11.Bölüm: Ben İblis Ruhuyum!

4.8K 504 16
                                    

Destan şifacı sayesinde kendini daha iyi hissediyordu. Tüm kemikleri yerine yeniden kaynamıştı bu acı verici bir süreçti ancak Destan bu acıyı hiç düşünmedi. Kara Yılan giden kadının arkasından uzunca baktı. Sonra çıkışa yöneldi Destan adamı hemen takip etmeye başladı. Geldikleri kapıdan dışarıya adım atmışlardı ki Zaheer ve öğrencisi onların karşısına çıktı.

"İyileşmişsin evlat şifacılarımız gerçekten başarılılar bu tür yaralanmalar kolay iyileşmez."

Kara Yılan ikilinin konuşmasına katılmadan yoluna devam etti. Onun bu hareketi Zaheer'i sinirlendirmişti. Ancak onun ne derdi olduğunu sormadı. Destan'a baktı içeride yaşananları ancak Destan anlatabilirdi. Destan Zaheer'in kendisine soru sorarcasına baktığını görünce hemen içeride olanları anlattı. 

"Şey içeride bir şifacı vardı ve o Kara Yılanın yemek teklifini reddetti. Sanırım bu yüzden aşırı sinirlendi."

Zaheer arkasına doğru baktı. Kara Yılan Destan'ı koridorun sonunda bekliyordu. Yüzünde en ufak bir duygunun izi bile yoktu.

"Tamam evlat ben seni tutmayayım. Gidip ruh bölgesine girmelisin ama seni uyarıyorum eğer kaybedersen...."

Destan adamın sözlerini yarıda kesti.

"Ölürüm. Biliyorum efendim kaybetmeyeceğim."

Adam öğrencisini de yanına alıp sağlık odasına girdi. Destan hızlı adımlarla koridorun sonuna ulaştı. Kara Yılan yolu göstermeye başladı. Adamın ağzını bıçak açmıyordu. Destan buraya geldiklerinden beri kendisiyle ilgilenen bu adamın neden konuşmadığını anlamıyordu. Kara Yılan adeta derin düşünce denizine dalıp gitmişti. Destan bir odanın önüne kadar adamı takip etti. Adam kapıyı yüzüğüyle açtıktan sonra içeri girdi Destan da onu hemen takip etti. Oda boştu hiçbir nesne yoktu. Ancak duvarlar, tavan ve yer tamamen aynadan yapılmıştı. Destan aynadaki yansımasına baktı. Kızıl gözleri korkutucu gözüküyordu. Kara Yılanda,Destan'ın aynadaki yansımasına baktı.

"Demek senin ruhun bu. Kızıl gözler ha bu iş daha da ilginçleşiyor."

Destan adamın kendisinin yansımasını görmesine şaşırmıştı. Kimse onun bu halini görmemişti. Destan aynadan Kara Yılanın yansımasını görünce adeta küçük dilini yuttu. Ona neden Kara Yılan dediklerini şimdi anlamıştı. Aynada sarı gözlü 5 metre uzunluğunda kocaman dişlere sahip simsiyah bir yılan vardı .Kara Yılan durumu hemen anlayıp oda hakkında Destan'a bilgi verdi.

"Buraya ruh bölgesi deriz evlat burada insanların ruhlarını görürüz. Ruhlar aynadaki görüntüde belli olur. Ancak o ruhlara kimse dokunamaz. Ruha temas etmenin tek yolu aynanın içine girmektir. Ben bir yılanın ruhuna sahibim sürgün edilmeden önce ruhumla gurur duyardım ama artık onu istemiyorum."

Destan adamın ruhunu neden istemediğini merak ediyordu ama anlatmak isteseydi zaten anlatırdı.

"Efendim peki benim ruhum, onun neden gözleri kızıl aynı bir iblise benziyor."

Adam elini çenesine götürdü biraz düşündükten sonra cevapladı.

"Senin ruhun bir iblise ait değil muhtemelen özel bir ruh soyuna sahipsin. Bu tür soylar kolay kolay aktarılamaz. Eğer soyunda bu tür ruha sahip birisi varsa bunu ondan devralabilirsin. Annen de yada babanda bu tür ruh olmalı."

Destan ailesinde birinin böyle bir ruha sahip olup olmadığını bilmiyordu. Destan'a göre karşısındaki ruh onun bedenini ele geçirmek isteyenin ruhuydu.

"Efendim kan ile aktarılan yetenekler olduğunu daha önce duymuştum ama ruhla aktarma böyle bir şeyin varlığını ilk kez sizden duyuyorum."

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin