Adam bir anda saldırıya uğramaya beklemiyordu. Karşısında sadece 10 yaşlarında gözüken bir çocuk vardı. Adam öfkeyle Destan'a sert bir yumruk savurdu. Destan hemen yere atlayarak saldırıdan kurtuldu. Adam, Destan'a öfkeli gözlerle bakarken tükürükler saçarak konuştu.
"Velet bu yaptığını ağır ödeyeceksin seni kazığa oturtacağım."
Destan kılıcını çekti ve adama saldırdı. Adamın kolundaki bilezik parlamaya başladı ve bir anda bir metrelik bir kalkan adamın kolunda belirdi. Kalkan sarı renkliydi ve yarı saydamdı. Destan kalkana sert bir darbe vurdu. Kalkan garip sesler çıkartmaya başladı. Adam öfkeyle bağırdı.
"Velet şimdi saldırımı al bakalım!"
Kalkandan top şeklinde bir saldırı Destan'a çarptı. Destan'ın ayağı yerden kesildi ve duvara sert bir şekilde çarptı. Destan düştüğü duruma lanet etti. Çünkü burada enerji kullanamıyordu. Karşısında ki adamın elindeki kalkan adamın enerjisi ile güçleniyordu. Adam diğer eline bir kılıç aldı ve Destan'a atıldı. Adam, kılıcını savurduktan sonra karnının yanında bir acı hissetti. Destan nefes nefese kalmış bir vaziyetteydi ama son anda adamın saldırısından yana atılarak kurtulmuştu. Destan adamın saldırısında ki kusuru fark etmiş ve hançerini adamın dantianına fırlatmıştı. Adam elini hançere götürdü ve dantianından hançeri çıkardı. Adamın elindeki kalkan yok olmaya başladı. Destan adamın başka bir şeyle ilgilendiğini görünce adamın suratına sert bir tekme attı adamın burnu kırılmıştı ve kanamaya başladı. Destan hemen geldiği koridora baktı. Gemide ki askerler onu öldürmek için geliyordu. Destan hemen kapıya gidip kapıyı kapattı ve kilitledi. Kapının ardından sesler yükselmeye başladı.
"Velet bu gemiden asla sağ çıkamayacaksın eğer kaptanımızı dokunmazsan seni bu yükseklikten aşağıya atarız yaşama şansın düşük olsa da var. Hadi aç şu kapıyı!"
Destan soluklanmaya başladı. Dışarıdan kapıyı açmayı başarırlarsa savaşarak kaçmayı düşünüyordu. Kapının ardından gelen sesler bir anda kesildi. Destan insanların neden sustuğunu merak etmişti. Kapıların ardından bir kadın sesi duyuldu.
"Aptal gibi kapıya vuracağınıza gemiyi terk edin! Diğer gemiye geçin çünkü Koruyucu Kaplumbağayı düşüreceğiz!"
Destan'ın gözleri büyüdü. Kendi gemilerini düşürmeye karar vermişlerdi. Destan neden kapıyı zorlamadıklarını merak etmişti.
"Velet bu gemi ikimizin mezarı olacak! Bu bir savunma emridir! Eğer bir gemi korsan tarafından ele geçirilirse gemi düşürülür."
Adam elini dantianına koymuş kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Destan hemen adamın yanına gitti ve kılıcını adamın boynuna dayadı.
"Bu gemi nasıl kullanılıyor! Benim düşmek gibi bir niyetim yok! En azından savaşarak düşmeliyim."
Adam kahkaha atmaya başladı. Destan kılıcını biraz bastırdı. Adamın boynundan kan sızmaya başladı ancak adamın gözlerinde korku yoktu. Adam gözlerini Destan'a dikti.
"Sana asla söylemem!"
Destan kılıcı adamın boğazından çekti ve adamın bacağına sapladı. Adam acı dolu bir çığlık attı. Destan kılıcını çıkartıp adamın diğer bacağına sapladı.
"Senden güzel bir dille istemek benim hatamdı. Sanırım başka çarem yok seni uyarayım bu işlem bayağı acı olacak!"
Adam 10 yaşındaki bir çocuk yüzünden düştüğü duruma gülmek istedi. Ancak bu çocuk ona acı çektireceğini söylüyordu. Adam kendine hakim olamadı ve gülmeye başladı. Destan'ın yüzünde ciddi bir ifade vardı. Ancak bir süre sonra o da kahkaha atmaya başladı. Destan adamın arkasına geçti ve ellerini adamın kafasına koydu. Adam kahkaha atmayı bıraktı. Destan'ın onu öldüreceğini düşünüyordu ama bu yaptığı hareketin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...