134.Bölüm: İlk Esir!

3.1K 316 14
                                    

Julia yavaşça gözlerini açtı ve doğrulduktan sonra mağaranın girişine baktı. Destan duvara yaslanmış vaziyette dışarıda yağan yağmuru dinliyordu. Kız yavaşça yerinden kalktı ve ona doğru ilerlemeye başladı. Destan'a yaklaştıkça dışarıdan gelen metalik ayak seslerini duymaya başladı. Gökyüzü bembeyaz bir ışıkla parladı ve ışık söndükten sonra gök yırtılırmışcasına gürledi. Julia, yavaşça Destan'ın yanına geldi ve dışarıya baktı. Göğüslerinde Kırmızı, mavi, yeşil, siyah ve sarı ışıklar çıkan kuklalar bir yöne doğru ilerliyordu. Julia onları görünce  sessizce konuşmaya başladı.

"Onlar...onlar nereye gidiyorlar?"

Destan derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"İlk hafta bitti. Kuklalar artık sadece birer metal parçası. İnsanlar onların ayak altında bulunmasını istemiyor. Sen uyurken 96 tane kasaba ele geçirildi ve bir kaç kasaba dışında kasabalarda ki tüm kuklalar sürgün edildi. Kuklalar üç hafta sonra belirecek şehirlere yetişmeye çalışıyor. Ancak bazıları başarılı olamayacak. "

Julia kafasını çevirdi ve kuklalara baktı. Her birinin göğsünde bir renk parlıyordu ancak renklerin bazıları soluktu. Gökyüzünden beyaz bir ışık koptu ve yürüyen kuklalardan birine çarptı. Kukla parçalara ayrılırken göğsündeki kırmızı ışığın rengi sönmeye yakın bir seviyeye geldi. Julia derin bir nefes aldı ve Destan'a dönerek konuştu.

"O kuklayı kurtaralım."

Destan kızdan böyle bir tepki beklemiyordu. Bu kuklalar sadece dirilmek isteyen liderlerin menfaatleri için vardı. O kendi hayat taşını kuklalardan birine vermişti bu sayede Casper gücü ve kasabanın yönetimini ele almıştı. Destan bunu biraz da hayatta kalmak için yapmıştı ama onun için kuklalar sadece metalden yapılma birer eşyaydı.

"O sadece bir kukla, onların canları yok. Yani nesini kurtaracaksın."

Julia dişini sıktı ve mağaradan atladı. Çamurlu zeminde bir kaç kez kayıp yere düştükten sonra parçalara ayrılmış olan kuklanın yanına geldi. Kukla karşısında bir insan görünce konuşmaya başladı.

"Ben size zarar vermem lütfen bırakın gideyim."

Julia yavaşça eğildi ve elindeki sarı taşı kuklanın göğsüne koydu. Kukla hayat taşının gücünü hissedince tek gözüyle kıza baktı ve konuşmaya başladı.

"Ben size yardım etmedim neden beni ödüllendirdiniz."

Kız yavaşça eğildi ve kuklayı kaldırmaya çalıştı. Kukla tamamen metalden yapılmaydı ve epey de ağırdı. Kafasını kaldırıp mağaraya baktığında Destan'ın mağaradan çıktığını gördü. Destan toprağı dondurarak hızla mağaradan aşağıya kaymıştı. Destan, Julia'nın yanına gelince soğuk bir şekilde konuşmaya başladı.

"Bu kadar iyi kalpli olman sana umarım gelecekte zarar vermez! Onu ben alırım sen etrafa dağılan parçalarını bul. Parçaları sağlamasa belki onu tamir edebiliriz. Ancak pek tamir edilecek bir şeymiş gibi durmuyor. "

Julia kafasıyla onayladı ve kuklanın etrafa saçılmış parçalarını depolama bileziğine koymaya başladı. Yanlarından bir çok kukla geçiyordu. Ancak kuklalar onları görmezden geliyordu. Kuklaların amacı yok olmadan önce şehirlere ulaşmaktı. Destan kuklayı mağaraya getirdikten sonra onu duvara yasladı. Julia da bir kaç saniye sonra onun yanına gelmişti. Kız Destan'a baktı ve teşekkür etti.

"Bana yardım ettiğin için teşekkürler. Biliyorum bir kuklayı kurtarmak çok saçma bir şey ama...ama benim ustam da bir kuklanın bedeninde. Nedensizce onları görünce canlı bir varlıklarmış gibi düşünüyorum. "

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin