Kralın görevlendirdiği adam gizlice zehir yüzünden ölen adamı nereye götürdüklerini izledi. Tera dan epey uzakta bir noktaya kadar cesedi taşıyanları izledi. Ceset daha yeni kazılmış bir çukurun içine atıldı ve üzeri hızla kapatıldı. Adam dikkatli bir şekilde diğer adamları izledi. Bu insanlar çok şüpheli davranıyorlardı.
"Sanırım onun ölümünü planlamışlar...Kral haklıymış işin içinde bir şeyler var hemen ona rapor vermeliyim!"
Adam tam harekete geçecekken cesedi taşıyanlardan birisi konuşmaya başladı.
"Lord Destan neden onu gömmemizi söyledi ki? Onu yakıp kül etmeliydik onun bedeninde çok değerli bilgiler var bu bilgiler Kara Lonca'nın eline geçerse felaket olur!"
Adam duyduklarından sonra biraz daha bekledi ve konuşmaları dinlemeye devam etti.
"Haklısın onu yakmalıydık ama onu burada kimse bulamaz. Hadi daha cenazeye gitmemiz lazım...Artık şarap içmek istiyorum."
Cesedi taşıyanlar hızlıca ayrıldıktan sonra Adam biraz daha bekledi onların tamamen gittiğinden emin olduktan sonra yerinden ayrıldı ve cesedin gömüldüğü yere geldi. Toprak epey yumuşaktı ve hızlıca elleriyle kazmaya başladı. Bir kaç dakika boyunca kazdıktan sonra hala cesede ulaşamamıştı.
"Nerede bu adam! Buraya gömüldüğüne eminim!"
Adam bir kaç dakika daha kazdıktan sonra sert zemine ulaşmıştı ama hala bir ceset görülmüyordu. Adamın içinde kötü bir his oluşmaya başladı. Çok zaman kaybetmişti, kafasını çukurdan çıkarttıktan sonra bir çift göz ile karşılaştı.
"Beni mi arıyorsun? Öldüm ben unuttun mu? Beni bulmak istiyorsan ölüler dünyasına gelmen lazımdı. "
Adam panikle çukurdan çıktı ve önündeki adama baktı.
"Sen...sen ölmüştün! Seni gömdüler ama nasıl çıktın!"
Adam gülümsedi ve ellerini bir birine vurup alkış tutmaya başladı.
"Çok zekisin lan sen...Sanırım Kaos eğitimini daha önce hiç duymadın değil mi? Benim adım Kain! İyi bir suikastçıymışım bunu zorlu eğitimimden öğrendim. Lord Destan ve Kral Sagum beni epey zorladılar. Ablam Kral Sagum'a ilk karşılaştığında az çok yardım etti ve o da beni ve ablamı iyi birer savaşçı yaptı. Mezardan nasıl kaçtığıma gelecek olursak Boyut sıçraması isimli bir tekniğe sahibim yani istediğim yere istediğim şekilde sıçrayabilirim!"
Kain isimli gencin arkasında bir kadın belirdi. Kadın gülümsedi ve önünde duran kralın adamına baktı.
"Bizi yeniden mezar kazma zahmetinden kurtardığın için teşekkür ederiz Kara Maske! Sana böyle sesleniyorlar değil mi? Peter'i öldürdüğün için adın hızlıca Kara Lonca da yayılmış olmalı!"
Adam kadının sözlerinden sonra hemen kılıcını çıkardı ve öfkeyle önündeki ikiliye baktı. Kadın gülümsedi ve kafasını çevirip uzakta ağacın üzerinde duran ve birbirini öpen ikiliye baktı.
"Siz aşk kuşları işinizi sonra halledin! Nira kardeşim formasyonu aktifleştir. Daha krala kelle sunmamız lazım!"
Edgar kafasını çevirdi ve onlara gülümseyerek bakan Catherine ile göz göze geldi.
"Kıskanma bizi Catherine. Güzel kadınsın ama erkekler sana korkularından bakamıyor. Aşk güzel şey ama sen bunu göremiyorsun. Yalnız geldin yalnız gideceksin bu gidişle ama bizim aşkımız kıskanma bir sen aşktan nefret ediyorsun birde Frost..."
Edgar Frost'un adını anınca gözünde korku belirmişti. Kafasını salladı ve ağaçtan atladı. Nira elindeki parşömeni açtı ve gözleri parlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...
