Destan hemen kılıçlarını sırtına astı ve mağaranın çıkışına doğru yöneldi. Julia ondan yükselen öldürme arzusunu hissetmişti. Destan'ın aptalca bir şey yapacağını düşünmüştü.
"Dur Destan! Nereye gidiyorsun?"
Destan kafasını çevirdi ve soğuk bir şekilde konuştu.
"Markus'u kurtarmaya gideceğim! Siz burada kalın..."
"Deli misin sen? Liderler sana onu asla vermezler! Onlar çok güçlü Destan hiçbir şansın yok! Seni öldüreceklerdir."
Destan kafasını çevirdi ve yağmur yağarken mağaradan çıktı. Destan eline haritayı aldı ve eli siyah bir tonda parladıktan sonra parşömeni pantolonunun cebine koydu. Derin bir nefes aldı ve koşmaya başladı ancak birisi onu elinden tuttu. Destan kafasını çevirdi ve yüzündeki maskeyi çıkartıp Julia'ya öfkeli gözlerle baktı. Kız derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Markus'a bir şey olmayacak Destan! Güven bana saldırmak için daha çok erken!"
Destan dişini sıktı ve kolunu kızın elinden kurtardıktan sonra öfkeyle ve sesini yükselterek konuştu.
"Julia benim adım Destan! Ben kendime bir yol çizdim...Bu yolda dostlarım ve ailem için kan akıtmaya ve ölmeye hazırım! Markus'u o liderlerin elinden kurtaracağım ve onunla beraber döneceğim..."
"Ya dönemezsen!"
Destan kızın gözlerinde onun için endişelendiğini görüyordu. Derin bir nefes aldı ve sakin bir şekilde konuştu.
"Geri dönemezsem...Dostumu kurtarmaya çalışırken ölmüş olurum. Sana sadece burada kal diyorum! Zamanı gelince Haru'yu, Gabriel'i yada en kötü Casper'i bul! Dikkali ol Julia çünkü liderlerin hedeflerinden biri de sensin."
Destan arkasına döndü ve koşmaya başladı. Destan arkasından gelen ulumayı duyduğu zaman arkasına döndü ve tüm gücüyle bağırdı.
"Geri de Julia'nın yanında dur Kızım! Onu koru gerisi önemsiz!"
Kurt kafasını çevirdi ve Julia'ya baktı. Destan maskesini yüzüne giydi ve koşmaya devam etti. Gök gürlüyordu ve her saniye sayısız şimşek çakıyordu. Destan enerji görüşünü kullanarak çevresinden gelebilecek olan tehditleri sürekli kontrol ediyordu.
Destan suyun çok kuvvetli aktığı bir nehrin kıyısına geldi. Su o kadar şiddetli akıyordu ki suya kapılan kişi kesinlikle sürüklenirdi. Destan derin bir nefes aldı ve eli masmavi parlarken suya bir buz fırlattı. Su hızla donmaya başladı ancak bir süre sonra buz parçalandı ve su son hızıyla akmaya devam etti. Destan derin bir nefes aldı ve doğa enerjisini bedenine çekti. Daha sonra güçlü bir buzul saldırısı yaptı. Su yeniden donmaya başlarken Destan hemen harekete geçti ve buzun üzerinden hızla geçti. Zaman hızlıca geçti. Destan ise istediği yere ulaşmış sayılırdı. Bir ağacın üzerine çıkmış nefesleniyordu. Uzun zamandır koşuyordu yüzündeki maskeyi çıkarttı ve önündeki iki orduya bakmaya başladı. Yeşil Kalkan Birliği ve Mavi Ejder Birliği karşı karşıya gelmişti. Destan Mavi Ejder Birliğinin bir kadını metal bir kafese kapattıklarını gördü. Kafes bir aracın üzerindeydi ve bir kaç kişi aracı çekiyordu. Kadın siyah cübbeliydi ve kafesin içinde baygın bir şekilde yatıyordu. Destan kadının yüz hatlarına baktığında onun da sağ yakalanması için başına ödül koyulanlardan birisi olduğunu anladı. Başına ödül koyulan kişilerin yüzleri bir parşömene kazınmıştı. Listede yüzü olmayan tek kişi Destan dı. Onu de saçları ve maskesi ele veriyordu. Mavi cübbeli bir adam kendi birliğinin önüne geçti ve Yeşil Kalkan Birliğinin lideri ile konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...
