Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)

18.Bölüm: Delikli Kanyon Görevi

"Benim lakabım mı? Şey bilmem benim pek bir özelliğim yok. Muhtemelen hırsız yada onun gibi bir şey olur"

Vahşi elindeki şişeyi masaya koydu. Daha sonra oturduğu sandalyeye iyice yaslandı. Ellerini kafasında birleştirip tavana doğru bakmaya başladı.

"Sanmam, sen hırsız olabilirsin ama bu senin gizli kozun. Eğer adın hırsız olarak anılırsa kötü bir şöhrete sahip olursun."

Destan olayların nasıl bu noktalara kadar geldiğine şaşırmıştı. O şu anda krallığın en güçlü birliğinde bir üyeydi ve karşısında teğmen oturuyordu. Yemek salonunda duran gruptaki insanlar Destan'a kıskanç dolu bakışlar atıyorlardı. Çünkü bir teğmenle konuşmak hatta teğmen tarafından içmeye davet edilmek büyük bir onurdu. Vahşi bakışlarını tavandan alıp Destan'a baktı.

"Turnadan sonra bir başkasıyla aynı masaya oturup içeceğim aklımın ucundan geçmezdi."

Destan elindeki yemeği bıraktı. Vahşi biraz duygusallaşmıştı.

"Efendim kötü anılarınızı canlandırdığım için kusuruma bakmayın."

Vahşi gülümsedi ancak gözleri artık boş bakıyordu.

"Kötü anılar mı? Turna ile olan anılarımın hiçbirisi kötü değil. Hatta ellerimde son nefesini verdiği anı bile."

Vahşinin gözünden bir damla yaş geldi. Eliyle yaşını sildi.

"Ağlamayacağıma dair kendime yemin ettim. Ama onu özledim. Sana onun yaptığı büyük fedakarlığı anlatayım mı evlat? Tabi dinlemek istersen."

Destan sandalyesine iyice yaslandı ve Vahşi onun hazır olduğunu görünce gülümsedi ve şişesinden bir yudum daha aldı.

"Önce sana onunla nasıl kan kardeşi olduğumu anlatsam fena olmaz."

"Kızıl birliğindeki 7.yılımdı o zamanlar deli gibi çalışıyordum. Antrenman sahasındaki ağırlıkları bedenime bağlamış koşma antrenmanı yapıyordum sonra kapı açıldı ve içeri Turna girdi...."

Siyah saçlı sıska bir adam antrenman yapan adamın yanına koştu.

"Ne oldu uzun bacak yeni bir teknik mi öğrendin?"

"Hem evet,hem hayır. Göreve çıkmamız gerek 5 dakika içinde ana salonda olmalıyız Vahşi, senin de adın listede."

Vahşi üzerine bağladığı ağırlıklardan kurtuldu ve Turnaya baktı.

"Başka kimler var listede? Sevmediğim insanlarla göreve çıkmak istemiyorum."

Turna eliyle kafasını kaşıdı. Listede sadece 3 kişinin adına dikkat etmişti. 

"Şey aslında sadece sana ve kendime dikkat ettim. Birde başımızda duracak olan teğmene."

"Peki kim bize bebek bakıcılığı yapıyormuş söyle bakalım?"

"Sarı Şah, onun gibi bir dahiyle göreve çıkmak büyük bir lütuf hadi gidelim geç kalıcağız, eğer geç kalırsak ceza alırız."

Vahşi başıyla onayladı ve ikili beraber antrenman sahasından çıktılar. Ana salonda bir çok insan toplanmış teğmeni bekliyordu. Sarı şah çok geçmeden insanların önünde belirdi.

"Pekala millet görevimiz Delikli Kanyonu araştırmak. Çevre köylerden gelen bilgilere göre kanyondan bir kükreme duyuluyormuş. O kükremenin kaynağını bulacağız eğer yok edilmesi gereken bir şey ise yok edeceğiz şimdi herkes kendi takımını kursun takımlar üçer kişiden oluşmalı ne fazlası nede azı olacak. Şimdi gruplarınızı oluşturun eğer açıkta kalan veya iki kişi kalan görürsem tuvaletleri temizlemeleri için burada kalır."