113.Bölüm: Geleceğin Kabusları

3.6K 357 60
                                    


İnsanların hepsi Casper'in sözlerinden sonra beyninden vurulmuşa döndü. Bu çocuk kafasına estiği gibi koca şehri ele geçirdiğini söylüyordu. İnsanlar silahlarını çektiler ve öfkeli gözlerle Casper'e bakmaya başladılar. Silas gülümsedi ve gözleri parladı. İnsanlar ondan yayılan korkunç aurayı hissedince saldırmaya cesaret edemediler. Ancak bu kadar insana karşı Silas'ın bir şey yapamayacağını düşünüyorlardı. Bir adam öfkeyle Casper'e baktı ve konuşmaya başladı.

"Çocuk hayatına değer veriyorsan haddini bil! Sen kim oluyorsun ki şehri ele geçirdiğini söylüyorsun!"

 Casper elini açtı ve Luisa'ya baktı kadın gülümsedi ve onun eline bir taş koydu. Casper'in gözleri parladı insanlar bir anda ortaya çıkan güç yüzünden nefes alamadıklarını fark ettiler. Casper gülümsedi ve fısıldadı.

"Buraya gelin!"

Bir anda tüm binaların içinde çevresinde silahlı ruhlar belirdi. Casper bedenine dolan güçle konuşmaya başladı.

"Ben Casper! Ruh Hırsızıyım! Bu şehri düşman istilasından kurtarmak için gerekirse hepinizi öldürür ve ruhlarını ile burayı savunurum. İtirazı olan var mı?"

İnsanlar çevrelerinde ki silahlı ruhları görünce gözlerinde korku belirmişti. Casper yeterince güç gösterisi yaptığını düşündü ve ruhları geri çağırdı. Bu kadar ruhu kontrol etmek çok zordu ancak belli etmemeye çalışmıştı ve başarılı da olmuştu. İnsanlar silahlarını indirdiler ve Casper'e korkuyla bakmaya başladılar.

"Pekala bu bir darbe değil! Şehir lordu işini doğru yapıyor benim gözüm onun yerinde falan değil ben sadece iç savaş olmasını istemiyorum. O yüzden elimdeki bu güç ile sizi itaat ettiriyorum! Savaşlara artık bir son verilmeli çok fazla insan acı çekiyor bunu engellemek ister..."

Sonya bir anda Casper'in önünde belirdi ve öfkeli bir şekilde konuştu.

"Senin gibi bir ruh hırsızı savaşlardan beslenmiyor mu? Yalan söylemeyi kes! İç savaş yaşanmasın diye yapıyormuş. Siz Ruh Hırsızları birer pisliksiniz! İstediğiniz bir ruhu elde ediyorsunuz ve o ruhun geride kimleri bıraktığına bakmıyorsunuz!"

Casper derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

" Ruh Hırsızları ile ne derdin var bilmiyorum. Benim emrimdeki ruhların hepsi Kara Loncadan elde ettiklerim. Kusura bakma ben bir ruh hırsızıyım ama kardeşime bir söz verdim. Kötü olmadıkları sürece hiçbir insanın ruhunu almayacağım. Şimdi sana yeniden soruyorum Sonya! Bizimle misin?"

Kız öfkeyle Casper'e baktı ve eliyle onu göstererek konuşmaya başladı.

"Savaş başladığı zaman şehir için savaşacağım. Ama senin gibi bir hırsız için asla savaşmam! Mümkünse suratını bir daha görmeyeyim!"

Casper gülümsedi ve derin bir nefes aldı ve Silas'a baktı.

"Silas o kağıtta ne yazıyor merak ettim, ancak önce karargaha gidip hazırlık yapalım! Bir de Kara Loncadan elde ettiğimiz ganimetlere bakalım."

******

Destan evinin salonunda bir masanın üzerine oturmuş diğer şehirlerde yaşananları izliyordu. Tek gözü bantlı olan adam önündeki görüntülere baktı ve yüzündeki sakalları ile oynadı.

"Bu muazzam bir şey diğer şehirlerde yaşananları buradan izliyorsun insan önündeki şeye bakınca kendini ilahi bir varlık gibi hissediyor. Bu teknolojinin hava araçlarında kullandığını mı söylemiştin Destan, gerçekten Meka'nın teknolojisi hafife alınmayacak cinstenmiş. Epey bir destekçimiz var sanırım Samar , Kuan , Maevi ve Sulta şehri direnişi destekliyor. Karda ve Harmi şehri ise oldukça öfkeli. Maevi şehrimde ki çocuk çok güçlü. Sayısız ruha sahip, kim bu velet?"

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin