Destan tilkinin adını gerçekten beğenmişti.
"Xhilion...Xhilion adın gerçekten güzelmiş. Sen erkeksin değil mi?"
Tilki kafasını kaldırıp ona baktı. Gözlerinde öfke belirmişti.
"Lui tabiki ben erkeğim. Hadi buradan hızlıca çıkalım çünkü buradaki ruhlar gerçekten çok kibirliler. Bazıları ölümlü dünyada krallıklar yönetmiş. Bazıları efsane isimlere sahipler. Ama buradaki en meşhur kişi Hükümdar Aimaru dur. Tabi birde Hantu Raya var."
Destan tilkinin son söylediği isimde nasıl heyecanlandığını görünce bu kişinin kim olduğunu merak etmişti.
"Kim bu Hantu Raya? Sanırım senin kahramanın gibi bir şey."
Tilki, Destan'a garip garip baktıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Her şeyi unutmuşsun. O zaman sana baştan anlatayım. Hantu Raya buraya geldiğinde Aimaru onun elit tabakaya ait olduğunu söyledi. Hantu Raya gerçekten çok öfkeli birisiydi. Buradaki bir çok asil ruh ölümlü dünyada onun elinde can vermişti. Ona ikiz kılıç Hantu Raya diyorlardı. Dediklerine göre bembeyaz bir cildi ve simsiyah gözleri varmış. Buradan kurtulup bir dişiyi kurtaracakmış."
Destan Tilki'nin kurduğu cümleye gülmeden edemedi.
"Dişi mi? Hantu Raya insan değil mi?"
Tilki birazcık düşündükten sonra konuşmaya devam etti.
"Şey aslında insan ama değil gibi onun gibilere canavar mı? Yaratık mı ne diyorlar. Şeytan evet şeytan yani ona benzer bir şeydi Ne diyorlardı dilimin ucunda."
Destan biraz düşününce aklına bir ırk geldi.
"İblis olabilir mi?"
Xhilion kafasıyla onayladı.
"Aynen iblis. Hantu Raya bir iblisti. Gerçekten çok güçlüydü. Buraya geldiği zaman gördüğü tüm iblislerin ruhunu yok etti. Aimaru onu Karanlık Zindana mühürlemek isteyince onu esir aldı ve kendini zorla ölümlü dünyaya gönderdi. O buradan kaçabilen tek kişi. Acaba dişisini kurtardı mı merak ediyorum."
Destan devasa surlara geldiğini görünce kafasını kaldırdı ve surlara baktı. Surlara yaklaştıkları zaman bir kaç tane muhafızın insanları kontrol ettiklerini gördüler.
"Senin üzerindeki kıyafetler buraya uygun değil hemen yok ol!"
"Orta kesimden buraya gelirken en azından kendine bakım yapmalısın. Pis kokuyorsun hemen defol!"
Destan muhafızların insanları en ince ayrıntılarına kadar incelediğini görünce istemsizce sinirlenmişti. Kapıda asil bir auraya sahip bir kadın belirince muhafızların bakışları değişti. Yüzlerine sahte bir saygı ifadesi yerleştirdiler.
"Leydim orta tabakadaki işinizi bitirdiniz mi?"
Kadın kibirli bir ifadeyle adamlara baktı.
"Bu sizi hiç ilgilendirmez! İşinizi doğru yapın şu pis köpeğin burada ne işi var?"
Adamların yüzü kıpkırmızı olmuştu. Onlarda elit tabakanın bulunduğu kısımda yaşıyorlardı ama bu kadın onları istediği şekilde aşağılayabiliyordu. Muhafızlardan birisi kafasını çevirdi ve Xhilion'u gördü. Tüm sinirini bu tilkiden çıkarmaya karar verdi.
"Aşağılık köpek bu kadar pis bir şekilde burada dolaşmana kim müsaade etti ha sana? Gel buraya senin o pis kürkünden kendi ellerimle tuvalet bezi yapacağım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasíaArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...