144. Bölüm: Orkide Şehri

2.9K 311 57
                                    

Julia yavaşça uzandığı yataktan yavaşça doğruldu ve etrafına baktı. Uyumuş olmasına rağmen kendini çok yorgun hissediyordu. Haru onun baş ucuna oturmuş gülümseyerek ona bakıyordu.

"Biraz daha uyusaydın seni döverek kaldıracaktım. Pekala kendini nasıl hissediyorsun?"

Julia yavaşça oturur pozisyona geçti ve bedenini sarmalayan sargı bezlerine baktı. Elini yavaşça dantianına götürdüğünde Haru konuşmaya başladı.

"Merak etme enerjin yavaş olsa da toparlanacaktır. Meditasyon yapman lazım. Onun dışında ağrıyan bir yerin var mı?"

Julia kafasını olumsuz anlamda salladı. Gözleri dolmuştu ve buruk bir şekilde Haru'ya bakıyordu. Haru kızın duygusallaştığını görünce merakla onun yanına gelip oturdu.

"İyi misin? Yaraların iyi..."

Julia, Haru'ya sıkıca sarıldı ve göz yaşları gözünden akmaya başladı. Kız hıçkıra hıçkıra ağlarken Haru onun sırtını sıvazlıyordu. Julia derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Öldün sandım...Seni kaybettiğimi düşündüm. Biliyorum burası bir miras boyutu ama...ama sen benim dostumsun. Benim yüzümden öldüğünü düşündüm. Benim zayıflığım yüzünden... "

Haru arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu. Julia psikolojik olarak yaşanan olaylardan çok etkilenmişti. Uzunca bir süre ateşler içinde yatmıştı. Haru derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Ölmek mi? Markus sayesinde  ölmedim... Ve yine Markus yüzünden sana da yardım edemedim. Beni gölgelerin içine çekti ve sadece olayları izledim. Çok sinir ozucu bir deneyimdi. "

Julia derin bir nefes aldı ve elleriyle göz yaşlarını sildi. Haru kıza baktı ve gülümsedi.

"Merak etme Julia ben senin sebep olduğun bir olay yüzünden ölsem de senden nefret etmem. Benim bu hayatta nefret ettiğim sadece bir kişi var o da annem! "

Julia buruk bir şekilde de olsa gülümsedi ve etrafa bakındı. Büyük genişçe bir evin içinde olduğunu anladı. Kız şaşkın bir şekilde Haru'ya baktı ve merakla sordu.

"Biz neredeyiz? En son tüm kasaba yok oldu ve...ve bir çok insan öldü."

Haru etrafına bakındı ve gülümsedi. Julia'nın uyanması onun moralini cidden düzeltmişti.

"Biz şehirdeyiz... Yani güvendeyiz."

Julia tek kaşını kaldırdı. Bir şehirde olduklarını duyunca cidden şaşırmıştı. Ne de ola yapılan toplantılar da şehirleri almanın ne kadar zor olduğundan bahsedilip duruluyordu.

"Şehir mi? Casper şehirleri ele geçirmek için büyük bir savaş verilmesi gerektiğini söylemişti. Şehirleri 30 bin kukla korumuyor muydu?"

Haru kafasıyla onayladı. Ancak Julia'nın bilmediği çok şey vardı.

"Aslında 50 bin kukla ama sanırım sayı senin için önemsiz. Sana her şeyi baştan anlatayım. Öncelikle şunu bil ki öldü olarak bildiğin kimse ölmedi. Destan, Gabi, Markus, Li ve diğerleri hepsi yaşıyor!"

Julia, Haru'nun sözlerini duyunca şok olmuştu. Metalik sesin onların ölü olduğunu söylediğini kendi kulakları ile duymuştu.

"Metalik ses o... Herkese bizimkilerin öldüklerini söyledi. Ama sen bana yaşıyorlar mı diyorsun?"

Haru kafasıyla onayladı ve eli ile alnını işaret etti.

"Bak alnımda ki işaret yok oldu. Bu yüzden metalik ses bizi öldü olarak ilan etti. Yani sanırım... Çünkü bu işaretin yok olması ile metalik ses aynı anda öldüğümüzü ilan etti. "

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin