Gökyüzüne kara dumanların yükseldiği bölgede acı dolu çığlıklar duyuluyordu. Devasa bir kurt durduğu noktadan hızla zıpladı ve bir adamın kafasını gövdesinden ayırdı. Adamın başsız bedeni yere düştüğünde bir kahkaha duyuldu.
"Zavallı herif günde 6 kadınla olmayı iyi bilirdi, hiçte sevmezdim onu. Sen sever miydin onu kül surat? Vay be bak sana yeni lakap da buldum Kül Surat!"
Yüzünde bandajlar olan adam korkuyla önündeki canavara benzeyen adama baktı. Bu adamı daha bir kaç gün önce öldürmüşlerdi ve şimdi o geri dönmüştü ve onları tek tek öldürmüş ve kurda yem etmişti. Devasa kurt yerdeki cesedi parçaladı ve koparttığı parçaları yemeye başladı. Adam korkulu bir şekilde önündeki adamın önünde secde etmeye başladı. Eğer canı için yalvarmazsa birazdan o da kurt yemeği olacaktı.
"Silas ben hatalıydım. Eğer canımı bağışlarsan sana ömrüm boyunca hizmet ederim. Lütfen beni aff..."
Silas adama kibirli bir şekilde baktı ve ciddi bir şekilde sordu.
"Senin aptal suratını neden sürekli göreyim ki? Ölümün daha hızlı olur."
Adam, Silas'ın ona merhamet etmeyeceğini biliyordu ancak yalvarmaktan başka çaresi de yoktu ve yalvarmaya devam etti.
"Eğer canımı bağışlarsan... Bir daha beni görmezsin asla krallığı terk ederim dünyanın öbür ucuna giderim lütfen ben bağışla."
Silas gülümsedi ve Zamaru ile konuşmaya başladı.
"Sence onun hayatını bağışlamalı mıyım Zamaru?"
Zamaru adamın aciz haline istemsizce acımıştı. Ama o kendini bir insanın yaşamasına karar verecek bir kişilik olarak görmüyordu. Zamaru o kadar kibirli birisi değildi.
"Ben olsam bağışlardım. Ama yine de sen bilirsin. Ölmüş yada ölmemiş fark etmez bundan sonra. Yetişimi sakatlandı artık o sıradan bir insan yani yarı insan diyelim. "
Silas önünde ki adama tiksintiyle baktıktan sonra kafasını çevirip kafası kanlar içinde kalmış kurda baktı.
"Lanet olsun çok merhametli bir insanım. Sana canını bağışlıyorum ama biran önce önümden kaybol! Eğer seni bir kez bile görürsem sen daha öldüğünü anlamadan kabinde koca bir delik olur."
Yüzü yanmış olan adam kafasını kaldırıp Silas'a baktı. Silas elindeki yayını yüzüğüne koydu ve adamdan uzaklaşmaya başladı. Adam ayağa kalktı ve canı için koşmaya başladı. Silas elini sıktı ve gökyüzüne bakıp gülümsedi.
"İçimden bir ses diyor ki al eline yayını koşarken vur şu şerefsizi. Ama bir söz verdim ve onun hayatını bağışladım. Teşekkür ederim Zamaru sana epey borçlandım. Bir gün eski ortağının intikamını alacağım."
Adam biraz uzaklaşmıştı ki üzerinden bir gölge geçti ve adamın önünde devasa bir kurt belirdi. Kurt dişlerini göstererek adama baktı. Adam panikledi ve arkasına dönüp Silas'a bağırdı.
"Lordum hayatımı bağışlamıştınız! Ama kurdunuz önümü kesiyor ve bana hiç iyi bakmıyor."
Silas adama bakmadı ve konuşmaya başladı.
"Eğer arkamı dönersem seni görürüm ve seni öldürürüm! Kusura bakma ama Xena uzun zamandır yemek yemedi. Onunla yemeği arasına girersem aptallık ederim!"
Kurt dilini çıkarttı ve ağzındaki kanı yaladı. Adam korkuyla geriye doğru kaçmaya başladı. Kurt adamı vücut darbesiyle yere serdi. Adam korkuyla çığlık atarken kurt adamın karnını parçalamaya ve adamı canlı canlı yemeye başladı. Silas adamın çığlıklarını zevkle dinledikten sonra önünde diz çökmüş oturan kadına baktı. Eliyle kadının yüzünü yavaşça kaldırdı ve onun gözlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...