Destan şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu. Vahşi, Destan'ın suratını görünce gülmeden edemedi.
"Evlat artık sende Kızıl Birliği'ne katıldın. Bizler içinde bulunduğumuz bu şehri korumakla görevliyiz. Neyse senin Samar'a gelme amacın bize katılmak değildi, senin işini haledelim. Hadi şu kıyafetleri satmaya gidelim. Sende şehri görürsün."
Destan masadan kalktı ve Vahşi ile birlikte yemek salonundan çıktılar. Vahşi hızlı adımlarla hanın giriş kısmına geldi. Hanın girişinde Kaptan Kor duruyordu. Vahşi onunla birkaç şey konuştuktan sonra Destan'ı da alıp hanı terk etti.
Destan etrafına baktı burası şehrin unutulmuş köşelerinden biriydi. Binalar oldukça eskiydi. Vahşi eski sokaklarda yürümeye başladı.
"Efendim buralar neden bu kadar eski. Ben Samarda insanların kocaman evlerde yaşadığını duymuştum."
Vahşi'nin üzerindeki kızıl giysi yok oldu. Onun yerini eski bir kıyafet aldı.
"Evet Samar'da öyle yerler de var. Ama ben en çok bu mahalleleri seviyorum. Bana kendimi, eski halimi hatırlatıyor."
Vahşi yürümeye devam etti. Sokaklarda hiç kimse yoktu. Ancak bir kaç sokak öteye gittiklerinde Destan kendini insan denizinin içinde buldu. Vahşi Destan'ın elini tutarak insanlardan oluşan denizi aşmaya başladı.
"Efendim neden bu kadar kalabalık."
Vahşi yüzünü ekşitti. Yılın bu zamanı büyük bir karnaval olurdu.
"Samar Karnavalı var. Bu karnaval Samarda yılda sadece bir kez olur. İnsanlar bu karnavalda şarkı söyler,dans eder, içer ve eğlenir. Çeşitli eşyalar satışa çıkar, bu insanlarsa kendilerini hazırlamak için son günü seçtikleri için bu kadar fazlalar."
Destan etrafına daha dikkatli baktığında çevredeki binaların süslenmiş olduğunu gördü.
"Peki siz katılacak mısınız? Kulağa eğlenceli geliyor."
Vahşi Destan'a ters ters baktı. Sonra bakışlarını ileriye yöneltti.
"Katılacağım ancak içmek,dans etmek,şarkı söylemek ve eğlenmek bana yasak. Bunun nedenini belki tahmin ediyorsundur."
Destan, Vahşi'nin neden katılacağını anlamıştı. O bu karnavala insanları korumak için katılacaktı bu kadar çok insanın bir arada olması güvenliğin büyük ölçüde artırılması demekti.
"İşte o binaya gidiyoruz. Kıyafetlerini alacaklarına eminim eğer gerekirse sana yardımcı olurum."
Vahşi gülümseyip göz kırpttı. Destan gidecekleri binanın önünde duran insanlara baktı burası çok kalabalıktı. Vahşi Destanla birlikte başka kapıya yöneldiler. Bu kapı satıcılar için özel olarak yapılmıştı ve içeriye sadece satıcılar girebilirdi. Kapıda onları çirkin bir kadın karşıladı.
"Baylar müşteriler bu kapıdan giremez lütfen diğer kapıya gidin. Satıcı kılığına girseydiniz belki sizi buradan alırdım. Ne kadar pis giyinmişler şunlara bak."
Vahşi kadına sertçe çıkıştı.
"Kadın bize yol ver biz satıcıyız sen ne hakla dış görünüşümüze bakıp bizi yargılarsın."
Kadın, Vahşiden yükselen öldürme isteğini hissedince biraz geri çekildi ve kapıyı açtı.Destan kadının hemen yol vermesine gülmek istedi ancak ciddi durması gerekiyordu.
"Evlat bu kapıyı müşteriler bilmez burayı ancak satış yapacak insanlar görebilir. Hadi içeri girelim."
Destan kapıdan girdikten sonra onları genç ve güzel bir kadın karşıladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...