Karin'in bakışları değişti. Dışarıda kızıl birliğinden sadece 30 kişi vardı. Karin hemen yüzüğüne dokundu.
"Sidikli rapor ver!"
Odanın içinde bir adam belirdi. Bu adam Destan'ı yemek salonuna götüren kişiydi Vahşi yüzünden bu ismi almıştı ve şuan ki görevi çevreyi korumaktı çünkü bu evde önemli kişiler vardı. Adam saygılı bir şekilde konuştu.
"Efendim evin 100 metre çevresinde kuş uçurtmuyoruz. Etraf temiz hareketlilik algılamadık. Bir sorun mu var."
Karin hemen Vahşi'ye baktı. O bile etrafın temiz olduğunu hissediyordu. Ama Destan boş birisi değildi. Enerjiye dair müthiş bilgilere ve algıya sahip olmuştu. O birilerini algıladığını söylüyorsa bir bildiği vardı. Vahşi işi riske atmak istemiyordu. Hemen emir verdi.
"Sidikli karargaha haber vermelisin destek lazım. Karargaha 500 kişinin bu bölgeye saldıracağını söyle. Bize insanların toplanacağı yönünde herhangi bir bilgi gelmedi. Sarı Şah karargahta duruyor Kor tüm yetkiyi ona devretti mümkün olan en kısa sürede buraya gelsinler, Kahretsin sayıca çok azız! "
Sidikli kafasıyla onayladı tam gitmek üzereydi ki Jack onu durdurup Vahşiye baktı.
"Dur!...Vahşi karargaha haber vermek için bizzat gitmesi gerekecek ve eğer etrafta toplanan insanlar Kara Lonca ise o buradan ayrıldığı an onu öldürürler. Çevremiz sarıldı, aramızda kaçma konusunda en iyi kişi benim, ben gidip Kızıllara haber veririm sen ve ekibin burada onları oyalayın. Muhtemelen tüm haberleşme ağını dinliyorlardır eğer haberleşme araçlarını kullanırsak panikleyip hemen saldırırlar. O zaman bu odada ve çevredeki kızılların hiçbiri buradan canlı ayrılamaz. Karin'in Sidikli'yi buraya çağırması bile onları panikletmiş olabilir."
Jack yüzüne siyah bir maske giydi ve evden ayrıldı. Vahşi Sidikliye bir baş hareketi yaptı. Sidikli bunu ne anlama geldiğini anlamıştı ve hemen eski konumuna dönüp takım arkadaşlarını uyardı. Anlaşılan tuzağa düşmüşlerdi ve canları pahasına burayı korumaları gerekecekti. Vahşi eline baltasını aldı ve doğum sancısı çeken Karmen'e baktı. Dostunun, kan kardeşinin karısı ve çocuğunu korumak için ölmeye hazırdı.
"Seni koruyacağım Karmen, kardeşimin emanetine sahip çıkacağım. Karin eğer destek zamanında gelmezse eğer biz başara... Onu da alıp kaçmanızı istiyorum. Destan'ı da kendinizle götürün. Ben bugün ölüme gülerek gidiyorum nede olsa bugün Amca oluyorum. Size güveniyorum,hayatta kalın!"
Vahşi gülümsedi ve yüzüne maskesini giydi, sırtında kızıl bir pelerin dalgalanıyordu, pelerinin üzerinde balta motifi işlenmişti pelerinleri sadece Kaptanlar giyebilirdi, Vahşi kararlı adımlarla evden ayrıldı. Usta Zaheer burada değildi karargahta ilgilenmesi gereken bir kaç işi vardı. Bu evde sadece 2 kaptan vardı. Birisi Vahşi diğeri ise Karindi. Karin'in ekibi sadece şifacılardan oluşuyordu. O buraya yalnız gelmişti çünkü tek yapması gereken doğuma yardım etmekti. Vahşi'nin ekibi ise sadece 30 kişiydiler. 30 kişi, 500 kişiye karşı duracaktı bu tarih kitaplarında bile olmayan bir olaydı. Bu sadece tek taraflı bir katliamın habercisiydi. Vahşi dışarıya yaşamak için değil ölmek için çıkmıştı Karine kazandıracağı 5 dakika bile Karmen ve bebeği için yeterdi.
20 dakika hızlıca akıp geçti Destan yavaş yavaş gözlerini açtı. Karin onun uyandığını görünce yorgun bir gülümseme ile ona baktı. Eli Karmen'in karnındaydı. Bebeğin dışarı çıkmasını engellemek için kendi enerjisi ile onu içeride tutuyordu. Bu Karin için oldukça yorucuydu, Karmen ise doğum sancılarına bebeği için bir ömür çekmeye hazırdı, tek isteği bebeğinin sağlıklı doğmasıydı. Destan ayağa kalktı ve ellerini pençe gibi yaptı elleri birbirine bakmaya başladı. Destan artık enerjiyi ellerinin arasına toplamaya hazırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
ФэнтезиArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...