Destan çektiği acının sonlanması her şeyi yapmaya hazırdı. Koniah derin bir nefes aldı sakin bir şekilde konuştu.
"Kalbindeki her türlü zayıflık ile mücadele edeceksin. Eğer kaybedersen öleceksin! Ben bu sınavında kendimi tamamen soyutlayacağım sadece izleyici olacağım. Unutma bu testi başaramazsan kaybedeceğin çok şey var! Hazırlan!"
Destan bilincinin çekildiğini hissetti. Destan tamamen karanlık bir yere çekildi. Yavaş yavaş etraf aydınlandı ve Destan yeşillikler ve çiçeklerle dolu bir manzara ile karşılaştı. Hafifçe esen meltem Destan'a kendini huzurlu hissettirmişti. Destan derin bir nefes aldı ve manzaraya baktı.
"Şey...Merhaba Destan."
Destan arkasından gelen bir adamın sesi ile güzel manzaraya bakmayı bıraktı ve arkasına döndü. Karşısında güçlü bakışlara sahip bir adam vardı. Adam Destan'a samimi ve içten bir şekilde gülümsüyordu. Destan adamın yüzüne, gözlerine, saçlarına bakınca istemsizce gerilmişti. Çünkü önündeki adam tıpkı ona benziyordu ama bu adamın yüzü daha geniş ve olgundu. Adamın mavi saçları rüzgarda dalganırken. Destan eli ile adamı gösterdi ve konuşmaya başladı.
"Sen...sen ben misin? Kalbimdeki zayıflık sen misin?"
Adam, Destan'ın sözlerini duyunca gülümsedi ve yere oturup lotus pozisyonu aldı. Adam derin bir nefes aldıktan sonra Destan'a baktı.
"Ben senim Destan...Buraya gelmemin sebebi kalbimdeki zayıflık! Sen bana Lui desen şimdilik yeterli olur. Xhilion sağ olsun bana sürekli bu isimle sesleniyor. Sayısız isimle tanınıyorum ama senin benim hakkımda bildiğin ikinci bir isim Lui Rang."
Destan önündeki kendisinin yaşça büyümüş haline bakarken heyecanlanmıştı. Gelecekte cidden çok güçlü birisi gibi görünüyordu. Kolları çok belli olmasa da kaslıydı. Üzerinde rahat kıyafetler vardı ve gözleri elmas gibi görünüyordu. Destan önündeki adamın sakallarına baktı. Gerçekte büyümüş hali şimdiki halinden daha farklı hissetiriyordu. Destan büyük halinin kendisini Lui Rang olarak tanıtmasına anlam veremese de bunu kabul etmişti.
"Peki Lui anlamadığım kalbimdeki zayıflık sen değilsen ne? Usta Koniah beni teste sokacaktı. Neden onu göremiyorum."
Lui derin bir nefes aldı ve ciddi bir yüz ifadesiyle Destan'a baktı.
"Merak etme usta Koniah'ın testine gireceksin. O benim burada olduğumu bilmiyor. Ne de olsa ben bir hayaletim. Sessizliğin Kadim Üstadıyım...Dur senin bunu bilmemen lazımdı. Neyse zaten uyandığında bu yolda ilerleyeceksin. Buraya gelecekten gelmemin tek sebebi var Destan. Ben burada, bu testte büyük bir hata yaptım. Senin aynı hatayı yapmanı engellemek için buraya geldim. Eğer sen benim hatamı telafi edemezsen ne yazık ki kalbim İblis Kral ile gireceğim büyük savaş için hazır olmayacak ve sevdiklerimi teker teker kaybedeceğim."
Destan ciddi bir şekilde önündeki adamı dinliyordu. Adamın gözlerine baktı ve aklındaki soruları sordu.
"Sen nasıl bir hata yaptın? Neden geçmişe döndün ki? Tekrar teste giremiyor musun? Eğer Usta Koniah dan istersen o seni bu teste sokabilirdi. Yani bunu yapacak kadar güçlü birisi. Önümde ki sen, bu halinle benden daha güçlüsün...Bu kadar güçlü olmana rağmen yenemiyor musun? "
Lui Rang derin bir nefes aldı ve gülümsedi. Küçüklüğünün bu kadar meraklı bir kişilik olduğunu unutmuştu. Soruları gerçekten çok mantıklıydı. Adam kızıl gözlerini Destan'a dikti.
"Benim hatam bu testi ne pahasına olursa olsun geçip kalbimi sarsılmaz yapmaktı. Bunu başardım kalbimi sarsılmaz yaptım. Bu testte bayağı zorlandım. Orada yaşayacağım şeyler basit bir ilizyon gibi bir şey. Asla gerçekleşmeyecek şeyler yaşandı. Kalbim sarsılmaz oldu. Ancak bu sarsılmazlık sadece o kızın bende bıraktığı etkiyi silmemi sağladı. Teste tekrar girebilirim ama dediğim gibi yaptığım hata yüzünden bu halimle gireceğim testte başarısız olacağım ve bu test bende ağır bir yara açacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...