Destan iblisin neden şimdi ölmekten bahsettiğini anlamadı.
"Neden ölümüme sebep olacakmış."
İblis kahkaha atmaya devam etti. Destan bu duruma biraz sinirlendi ve gözlerini kapatıp zihin hapishanesine girdi. Destan'ın zihin hapishanesine girmesiyle suratına sert bir yumruk yemesi bir oldu Destan yumruğun nereden geldiğini anlamamıştı ve yere düştü. İblis kahkaha atmayı bırakmış korkunç gözleriyle ona bakıyordu.
"Seni pislik bana vurdun."
Destan suratına aldığı yumruğun etkisiyle yere düşmüştü.
"Evet sana vurdum çünkü sen aptalın tekisin! Hep kendini düşünüyorsun, unuttun mu? Benle sen bir olduk. İkimiz biriz eğer sen ölürsen bende ölürüm. Eğer ben ölürsem senin yaşamanı garanti edemem. Bizler kaderin mührü ile birbirimize bağlıyız."
Destan ayağa kalktı umursamaz bir tavırla konuştu.
"Ne olmuş yani bu bana vurmanı açıklamaz."
İblis derin bir nefes aldı.
"Çocuk şuanda karanlıkta duruyorsun bu yüzden ruhumu göremiyorsun. Ancak benim ruhum bir kaç ay içinde yok olacak. Yani sende benimle öleceksin şuanda etkilerini hissetmiyorsun ama yakında sende hissetmeye başlayacaksın."
Destan iblisi net bir şekilde görebiliyordu. İbliste değişen hiçbir şey yoktu o hala aynı görünüyordu. Destan iblisin neyi amaçladığını anladığını düşünüp gülümsedi.
"Sen, yeniden ışığa çıkmak istiyorsun öyle değil mi tamamen blöf yapıyorsun?"
İblis sessiz kaldı. Daha sonra hiçbir şey söylemedi ve yere oturdu. Destan kendisinin haklı olduğunu düşündü.
"Hey! İblis bir şey söylesene haklı olduğum için mi susuyorsun?"
İblis boş gözlerle yere bakıyordu ve soğuk bir şekilde konuştu.
"Kapa çeneni velet. Zihin hapishanesi benim ruhumu aşındırıyor. Beni içinde istemiyor bu yüzden yavaş yavaş yok etmeye çalışıyor. Bunu yapmak içinse senin deneyimlerini kullanıyor. Normalde öğrendiklerini veya deneyimlerini senin ruhuna işlemesi lazım. Bu sayede sen öldüğün zaman ruhlar dünyasında iken öğrendiklerin ve deneyimlerin de seninle gelir. Teknikler, dövüş sanatları, acılar, zevkler,mutluluklar... Bunların hepsi senin ruhuna kazınan şeyler zihin hapishanesi sadece bu deneyimlerini kusursuzlaştırıyor."
Destan bunu zaten biliyordu ama iblisin nasıl yok olacağını tam olarak anlamamıştı. Zihihn hapishanesi Destan için zararlı olan bir şey yapamazdı.
"Bunları biliyorum zaten, bana problemin ne olduğunu söyle."
"Problem çocuk, senin o ruhuyla birleşip dövüşen Haru isimli kızı yenmeni sağlayan savaş tecrübenin bizzat benimkiler olmasından dolayıydı. Benim deneyimlerim senin oluyor, zihin hapishanesi benim ruhumdan deneyimlerimi, bilgilerimi, arzularımı kopartıyor ve sana veriyor. Ben yok olurken, sen daha da güçleniyorsun ancak bu iş bittiği zaman ben öleceğim ve sende benimle geleceksin. İşte evlat güvendiğin bu tekniğin bizim ölümümüze sebep olacak. O benim ruhuma kazınan her şeyi benden zorla alıyor. Benden geriye hiçbir şey kalmadığı zaman ben yok olacağım ve sende benimle geleceksin."
Destan, kendisinin giderek iblise benzemeye başladığını düşündü. İnsanların ölümünü görmek sanki ona normal bir durummuş gibi geliyordu. Kanın aktığını gördüğünde fazla etkisinde kalmıyordu. Bu yüzden iblise hak verdi. Destan şimdi bu durumu düzeltmenin bir yolunu bulmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...