137.Bölüm: Tek Çatı

3K 325 27
                                    

Sarı cübbeli yüzler kişi dikkatli bir şekilde ilerliyorlardı. Herkes son derece dikkatliydi etraflarında oluşan en ufak bir ses bile onların gerilmesine sebep oluyordu. Şuanda ellerinde liderlerin istediği bir esir vardı. Tekerlekleri olan metal bir kafesin içinde kanlar içinde genç görünümlü beyaz saçlı bir adam yatıyordu. Adamın yüzünde yeni yeni sakallar çıkmaya başlamıştı. 20li yaşlarında görülüyordu. Üzerindeki mavi cübbe adamın kanı ile ıslanmış ve renk değiştirmişti. Adamın bedenine saplı bir çok silah vardı. Arada bir Sarı cübbe giyen birisi adama elektrik veriyordu. Grup ilerlemeye devam ederken bir anda ağaçlarda bulunan kuşlar havalandı. Grup ilerlemeyi bıraktı ve etrafa bakındılar. Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Sarı grubun lideri sert bir şekilde etrafındaki adamlara baktı ve emir verdi.

"Ne duruyorsunuz! Gidip önden kontrol edin! Esiri elimizden kaçıramayız, liderler böyle bir durumda kimseye tolerans gösterilmeyeceğini söyledi!"

Bir kaç kişi dikkatli bir şekilde ormanlık bölgenin derinliklerine girdiler. Grup heyecanlı bir şekilde gidenlerin haber vermesini bekliyordu. Ancak gidenlerin enerjileri bir anda yok oldu. 

"Pusu!"

Grup, gidenlerin öldürüldüğünü anlayınca anında savunma pozisyonu almışlardı. Ormanın içinden beyaz bir ok uçtu ve Sarı cübbeli liderin omuzuna saplandı. Adam acıyla dişini sıktı ve omuzuna baktı. Eliyle hemen omuzuna saplanan oku çıkardı ve oka baktı.

"Bu...Bu kemik!"

Bir anda topraktan yüzlerce beyaz sivri dikenler yükseldi ve insanlara mızrak gibi saplandı. Topraktan çıkan bu mızrağı andıran şeyler kemikti. Sayısız insan bu saldırı ile öldürülmüştü. Beyaz kemikler geri toprağa çekilirken ormanın içinden bir kaç yeşil cübbeli insan çıktı. Yeşil cübbelilerin lideri gibi görünen genç adam soğuk gözlerle önündeki birliğe bakıyordu.

"Esiri bize bırakın ve canınız için kaçın!"

Herkes adamın nasıl bu kadar kendine güvendiğini anlamamıştı. Sayı avantajları kendilerindeydi. Bir avuç insan yüzlerce insan karşı asla başarılı olamazdı. Sarı grubun lideri soğuk gözlerle konuşan adama baktı.

"Sen! Senin de başında ödül var! Bizim ayağımıza kadar geldin...Yakalayın şunu!"

Liderlerinin sert ve otoriter sesi duyulduğunda Sarı Birlikten gelen herkes saldırıya geçmişti. Yeşil cübbeli adam gülümsedi ve geri çekilmeye başladı. İnsanlar onun geri çekildiğini görünce korktuklarını düşünüp daha da hızlanmıştı. Lider ise bir şeylerin ter gittiğini anladı ve tekrar emir verdi.

"Hemen geri çekilin!"

Saldırıya geçenler bir anda neler olduğunu anlamadan ağaçlardan sayısız ok uçtu ve onlara saplandı. Güçlü bir lidere ait başka bir ses tüm ormandan duyuldu.

"Esiri alın, teslim olanlara ellemeyin! Direnenleri ise acımadan öldürün!"

Bir anda yüzlerce kişinin çevresi Kızıl cübbeli bir onlarca kişi tarafından sarılmıştı. Kaçan yeşil cübbeliler ise geri dönmüşlerdi. Yüzü kireç kadar beyaz olan yeşil cübbelilerin lideri olan genç adam sinsice gülümsedi ve kurumuş dudaklarını yaladı.

"Hadi kemik çorbası içelim!"

Adam sinsice gülümsedi ve Sarı cübbelilere saldırıya geçti. Adam çok hızlıydı ve bir anda kendine hedef belirlediği birinin karşısına çıktıktan sonra sinsice gülümsedi. Adamın bileklerinden beyaz bir kemik uzadı. Adam elini rakibinin boynuna doğru sapladı. Elini hızlıca çekince rakibinin omurgası yerinden tek parça olarak çıkmıştı. Adam elinde tuttuğu omurgaya baktı ve dudaklarını yaladı.

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin