Sarı saçlara sahip General Kara Gül tarikatında önemli bir yere sahipti. Kadın önündeki harita da bir noktaya mor renkli bir tohum koydu. Kadının gözleri parladı ve tohum hızla büyümeye başladı ve siyah bir goncaya dönüştü ve yavaş yavaş büyümeye başladı . Kadının arkasında duran askerin gözleri korkuyla açıldı. Kadın derin bir nefes aldı ve arkasında ki askere döndü.
"Korkunun ecele bir faydası yok! Merak etme davamız uğruna canını vermek büyük bir onur."
Askerin gözünden bir damla yaş geldi.
" Gerçekten yaptın! Cather...General, davamız... Bizim davamız, ölmek mi?"
Kadın önündeki hızlıca büyüyen küçük goncaya bakarken konuştu. Gözlerinde sadece öfke vardı.
"Bizim davamız ölmek, Öldürmek ve Lars'ı yüceltmek! Eğer ölümden korkuyorsan durma kaç! Ancak Kara Gonca çoktan aktifleşti benim ölümümle birlikte Kara Gonca tüm şehri yok edecek! Eğer şanslıysan ölümden kurtulabilirsin! "
Askerin bakışları değişti. Gözlerinde ki korku yerini acımasız bakışlara bıraktı. Yumruğunu sert bir şekilde sıktı tırnakları avucuna batıyordu. Elinden bir kaç damla kan yere düştü.
"Efendi Lars seni asla sevmedi ama sen yine de kendini onun amacı uğruna feda ediyorsun."
Kadın öfkeli gözlerini adama çevirdi.
"Bu ne cüret! Haddini aşıyorsun, benim özel hayatım seni ilgilendirmez! Hem...hem ben senin generalinim!"
Adam kadına bir madalyon fırlattı. Kadın madalyonu havada yakaladı ve kanlı madalyona baktı. Madalyonda bir kadın, General ve bu adam duruyordu.
"O senin bu halini görseydi, seni kendi elleriyle öldürürdü. Bunu ben yapmak isterdim ama beni çoktan aştın öyle değil mi! Seni general rütbesine kimin yükseltiğini unuttun mu? Catherine gözlerini aç! Sen prens Lars'ın piyonu olmak için güçlenmedin! Onun ölümünden prens Salazar ve aşağılık dostu Zakhar sorumlu. Ama biz burada kendimizi feda ediyoruz. İntikamımızı alırken masumlar ölmemeliydi. "
Kadın masaya sert bir yumruk attı. Masa parçalara ayrıldı.
"Defol Edgar! Yoksa eski dostum olman bile senin canını kurtarmaz!"
Adam arkasına döndü ve kadını odada yalnız bıraktı. Kadın kırık masanın arasında duran madalyonu eğilip aldı. Gözleri dolmaya başladı.
"Özür dilerim Edgar! Özür dilerim Nira..."
Kadın eliyle madalyonda ki kadının resmini okşadı.
"Özür dilerim kardeşim seni kurtaramadığım için. Salazar ve Zakhar yüzünden bu hayattan kopartıldın! Bu yüzden Salazar'ın en değer verdiği şehri, Mekası yok olmalı! Keşke sadece Zakhar ve Salazar ölseydi ama onlar masumların arasında daklamırken bunu yapamam kardeşim lütfen ablanı affet. "
*****
Destan, Meka'ya doğru yürüyordu. Simon önden yavaş adımlarla gidiyordu. Destan da onun hemen ardından geliyordu.
"Şehre buradan girilmiyor!"
Simon arkasına dönüp Destan'a baktı. Eliyle bir yönü gösterdi.
"Bu tarafta gizli bir geçit var! Eğer ana kapıdan girmeye kalkarsak Kara Gül bizi yakalar! Bana hala güvenmiyorsun öyle değil mi?"
Destan gülümsedi. Ona gerçekten güvenmiyordu.
"Sana güvenmemin sebebi sırtında kocaman bir Kara Gül amblemi olmasından dolayı olamaz mı?"
Simon üzerinde ki kıyafeti çıkarttı ve yere attı. Daha sonra Destan'a baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...