131.Bölüm: Yenilmez Savunma Tekniği

2.8K 311 25
                                    

Simsiyah bir kılıç sarı cübbeli bir adama çarptığı anda adamın bedeninden kemik kırılma sesleri duyuldu ve ağzından kan sızdıktan sonra yere yığıldı. Gabriel adama soğuk bir şekilde baktı. Adamın son gördüğü şey ise bir çocuktan çok, bir ejderhanın insan bedenine girmiş haliydi. Gabriel'in bedeni siyah bir duman ile sarılıydı ve siyah dumanın arasında sapsarı ateş rengi görünüyordu. Bu Anka'nın gücünden oluşan bir parıltıydı. Gabriel silahını kaldırdı ve yere sert bir şekilde vurdu. Kasaba kılıcın gücü ile sarsılırken bazı yetişimciler dengelerini koruyamayıp yere düşmüştü. Herkesin gözünde korku ve mutlak saygı vardı. Sadece bir avuç çocuk ve genç onlarca insana karşı savaşmışlardı ve kazanmışlardı. Hemde büyük ve ezici bir zafer kazanmışlardı. Gabriel kafasını çevirdi ve tüm bedeni siyah bir gölgeyle kaplı olan çocuğa baktı. Markus bir binanın üzerinde duruyordu ve insanları süzüyordu. Gabriel'in ona baktığını gören insanlar sert bir şekilde yutkundular. Çünkü burada en fazla yıkıma sebep olan kişi Haru yada Gabriel değildi. Savaşmadan önce insanların arkasına saklanan çocuk bir anda tüm gücünü açığa çıkarmıştı ve bu savaş adeta tek taraflı katliama dönmüştü. Markus derin bir nefes aldı ve çatıdan atladı. 

"Ben size yada bu metalik şeye ne yaptım bilmiyorum ama birilerinin esiri olmak...İşte bu benim hayatta en nefret ettiğim şeydir. Bir daha asla! Asla esir edilmeyeceğim! Dinleyin beni...Eğer beni o metalik sesin liderlerine götürmek ve ödül almak isteyen varsa kusura bakmasın...Beni oraya sağ götüremezsiniz! Kellemi de savaşmadan vermek gibi bir niyetim yok! "

Markus yumruğunu sıktı ve derin bir nefes aldı. Yüzünde saf bir öfke vardı. Gabriel onun bu öfkesinin sebebini çok iyi biliyordu. Tüm bu öfkesinin sebebi elbette ki Casper dı. Casper onu esir etmişti ve onun ruhunu tek hamlede parçalara ayırmıştı. Eğer Destan gelip ona müdahale etmeseydi çoktan ölmüş olurdu. Markus uyandığı zaman büyük annesinin Destan'ı korumak uğruna kendisini feda ettiğini öğrenmişti. Bu olay Markus için çok ağır bir olaydı. İlk başta Destan'ı gördüğü yerde öldürmek istemişti ancak bunu yaparsa büyük annesi bir hiç uğruna ölmüş olacaktı. Markus Destan ile düşmanlık kurmaktansa dostluk kurmayı tercih etmişti. Acı uykusundan uyandığı o günden beri güçlenmeye ve sevdiklerinin ona ihtiyacı olduğu zaman onların yanında olacağına dair kendine söz vermişti. İnsanlar derin bir nefes aldılar ve korkulu gözlerle önlerinde ki canavarlara baktılar. O çocuklara insan demek az kalırdı onlar adeta birer canavardı.

"Pekala silah çekmeyenler olarak şuanda yaşıyorsunuz ancak size merhamet etmek gibi bir niyetim yok! Lütfen size rica ediyorum kasabadan ayrılın! İşimiz gücümüz var ayak altında dolanmanızı istemiyorum."

Haru kollarını bağlamış ve bir binaya yaslanmış vaziyette insanlara seslendi. İnsanlar onların gücüne şahit olmuşlardı ve eğer kasabadan ayrılmazlarsa bu acımasız grup onlara merhamet etmeyecekti. Eğer kasabadan şimdi ayrılırlarsa da dışarıda onları bekleyen 20 metreden uzun  devasa yılanlar vardı. Bu durum kasabaya sığınan insanlar için iki tarafı da keskin bir kılıç gibiydi. Yeşil cübbeli bir adam arkasına döndü ve kasabanın çıkışına doğru yürümeye başladı. Kasabadan ilk ayrılmaya çalışan kişi bu adam olunca epey dikkat çekmişti. Adamın saçları epey uzundu ve yeşil cübbesinin arkasındaki motiflere kadar geliyordu. Adam saçlarını örgü şeklinde bağlamıştı. Adam bir kaç adım attıktan sonra  çevresinde saydam bir top oluştu. Adamın bedeni bu topun içindeydi. Top kendi ekseninde hızla dönerken adamın altındaki toprak aşınmaya başlamıştı. Adam elini kaldırdı ve hızla gökyüzüne doğru uçtu. Adamın uyguladığı teknik bir çok kişiyi şok etmişti. Çünkü adamın hızı ve bıraktığı etki çok fazlaydı.

"Lanet olsun! Biraz önce Kaptan Kron ile yan yana mı duruyordum? Bu teknik...Sıfır Savunma Bariyeri miydi?"

Bir kız biraz önceki tekniği görünce adamın kim olduğunu tanımıştı. Kız herkesin ona şaşkın şaşkın baktığını görünce bu adam hakkında biraz daha bilgi almak istedikleri suratlarından belliydi. Markus'un yüzünde de meraklı bir ifade belirmişti. Kız insanlara şaşkın şaşkın baktı ve konuşmaya başladı.

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin