Destan karşında ki kıza bakıyordu. Kızın kızıl saçları havaya yükselmiş gözleri parlıyordu. Destan eğitim zırhının seviyesini 1'e kadar düşürdü. Hızı bir anda arttı ve Haru'nun önünde belirdi. Kız Destan'ı bir anda önünde görünce kendini çaresiz hissetti. Eğer gelen saldırıyı durdurmazsa kaybedecekti ancak eğer kendi saldırısını yarıda keserse o zaman daha büyük bir hasar alacaktı. Destan yumruğunu kızın suratına vurmak üzereydi ki arenada bir figür belirdi ve Destan'ın saldırısını durdurdu. Bu kişi Haru'nun ustasıydı. Kadın Destan'ın arenanın öbür tarafına fırlattı. Havada birkaç takla attıktan sonra Destan ayaklarının üzerine düşmeyi başardı ve kadına baktı. Kadın elini Haru'nun göğsüne koydu ve Haru'nun kızıl saçları değişmeye başladı. Haru'nun eski haline gelmesi uzun sürmemişti. Haru dizlerinin üzerine düştü, ağzından kan sızıyordu. Kadın öğrencisini bu halde görünce sinirlenip Destan'a saldırmak istedi. Arena bir anda titredi ve arenanın içinden 5 tane zincir çıktı. Bu zincirler ruh enerjisiyle oluşmuştu. İki zincir kadının ayağına ikisi ellerine sonuncusu ise kadının boğazına bağlandı.
Parşömen arenanın ortasında belirdi. Daha sonra yanarak kül oldu. Havada bazı harfler bırakmıştı. Harfler bir araya gelerek uzun bir cümle oluşturdu. Havada ' Kazanan kişi meydan okunan taraf, bu iki kişinin hayatını elinde bulunduruyorsun, kararın sonradan değiştirilemez.' yazıyordu. Destan maçı kazanmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Şimdi bir karar alması gerekiyordu. Destan derin bir nefes aldı. Yavaş yavaş arenanın ortasına geldi elinde bir anda siyah hançer belirdi.
"Sence ne yapacak Vahşi. Onları öldürecek mi?"
Maskeli adam Destan'ı izliyordu onun ne yapacağını merak ediyordu. Vahşi ise oturmuş Destan'ın vereceği kararı bekliyordu.
Destan eliyle Haru'nun ustasını gösterdi.
"Bu müsabaka benimle onun arasındaydı. Bu yüzden sizden ricam vereceğim karar için bana kızmamanız."
Kadının gözlerinde korku vardı bu çocuk onun öğrencisine doğru ilerliyordu.
"Yapma beni öldür onu değil. Ben ona doğru rehberlik edemedim suçlu benim, onu öldürme yalvarırım sana beni öldür onu affet!"
Destan, Haru'nun yanına geldi, kız yere oturmuş başı eğik bir vaziyetteydi. Onun yüzünden ustasının hayatı tehlikedeydi. Destan eliyle kızın başını kaldırdı. Kızın öne düşen saçlarını tutup onun kulağının arkasına yerleştirdi. Kızın yeşil gözleri dolmuştu. Artık kendi canını değil ustasının canını düşünüyordu.
"Lütfen ustamı bu meseleden ayrı tut onun bir suçu yok. O sadece beni korumaya çalıştı."
Destan kızın ustasına baktı.
"Aslında onun suçu senin gibi şımarık bir kızı öğrencisi olarak almaktı."
Kız ağlamaya başladı. O böyle bir duruma düşeceğini asla düşünmemişti. Destan hançeri kaldırdı.
"Yapma onu değil beni öldür yalvarırım yapma!"
Haru'nun ustası hareket edemiyordu bu zincirler onu kısıtlamıştı. Destan hançeri tutup yere sapladı. Olayı izleyen herkes Haru'nun öleceğini düşünmüştü ancak Destan ona saldırmamıştı. Destan, Haru'ya yaklaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Haru'nun dudakları titriyordu Destan ayağa kalktı ve arenayı terk etti. Haru boş gözlerle yerde duran hançere bakıyordu. Destan onu öldürmemişti ama öldürmekten beter bir hale sokmuştu. Haru'nun ustasının üzreindeki sınırlama kalktı. Kadın hızla koşup öğrencisine sarıldı.
"Özür dilerim Haru seni koruyamadım. Özür diler..."
"Asıl ben özür dilerim usta bencilce davrandım. Ben küçüklüğümden beri her şeye sahip oldum. Bugün de istediğim şeylere sahip olacağımı düşündüm usta. Lütfen beni affedin bir daha sizin sözünüzden çıkmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...