Destan kılıcını toprağa saplanmış vaziyette bıraktı ve Edgar ile birlikte kılıcın yanından ayrıldılar. Sagum boş boş Frostun her zaman durduğu yere baktı ve bir iç çekti.
"Demek gitti ha? Ben en azından bizimle vedalaşır diye düşünmüştüm. "
Sagum bedenini esnetti ve arkasındaki insanlara bakmaya başladı. Tüm insanlar sokaklara çıkmışlardı. Çünkü Destan saldırıyı yaparken Meka da ki her bina sarsılmaya başlamıştı. Binalar hala beşik gibi sallanıyordu Sagum'un gözleri simsiyah tonda parladı ve adam yere sert bir yumruk attı. Sagum'un ruh gücü giderek arttı ve sarsıntılar azaldı ve sonunda durdu. Sagum derin bir nefes aldı.
"Destan kendini nasıl hissediyorsun?"
Destan gülümsedi ve elini kaldırdı. Eli titriyordu Edgar onu kucağında taşırken, Destan uzakta Catherine ve omuzlarında taşıdığı iki kişiyi gördü. Destan bedeninden iki gölge çıktı ve hızlıca Markus'un içine girdi. Catherine Markus'a baktı ve konuşmaya başladı.
"Markus sen o saldırıyı yaparken çok yorgun düştü...Sanırım sınırlarına kadar zorladı. Gabriel'in ise kolunu kırdım. O yüzden direnmiyor!"
Gabriel kadının omuzunda soğuk bir şekilde konuştu.
"Ben kendim yürüyebilirim! Beni indirsen olmaz mı?"
Catherine soğuk bir şekilde çocuğa baktı ve sert bir şekilde konuştu.
"Sanrım bacakların da kırık olmalı öyle değil mi? Yeniden kırmam mı gerekiyor!"
"Benim ayaklarım sağla..."
Edgar gülümsedi ve yürümeye başladı.
"Çocuk ayakların kırık işte uzatma! Catherine biraz inatçıdır! Onunla ters düşmesen daha iyi olur. Yoksa cidden ayaklarını kırar!"
Catherine soğuk bir şekilde Edgar'a baktı. Adam kadının ona kızacağını anladı ve adımlarını hızlandırdı.
"Sen neredeydin? O zırhlı adamın senin karşında en ufak bir şansı bile yoktu. Gelip onu tek hamlede yenebilirdin."
Edgar elini salladı ve önünde bir portal oluştu. Adam yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.
"Her zaman seni ben kurtaramam ki? Hem bırakalım gençler biraz güçlerini test etsinler! Hem ben sana güveniyordum...Adamın gözlerine parmağını sokmak iyi bir fikirdi ama parmaklarını adamın gözlerine sokmak yerine o açıklıktan bir kaç tohum atsaydın adamın kafasını sarmaşıklarla sıkarak onu öldürürdün!"
Catherine bir an duraksadı ve Edgar'ın planının daha işe yarar olduğunu düşündü. Edgar portal dan geçti ve kadın da onu takip etti. Portal kapanırken taş ocağında yere saplı olan kılıç titremeye başladı. Kılıçtan muazzam bir soğukluk yayılıyordu. Her yer buzla kaplanırken kılıcın gücü giderek artıyordu. Zamanla buzlar genişlerken kılıcın titreşimi azaldı ve sonunda kılıç titremeyi bıraktı ve buzlarla kaplı bir bölgenin tam merkezinde hareketsiz bir şekilde durdu.
Samuel evinin önünde oluşan portalı görünce hemen ayağa kalktı ve portaldan geçen kişilere baktı. Edgar kucağında Destan ile geçti ve arkasından Catherine omuzunda iki genç ile birlikte geldi. Kadın Gabriel'i omuzundan bıraktı ve çocuk yere yüz üstü düştü. Gabriel hemen ayağa kalktı ve üstündeki tozları silkeledi. Catherine'nin yanında mor maskeli bir genç belirdi.
"Efendim kızlar güvendeler...İzninizle ben geri dönmek istiyorum. Burada işim bitti."
Catherine kafasıyla onayladı ve Kain'in bedeni yok oldu. Samuel hemen Edgar'ın yanına geldi ve Destan'a endişeli bir şekilde baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...