Kızıl üyelerinin her birinin yüzünde maske vardı. Yüzleri gözükmüyordu. Hatta dışarıdan bakan birisi onların gözlerini dahi göremezdi. Jack elindeki yeşil kılıcı sıkıca tuttu ve derin bir nefes aldı. Karşısında ki zırhlara bürünmüş figürün üzerine atıldı. Bir Kızıl birliği üyesi hemen Jack'in önüne geldi ve figürü korumaya çalıştı. Jack bir anda yok oldu ve Kızıl birliğinden olan kişinin arkasında belirdi daha sonra kılıcını adamın boynuna salladı ve Kızıl üyesinin başı gövdesinden ayrıldı. Her şey sadece bir kaç saniye içinde gerçekleşmişti, Kızıllar bir anda duraksadılar. Jack'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı yüzünde maske olsa da herkes onun güldüğünü biliyordu. Mekanik ses yeniden duyuldu.
"Bir Kızıl birliği üyesini öldürdün. Artık Arien krallığında hain olarak anılacaksın."
Jack kılıcıyla yerdeki başı düzeltti sonra başın yüzünde bulunan maskeyi yine kılıcını kullanarak çıkardı. Yerde metalden yapılma bir yüz duruyordu. Jack bir kahkaha attı. Karşısında ki Kızılların sahte olduklarını biliyordu. Karşısındaki figürle alaylı bir tonda konuşmaya başladı.
"Ne zamandan beri kuklalar Kızıl birliğinin üyesi olarak anılıyor. Ben bile Kızıl birliği üyesi olamazken bu kuklaların olması adaletsizlik olur. Hem bende yarı kızıl sayılı..."
Kızıl kuklalar bir anda Jack'e atıldı. Jack havaya sıçradı ve gelen saldırıları atlattı. Tüm bunlar olurken kimse Jack'in savaştığını görmüyordu. Usta Meka kimse onu görmesin diye binanın çatısına formasyon kurmuştu. Ama Jack'in onu nasıl bulduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Ancak Jack'in sağ kurtulmasına asla müsaade etmeyecekti. Bu adam tamamen siyahlara bürünmüştü ve gözünü dahi kırpmadan bir Kızılı öldürmüştü. Her ne kadar Kızıl üyesi bir kukla olsada kimse kolay kolay Kızıllara saldırmaya cesaret edemezdi. Arien Krallığının kurucu kralı tarafından konulan değişmez bir yasalardan biri Kızıl birliğine düşmanlık eden kişiler Hain oalrak anılacaktı.
****
Destan bir giysi dükkanının önünde durdu. Babasının ona verdiği kıyafetler ya eskimişti yada artık Destan'a olmuyordu. Destan kendine yeni kıyafetler almak istiyordu. Dükkana girdi daha sonra arkasına döndü ve Farhan'a baktı.
"Farhan içeri gel bana kıyafet seçimlerimde yardımcı olmanı istiyorum."
Farhan kendi kıyafetlerine baktı neredeyse her tarafı yamalıydı. Bu halde içeri girmek istemiyordu. Çünkü dükkan sahipleri tarafından içeriden zorla atılacaktı.
"Ben seni dışarıda beklerim hem hava bu kadar güzelken içeri neden gireyim ki?"
Destan, Farhan'ın kendini her zaman ezik görmesinden sıkılmaya başlamıştı.
"Farhan sana da kıyafet alacağım o yüzden hemen içeri gel yoksa bir daha benim yanıma gelme! Eğer benimle dolaşmak sana kendini kötü hissettiriyorsa yoluna devam edebilirsin."
Farhan'ın gözleri doldu. Destan ona da kıyafet almak istiyordu. Bugün gerçekten hayatı boyunca hiç olmadığı kadar mutlu olmuştu. Yavaş adımlarla içeri girdi. Destan onun içeriye geldiğini görünce gülümsedi. Hemen yanlarına genç ve zarif bir kadın geldi.
"Hoş geldiniz lordlarım size nasıl yardımcı olabilirim?"
Farhan kadının lordlarım demesine şaşırmıştı. Yüzü kızardı ve hemen kadını düzeltti.
"Bayan ben lord falan değilim lütfen bana bu şekilde hitap etmeyin."
Kadın Farhan'ı baştan aşağıya süzdü. Yüzünde kibre dair hiçbir şey yoktu. Daha sonra yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi ve konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...