Lara odanın içinde beliren adamı görünce sert bir şekilde yutkundu. Şuan karşısında Samar şehrinin efsanesi duruyordu. Onun adı herkes taradından Samarın Kızıl Vahşisi olarak biliniyordu. Adam odanın içindeki insanlara teker teker baktı gözleri en son Destan'ın üzerinde durdu. Destan karşısında gördüğü adamın normal birisi olmadığını tek bakışta anlamıştı. Adam, Destan'ı uzunca bir süre inceledi daha sonra ise enerjisini Destan'a yönlendirip onun seviyesini ölçmeye çalıştı. Adamın enerjisi Destan'a ulaştığı anda sarı taş adamın enerjisini hunharca emmeye başladı. Vahşi'nin suratındaki sert ifade bir anda değişti adam Destan'a bir mücevhere bakıyormuş gibi baktı. Destan bu bakışlardan biraz rahatsız olmuştu. Adamın enerjisi sarı taş tarafından emilmişti Destan sırrının açığa çıktığını düşünmeye başladı. 2 hafta önceki olaydan beri ne zaman kendi yansımasına baksa gözleri bir canavarın gözleri gibiydi. Vahşi enrjisini yeniden Destan'a gönderdi sonuç ise değişmemişti sarı taş Vahşi'nin gönderdiği enerjiyi emmişti. Vahşi daha fazla Destan'ı incelemedi ama içten bir kahkaha attı. Odada bulunan herkes onun Destan'ı incelediğini biliyordu ancak onun bir anda gülmesi ortamdaki gerilimi artırmıştı. Vahşi gülmesini bitirdikten sonra konsey üyelerine döndü suratında ciddi bir ifade vardı.
"Şey aldığım bir bilgiye göre birisi sizi öldürmek ile tehdit etmiş yanlış mıyım?"
Konseyin kıdemlisi saygıyla cevapladı.
"Evet efendim sorguladığımız şu velet bizi öldürmekle tehdit etti."
Vahşi arkasında duran Destan'a tekrardan bir bakış atmasıyla onun ne iş ile uğraştığını anlamıştı ve daha sonra sağ eli ile Destan'ı göstererek konuştu.
"Şu taş işçisi olan çocuktan mı korktunuz? Ha suçu ne bunun evinizin camına taş atarak kırdığı için mi onu sorguluyorsunuz?"
Karl, Vahşi'nin tek bir bakışla karşısındaki çocuğun taş işçisi olduğunu anlamasına şaşırdı. Ancak Karl, Vahşi'nin yanıldığını düşünüyordu ona göre Destan büyük bir lonca tarafından buraya gönderilmişti. Karl karşısındaki adama durumu saygılı bir şekilde izah etmeye çalıştı.
"Efendim o çocuk şehre kristex otu sokmaya çalışırken yakalandı. Sizde biliyorsunuz ki bu tür yasaklı bitkiler şehre sokulmamalı. Bizler buraya şehir lordu tarafından atandık ve bize yapılan her hareket veya hakaret bizzat şehir lorduna yapılmış sayılır. Bu çocuğu öldürmek bizim için çocuk oyuncağı ancak sizde biliyorsunuz ki bu çocuğu öldürmemiz durumunda şehir lordu kellelerimizi alır."
Vahşi sırıtarak Karl'a baktı. Karl bu bakışın kötüye alamet olduğunu hemen anlamıştı. Bugün büyük bir olay olacağı açıktı çünkü Vahşi bir olaya karışırsa mutlaka kan akardı.Buraya gelme sebebi bir çocuğu öldürmek olmadığı Destan'a olan bakışlarından belliydi.
"Kristex otu mu? Hımm sanırım Kaptan Zaheer bu otun kullanımı biliyordur. Otlar, böcekler, iksirler benim uzmanlığım değil ama ben insanları gözlerinden tanırım. Ben uzun zamandır buradaydım tüm olaylara bizzat şahit oldum. Sizler masum bir çocuğu koruyan kadına ağır ceza verirken o çocuğa saldıran kişiyi bir günlük hücre hapsine koyuyorsunuz. Bu mu sizin adaletiniz? Size benim adaletimi tattıracağım. Bu odada tam olarak 6 tane suçlu var ve ben onları bugün ağır ceza departmanında katletmeye geldim. Bu yetki bana bizzat şehir lordu tarafından verildi. "
Konsey üyeleri duydukları karşısında ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Vahşi onlara bu odada 6 kişinin suçlu olduğunu söylemişti ve odada Vahşi de dahil olmak üzere 10 kişi bulunuyordu. Yani konsey üyelerinden birkaçı veya tamamı Vahşi tarafından suçlu ilan edilmişti. Vahşi elinde bulunan kızıl renkteki yüzüğe dokundu. Odada bir anda 4 kişi belirdi. Hepsinin yüzünde maske vardı ve onlarda Vahşi gibi kızıl kıyafetler giymişlerdi. Onlar krallıktaki Kızıl Birliğinin üyeleriydi. Kızıl Birliği krallıktaki en büyük güçlerden biriydi. Sayıları az olsa da kimse onları kışkırtmayı göze alamazdı. Çünkü Kızıl Birliği acımasızdı. Kızıl Birliğinde bulunan insanlar normal kişiler değildi her biri dahi olarak adlandırılıyordu. Kızıl birliğinden bir üyenin çevrede görülmesi büyük bir olay olarak adlandırılırken 5 kişinin bir anda bu odada olması işte bu ölüm demekti. Vahşi'nin 6 suçluyu katletmeye geldim demesi bu odadaki herkesi korkutmuştu. Destan'ın duyguları karışıktı o başına gelebilecek olaylardan bir yandan korkarken diğer yandan korkmuyordu. Destan bu durumu bir çok kez yaşamış gibiydi. Sanki içinde onun yerine karar veren başka bir varlık varmış gibi hissediyordu. Onun varlığını ilk hissettiği zaman haydutların liderini öldürdüğü zamandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...