Jack evden ayrıldığından beri durmadan koşuyordu. Arkasında hissettiği enerji onun takip edildiğine işaret ediyordu. Jack dar sokaklara girdi ve hızını biraz daha arttırdı. 5 siyah giyinmiş ve yüzlerinde siyah bir maske olan kişiler de Jack'e yetişmek için hızlandılar. Jack kaçıyordu ama her defasında aynı yerlere giriyordu. Maskeli adamlardan biri yanındaki kadına sordu.
"Onu neden takip ediyoruz. Baksana bizden kaçmak gibi bir niyeti yok! Eğer Kızılların karargahına gitseydi çoktan ulaşırdı. Neyi amaçlıyor!"
Kadın da bu sorunun cevabını bilmiyordu. Onlara sadece o evden çıkan kişileri takip edip öldürme görevi verilmişti. Jack çıkmaz yola girince siyah maskeli adam bir kahkaha attı.
"Aptal şehre daha yeni gelmiş anlaşılan yanlış tarafa döndü. Artık onu rahatlıkla öldürebiliriz."
Dört kişi çıkmaz sokağın girişine geldiler karşılarına baktıklarında şaşırmışlardı.
"Kimse yok! Nereye gitti bu adam?"
Enerjilerini saldıklarında Jack'in burada olduğunu hissediyorlardı ama ortalıkta kimse yoktu. Kadın yanındakilere baktı.
"Diğer kardeşimiz nerede?"
Adamlar etraflarına baktılar. Son kişi yoktu onlar yola beraber çıkmışlardı. Çatıda siyah bir kıyafet giymiş bir adam belirdi. Ellerini dizine koydu ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Yüzünde maske olsa da yorulduğu belliydi. Eli ile arkasını gösterdi.
"Şu...tarafa...kaçtı. Doğa enerjisi delirmiş vaziyette onun izini kaybetmeden yola çıkalım."
Beşli hemen adamın gösterdiği yere yöneldiler. Beşli bir meydanda durdular kadın etrafına bakındı.
"Lanet olsun doğa enerjisindeki bu dalgalanma neyden kaynaklanıyor. Şu herif enerjisini her yere bıraktı ve bizi atlattı."
Maskeli adamlardan biri kadına baktı ve sordu.
"Sadece sen ve ben kaldık şimdi ne yapacağız?"
Kadın derin bir nefes aldı.
"Kızıl Karargaha saldıracak ekibe katılacağız sonra... Ne sadece sen ve ben mi kal..."
Kadının gözleri büyüdü karnına baktığında yeşil bir kılıç onun karnını saplanmıştı. Siyah maskeli adamın gözlerini kadın ilk defa görmüştü sarı gözler bu ekipte kimsenin gözü sarı değildi. Adamın gözleri gri bir şekilde parladı. Kadın tüm bilgilerinin bu adam tarafından öğrenildiğini hissediyordu. Adam yüzündeki maskeyi çıkardı yakışıklı yüzü ortaya çıkmıştı. Kadın adama şaşırmış bir şekilde bakmaya başladı.
"Gri Akrep..."
Jack kılıcını çekti ve kadının başını gövdesinden ayırdı. Kadın da diğer üyelerle beraber öldürülmüştü. Jack üzerindeki Kara Loncaya ait olan kıyafeti çıkardı.
"Bir daha bunu giyeceğimi hiç düşünmemiştim."
Adam elindeki kıyafeti ve maskeyi depolama yüzüğüne gönderdi. Bu kıyafetleri elde etmek için 20 dakika boyunca büyük bir alanı onlarca kez koşmak zorunda kalmıştı. En sonunda gruptan birini hiç beklemediği bir anda yakalamış ve boynunu kırıp kıyafetlerini almıştı. Jack kendi maskesini giydi ve Kızılların karargahına yöneldi.
"Destan tüm doğa enerjisi adeta delirmişcesine hareket ediyor nesin sen!"
Jack Kızılların karargah olarak kullandığı Han'a girdi. Sarı Şah masanın birinde oturmuş Kral santrancı adı verilen oyunu oynuyordu. Kafasını kaldırdı ve Jack'e baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...