Parazit adamı hızlıca tüketirken Malik acı içinde yerde kıvranıyordu. Gabriel adama iğrenir bir ifade ile baktıktan sonra derin bir nefes aldı ve kafasını kaldırıp etrafında toplanan insanlara doğru konuşmaya başladı.
"Sanırım bitti ha? Sizleri tanımak güzeldi dostlar ama sizi bir konuda uyarmak zorundayım! Bizler farklı krallıklarda yaşıyoruz. Eğer Arien topraklarına kötü bir niyetle girerseniz ne yazık ki karşınıza düşman olarak dikileceğiz! Hangi amaçla olursa olsun topraklarımızı işgal ederseniz yemin ederim ki kanımın son damlasına kadar savaşırım! Burada yaşananlar burada kalacak! Siz geldiğinizde karşınıza dikilecek olan ordunun en ön safında bizzat ben olacağım. Tabi babam tarafından öldürülmezsem!"
Gabriel'in son sözlerinden sonra yüzü düşmüştü. Adonia derin bir nefes aldı ve oğlana baktı. Gabriel'i biraz da olsa tanıma fırsatı bulmuştu ve bu çocuğun geleceğinin parlak olduğunu düşünüyordu.
"Baban Ragnar değil mi?"
Gabriel kadına baktı ve kafasıyla onayladı. Eğer babası gelip onu öldürmezse yaşayacaktı. Ancak Gabriel ölümün onun bir adım ötesinde olduğunu hissediyordu. İçinde bu yüzden kötü bir his vardı. Sanki buradan çıktıktan sonra onun bir geleceği olmayacakmış gibi hissediyordu.
"Merak etme Gabi... Kimse benim dostumu ben varken öldüremez! Ben Destan sana söz veriyorum. Eğer senin kanını istiyorlarsa ben kendi kanımı senin için akıtırım!"
Destan solgun bir yüzle Gabriel'e bakıyordu. Parazit çıktığında biraz da olsa rahatlamıştı ama pek hali kaldığı söylenemezdi. Gabriel Destan'a bakıp samimi bir şekilde gülümsedi.
"Teşekkür ederim Destan! Ama içimde kötü bir his var. Bakalım zaman bize ne gösterecek! "
Tony ise Gabriel'in sahip olduğu iki kılıca baktı birisi Tanroq'un aynısı gibi görünen kılıç diğeri ise Susra'nın şahsi kılıcıydı. Gabriel'in parmağındaki Susra yüzüğü de adamın dikkatini çekmişti.
"Sanırım sen Susra'nın mirasçısısın. Benden zayıf görünüyorsun... Ama içimden bir ses senin çok fazlası olacağını söylüyor. Eğer bir gün Susra'nın lideri olursan sakın benim evliliğime karşı çıkma yoksa seni elimden kimse alamaz! Eğer sen Ragnar'ın oğluysan geleceğin gerçekten parlak!"
Gabriel kafasıyla onayladı ve ellerini birleştirip Tony'i selamladı.
"Sizin gibi birisi mutlu olmayı hak ediyor. Benim liderlik gibi bir amacım yok. Ben sadece ustamdan güçlü birisi olmayı düşünüyorum."
"Peki şimdi ne olacak! Bu ihtiyarı solucan yiyor. Diğer liderler de öldürüldü. Başka yapılacak bir şey var mı?"
Rodion meraklı bir şekilde sormuştu. Capser derin bir nefes aldı ve kafasını çevirip Julia'ya baktı.
"Sahip olduğumuz şeyi hak eden kişiye vereceğiz elbette! Ben bu miras boyutunda nasıl güçlü bir lider olacağımı öğrendim. Gerçekten benim için neyin ve kimlerin önemli olduğunu... Bir düşmanın nasıl bir dostum olacağını öğrendim. Bu boyuta hayatımda olmasını istediğim insanlar için girdim. Liderler bana bu boyutun bir anahtarını koruma görevi vermiş. Ancak ben bu anahtarı boyutun gerçek sahibi olması gereken kişiye vereceğim. İyi bir kalbin olsa da gücünü masumları korumak için kullanıyorsun. Boyutun anahtarı senindir Kadim!"
Julia elini omuzuna götürdü. Kızın omuzunda üç tane benek oluşmuştu. Bunların renkleri kızıl, sarı ve beyazdı. Rodion kafasıyla onayladı ve konuşmaya başladı.
"Ben de burada cidden güçlü bazı dostluklar edindim bunlar bana yeter! Bende anahtarı sana veriyorum Kadim! "
Julia'nın omuzunda yeşil bir benek daha oluştu. Kız daha neler olduğunu anlamadan herkes ona sahip oldukları anahtarı veriyordu. Bu anahtarlar sadece taşıyıcılar isterse verilebiliyordu. Liderler ise bunu zorla almak istemişlerdi ve birbirinden farklı olan bu insanlar onlara karşı birleşmiş ve liderler bu yüzden başarısız olmuşlardı. Tony ve Victoria birbirlerine baktılar ikisi de kafasıyla onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...