sadece başkalarının yolu uğruna ölüyorlar. Benim yolumda kanlı olacak çünkü ben Kara Loncanın düşüncesine sahip olanları bulup hepsini yok edeceğim ve masumları korumayan kralları, yöneticileri,komutanları teker teker yok edeceğim ve masum olanları koruma altına alacağım. Ama masumluk sadece geçici bir kavram bir gün masum dediğimiz bir bebek ileride kandan nehirler yaratan bir katil olabilir. Ancak kimse geleceği tam olarak bilemez buna Kahinler de dahil. Benim tek düşmanım Kara Lonca değil. Masumların geleceğinin karartanlar olacak! Ben o kötü insanlara bir şans verebilirim. Ama ikinci şansları asla olmaz!"

Ramas önündeki çocuğa baktı. Aklına ilk gelen şey bu çocuğun muazzam bir lider olacağıydı. Bu çocuğun geleceğini merak ediyordu. Gerçekten büyük insanları kızdıracaktı ve uzun bir ömrü olmayabilirdi ama Destan da gördüğü ışığı hiçbir liderde görmemişti. Buna Samuel de dahildi. Destan hepsinden farklıydı.

"Evlat sana yardım edeceğim ama seni uyarayım bu düşünce ile fazla yaşamazsın. Çünkü savaşlar daima olacaktır Savaşlar krallara toprak, şan, şöhret ve para kazandırır. Senin şu yöneticileri suçlaman kralları öfkelendirir haberin olsun."

Destan gülümsedi. 

"Eğer Kral, kral olmayı bilmiyorsa elbette bilen birileri çıkacaktır. Eğer benimle düşman olurlarsa o zaman bende geri adım atmam ve sonuna kadar zorlarım. Bu işin sonunda birisi elbette boyun eğecektir."

Ramas kafasıyla onayladı. 

 "Hadi Yapalım şunu bakalım gelecek bize neler gösterecek." 

Destan gülümsedikten sonra meydanda bulunan Kral heykelinin önünde geldi ve oraya kurulan formasyonu inceledi. Zihninde sayısız bilgi dolaşmaya başladı. Destan başının ağrımaya başladığını hissetti. Gerçekten kafasında çok fazla yük vardı. Jack onun yanına geldi ve ona bir bardak  Seher çayı uzattı. Destan çayı hızla içti ve işine devam etti. Jack, Kral'ın heykeline bakarken konuştu.