95.Bölüm:Uyanış

3.9K 384 82
                                    

Karin bir ağız dolusu kan kustu. Gözlerinin karardığı hissetti. Yaşlı gözlerle yere yığıldı ve derin derin nefes aldı. Elini dantianına götürdü ve dudağını ısırdı. Kendini güçsüz ve aciz hissediyordu.

"Ne kadar güçsüzüm, önce Helios'u kurtaramadım şimdi ise Destan'ı. Özür dilerim Helios ustam olmasaydı belki seni kurtarabilirdim."

Karin eliyle yüzünü kapadı ve ağlamaya başladı. Helios onun kardeşiydi ve ellerinde can vermişti. Karin onu kurtarmak için tüm yetişimini feda etmek istedi. Ancak ustası onu engellemişti.

"Kimi kandırıyorum. Destan'ı bile kurtaramadım seni o zaman asla kurtaramazdım."

Karin ellerini yüzünden çekti. Birisinin ona baktığını gördü ama gözleri yaşlı olduğu için kim olduğunu anlayamadım. Gördüğü kişinin masmavi saçları vardı. Gördüğü kişi eğildi ve ona baktı. Karin hemen gözlerini sildi ve önündeki kişiye baktı.

"Destan? Sen...sen geri geldin!"

Karin hemen olduğu yerden fırladı ve Destan'a sarıldıktan sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Destan da ona sarıldı. Onun yaptığı şeyler için borcunu asla ödemeyeceğini biliyordu. Yetişimcilerin dünyasında kimse bir başkası için kendi gücünden vazgeçmezdi. Destan, Karin'in neden onun ölmesine izin vermediğini merak ediyordu.

"Neden... Neden benim için bu kadar uğraştın! Neden ölmeme izin vermedin."

Karin ona sıkıca sarıldı ve kokusunu içine çekti. Gözleri kapalıydı ve aklında bir sima belirdi. Kardeşi gülümseyerek ona bakıyordu.

"Çünkü...çünkü sen Helios'a o kadar çok benziyordun ki? Onu ikinci kez kaybetmek bana çok ağır gelirdi."

Destan gülümsedi elini Karin'in sırtına getirdi. Destan'ın yüzünde samimi bir gülümseme vardı. Artık Karin'e az da olsa borcunu ödemek istiyordu.

"Canın yanacak ama sana savaşta ihtiyacımız olacak!"

Karin kafasını kaldırıp ona bakacakken dantianında bir ağrı hissetti. Acıyla dişlerini sıktı. Destan'ın yüzünde enerjiden bir maske oluştu. Maskenin üzerinde siyah beyaz ve mavi renkler vardı. Karin, Destan'a bir bakış attı. Onun aurası bambaşka seviyeye ulaşmıştı. Bir soğukluk tüm odayı doldurduğunda Destan'ın alnında Mavi bir Hilal ortaya çıktı. Destan'ın Mavi Saçları dalgalandı. Destan elinde doğa enerjisini topladı ve Karin'in dantianına götürdü. Karin gözlerini kapattı ancak canı yanmıyordu. Dantianından tüm bedenine bir soğukluk yayılmaya başladı. Destan elini kaldırdı ve kadının yüzüne koydu. Karin zihininden sayısız tekniğin yok olduğu hissetti.

"Ne yapıyorsun?"

Destan ona baktı. Elini geri çekti.

"Bana güveniyor musun Karin?"

Karin kafasıyla onayladı ancak onun yaptığı şeyi bir türlü anlamamıştı.

"Sana güveniyorum ama yaptığın şey benim tüm yıllarımı yok etmekten başka bir şey değil. Neden benim tekniklerimi yok ediyorsun? Onlar benim her şeyim!"

Destan, Karin'e öfkeli gözlerle bakmaya başladı. Çünkü Karin'in zihnindeki şeyler Destan'ın gözünde bir çöp yığınından farksızdı. 

"Senin gibi bir kadına aptalca şeyler öğretilmiş. O bilgilerle sadece basit bir şifacı olarak kalabilirsin. Kusura bakma Karin seni çok geç tanıdım ama Ablamdan sonra kendime en yakın hissettiğim kişilerden birisin sen madem ablamı eğitiyorsun, o zaman önce sen güçlü bir usta olmalısın ki öğrencilerin seni aşıp daha da zirveye ulaşsın. Ne yazık ki senin ustan senin kafanı gereksiz bilgilerle doldurmuş. Eğer bana güvenirsen sana teşekkür etmek isterim. Şifası olmayan hiçbir hastalık yok Karini inana bana sana hepsini öğretebilirim. Sadece bana güven."

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin