107.Bölüm: Tera'nın Lordu Destan

3.5K 380 39
                                    

Destan terler içinde yatağından kalktı ve etrafına bakındı. Yatağın yanında duran şişeyi kafasına dikti ve kabusun etkisinden kurtulmaya çalıştı. Destan zihninde bir kadının sesini duydu.

"Yine mi kabus? Bu sefer ne oldu seni kazığa mı oturttu. Ben olsam direk buzdan heykel yapardım."

Frost keyifli bir şekilde konuşmuştu. Artık Destan'ın kabusları hayatlarının bir parçası olmuştu. Sagum Frost'a sert bir bakış attı.

"Sanki yapmadığın bir şey. Onu dondurarak ölüler diyarına gönderdin. "

Frost elini ağzına götürdü ve kıkırdadı. Destan derin bir nefes aldı ve geri yatağa uzandı. Gördüğü kabusu düşünmeye başladı. Frost onun sessiz bir şekilde durduğunu görünce konuşmaya başladı.

"Bu sefer nasıl öldün Destan. Kara Göz ile iddiaya girdim. O senin aç hayvanlara yem edildiği bense daha acısız olan kazığa oturtma dedim."

Destan elini göğsüne götürdü. İçinde büyük bir boşluk vardı. Şuanda Frost'a haddini bildirmesi gerekirken o bunu yapmak bile istemiyordu. Destan keşiş ile olan son görüşmesinden beri duygularını adeta kaybetmişti.

"Böceklerle dolu bir çukura atıldım. Böcekler etimi yavaş yavaş kemirdiler. Sanırım Sagum kazandı ha? Başka zamana kazığa oturtulurum Frost fazla üzülmene gerek yok. "

Frost'un yüzü düştü ve yere oturdu. Sagum ona zafer kazanmış bir ifadeyle baktıktan sonra ciddileşti. İkili genelde Destan'ın rüyaları hakkında iddiaya girip duruyordu. Destan da artık buna alışmıştı. Artık o bile kabuslarında nasıl öleceğini kestiremiyordu. Sagum derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Evlat Tera'ya daha dün geldiniz. Biraz dinlen evinde dur. Şelalede meditasyon yap bugünü kendine ayır."

Destan kafasıyla onayladı ve yatağından kalktı. Tera'ya dün akşam vakti ulaşmışlardı. Destan hemen evine gelip dinlenmeye başlamıştı. Artık uyuyabiliyordu ancak kabusları onun peşini bırakmıyordu. Kabusları her geçen gün bambaşka şekilleniyordu. Destan hemen banyoya gitti ve güzel bir duş aldı. Banyodan çıkmadan önce aynada kendi görüntüsüne bakmaya başladı.

"Uzun zamandır aynada kendime bakmıyorum. Çok değişmişim. "

Destan banyodan çıktı ve yemek yemek için mutfağına gitti. Evde sadece o vardı ve Destan sadece kendisi için sade bir kahvaltı hazırladı ve yemeğini yerken derin düşüncelere daldı. Destan o keşişle yeniden konuştuğundan beri giderek az konuşmaya ve içine kapanmaya başlamıştı. Sinirlenmiyor ve her şeyi çok sakin karşılıyordu. Destan'ın bu sessizliğini herkes fark etmişti ve herkes bunun fırtına öncesi sessizlik olduğunu düşünüyordu. Destan hemen yüzüğünden bir kağıt ve kalem çıkardı ve kağıda bazı şekiller çizmeye başladı. Bir kaç dakika içinde önünde bir şekil belirmişti. Sagum şekle baktığında elini yüzünde yeni çıkmış olan sakallara götürdü.

"Bu ne Destan? Araca benziyor."

Destan kafasıyla onayladı ve şekle bazı eklemeler yapmaya başladı. Bir saat içinde Destan'ın çizimi tamamen bitmişti. Destan yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. 

" Sagum sence Nira bunu geliştirebilir mi? "

Sagum, Destan'ın çizdiği resme biraz baktı. Destan'ın bu aracı ne amaçla kullanacağını merak etmişti.

"Evlat güzel bir şeye benziyor ama bunu ne amaçla kullanacaksın."

Destan çizdiği aracın çizimlerini zihnine kazıdıktan sonra kağıdı ateşe attı. Destan yüzünde kocaman bir gülümseme ile ateşte yanan kağıda baktı.

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin