152.Bölüm: Susra'nın İsteği

2.8K 287 23
                                    

Siyah cübbeli ufak birlik Gabriel'in önderliğinde portaldan geçtikten sonra bir anda hava değişti ve etrafı pis bir koku kapladı. Bu koku ceset ve kan kokusuydu. Bazı üyeler dayanamayıp çoktan kusmuştu.Çok az insan ilk defa katliam yapılmış bir bölgeye gelmişlerdi. Adonia etrafa bir göz attığında bir çok hayvanın şehirlere girdiğini ve insanlarla hala savaştığını görmüştü. Savaş alanı tamamen kan ve ceset parçaları ile doluydu. Gabriel kılıcını sıkıca kavradı ve arkasında bulunan birliğe baktı. Herkesin gözünde ki o savaşma arzusunu görünce şehre doğru saldırıya geçti. Şehrin içinde bir adam üzerine atlayan kertenkeleyi parçalara ayırdıktan sonra kafasını çevirdi ve bir lider edasıyla dikilmiş ve ölen insanları izleyen adama baktı.

"Efendi Susra kaybediyoruz...Bize destek lazım! Sizin de dediğiniz gibi buraya esir için birileri geldi. Adamlarımız çok yoruldu."

Susra önündeki adama kibirli bir şekilde baktı ve gülümsedi.

"Omar...Sana verdiğim tekniği kullan. Onu da mı sana ben söyleyeyim? Eğer zor durumlara karşı hazırlıklı değilsen ölmeye mahkumsun! Eğer seni bir başkası kurtarıyorsa öl daha iyi! Bana güç istediğini söyledin değil mi? Kaçarsan asla gücünü kullanamasın!"

Omar adamın savaş boyunca kılını bile kıpırdatmadığı için ona epey öfkeliydi. Susra savaş boyunca sadece izlemişti. Ancak Omar'ın Susra'nın karşısında şansı hiç yoktu. Susra insanların ve hayvanların ölümünü büyük bir keyifle izlemişti. Adam eline bir elma aldı ve elmadan kocaman bir ısırık aldı. Adam yediği meyvenin suyunu zevkle tattı. Kafasını çevirdi ve bir kafesin içinde oturan beyaz saçlı gence baktı.

"Söylesene Garai yaşamak nasıl bir duygu?"

Garai kafasını çevirdi ve yorgun bir şekilde adama baktı. Garai, Casper ve diğerlerinden ayrıldığından beri Susra'nın esiriydi. Susra ona sürekli dış dünya ile ilgili sorular soruyordu. Garai ise önceleri cevap vermezken son günlerde Susra ile dış dünya hakkında konuşuyordu. Susra aldığı cevaplar ile birlikte sadece gözlerini kapatıp geçmişine dalıyordu. Garai derin bir nefes aldı ve ölen insanları izlerken konuştu.

"Yaşamak...Tarifsiz bir duygu Lider Susra...Bana kalırsa buraya gelen herkes yaşamanın ne anlama geldiğini anlamıştır. Çünkü yaşamanın değerini ancak ölümle burun burunayken anlarsınız. Siz de zamanında yaşıyordunuz ve bilmediğimiz bir sebepten dolayı öldünüz ve şimdi tekrar dirilmeye çalışıyorsunuz. Bence siz yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu daha iyi biliyorsunuz! "

Adam gelen siyah birliği görünce gülümsedi. Derin bir nefes aldıktan sonra elindeki elmayı Garai'ye fırlattı.

"Yaşamak bu elmanın tadını almaktır! Eğer o tadı alıyorsan yaşıyorsundur! Sanırım senin için geliyorlar. Artık sahaya inme vaktim geldi. Biz insanlar daima ölmekten korkuyoruz. İşte bu yüzden yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyoruz. İnsanlara yaşamın ne kadar güzel bir şey olduğunu göstermem lazım!"

Susra olduğu yerden fırladı ve devasa boyutlarda olan bir farenin tepesine düştü. Zavallı hayvan neye uğradığını bile anlamdan organları dışarı fışkırmıştı. Susra sırtından kılıcını çıkartırken tüm canlıların içini büyük bir korku kaplamıştı. Adamın aurası yüzünden hayvanlar kaçışmaya başladılar. Bünyesi zayıf olanlar adamın güçlü aurası altında eziliyordu. Omar, Susra'nın gücünü görünce hayran kalmıştı.

"Efendi Susra bu harika bir şey...Lütfen bana bunu da öğretin!"

Susra adama baktı ve sinsice gülümsedi.

"Eğer hayatta kalırsan sana bildiğim her şeyi öğreteceğim! En güçlü tekniğimi vereceğim! Şu gelenleri yok et ki eğitimin için zamanın olsun! Yoksa sana verdiklerim ile yetinmen gerekiyor!"

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin