Frost, yaptığı saldırıdan sonra içini kaplayan hüznü engelleyememişti. Sagum'un bu şekilde ölmesi gerekmiyordu. Kadın yerde bedeni buzla kaplanan adama baktı ve ağzından tek bir cümle çıktı.
"Özür dilerim..."
Sagum soğuktan bedenini hissetmiyordu. Adam ölümün nefesini tekrar hissederken bu sefer kendini hazırlamış. Sagum gözlerini kapatırken burnuna tanıdık bir koku gelmişti.
"Islak toprak kokusu... "
Destan, Frost'un saldırsının şiddetini hissetmişti ve saldırıdan sonra Sagum'un kalp atışları ve nefesi yavaşlamıştı. Destan Sagum ile olan konuşmalarını ve anılarını anımsarken bir anda etraf pis bir şekilde ceset kokmaya başladı. Frost kafasını çevirip yerde hareketsiz yatan Sagum'a baktı adamın tüm bedenini kaplayan gizemli bir sembol belirmişti. Kadın, Sagum'un değişen tenine korkuyla bakarken Sagum bir anda yok oldu. Frost onu tekrar hissettiğinde Sagum Destan'ın arkasındayıd. Destan sırtında hissettiği soğuk nefesle hızlı bir şekilde yere eğildi ve kafasının üstünden geçen saldırıyı atlattıktan sonra ileriye doğru sıçradı. Çocuk hızlıca arkasına döndüğünde gördüğü manzara karşısında korkuya kapılmıştı. Önünde adeta gerçek bir iblisi andıran birisi vardı. İblisin kafasındaki boynuzlar adeta bir kralın tacını andırırken kırmızı teni ve sivri dişleri onu tehlikeli birisi gibi gösteriyordu. Destan önündeki kişinin Sagum olduğuna emindi. Ancak bu şey Sagum gibi bakmıyordu. İblis bir anda yok oldu ve Destan'ın önünde belirdi. Destan hayatı boyunca bu kadar hızlı hareket eden bir varlık ile karşılaşmamıştı. Destan son anda ayakları altında güç topladı ve havaya sıçradı. Çocuğun bedeni tamamen siyahlara bürünmüştü. İblis kafasını gökyüzüne çevirdi iblisin bir anda sırtından 4 adet kanat çıktı ve havaya fırladı. Destan'ın gözleri kızıl tonda parlarken göğsünde bulunan çan dan 'Ding' sesi geldi. İblis duyduğu ses ile birlikte elini öfkeyle kulağına götürdü ve Destan yere iner inmez koşmaya başladı. İblis kulağında yankılanan ses yüzünden afallamıştı. Ses yankılanmayı bıraktığı anda iblis etrafta Destan'ı aradı ancak bulamamıştı. Destan bir ağacın üzerine çıkmış ve kendini tamamen gizlemişti. Ne enerjisi ne de aurası başkaları tarafından hissedilmiyordu.İblis kafasını çevirip Frost'a baktı. Kadın neler olduğunu anlamamıştı ancak önündeki bu canavar gerçekten tehlikeliydi. Kadın antik bir sesi zihninde duydu.
"Alevleri söndürmek için gücünü kullan!"
Frost sesin iblisten geldiğini sandı ancak ses başka bir noktadan geliyor gibiydi. Gizemli birisi doğrudan Frost ile konuşuyordu.
"Kimsin sen?"
Frost neler olduğunu anlamamıştı. Kadın önündeki iblise korkuyla bakarken iblis bir anda bir yöne doğru koştu. Frost iblisin gittiği yeri görünce hemen onun peşinden koştu. İblis Antik Meka'nın hemen dışında bulunan ufak bir kasabanın bir kaç yüz metre yakınına geldiği anda önüne bir adam çıktı.
"Kusura bakam Sagum burası senin geldiğin son yer. Bu şeytani enerjiye nasıl sahip oldun bilmiyorum ama niyetinin iyi olmadığına eminim. Sana uzak durmanı söylüyorum. Yoksa benimle çarpışman gerekecek!"
Ramas önündeki şeytanın gerçekten tehlikeli olduğuna emindi. Hatta bu iblisin önüne çıktığı için kendine küfür etmişti. Önündeki bu şeyi durduracağını sanmıyordu. Ancak onu yavaşlatmanın ve Sagum'u eski haline getirmenin bir yolunu bulmalıydı. İblis önündeki adamı süzdükten sonra uzun dilini dışarı çıkarttı ve ağzını yaladı. Ramas onun avıydı ve iblis adeta buna hazırlık yapıyordu. İblis burnuyla derin bir nefes aldı ve ağzından iki sözcük çıktı.
"Kan... Et...!"
İblis bir anda adamın yanında belirdi. Ramas bu şeyin nasıl bu kadar hızlı olduğunu anlamamıştı. İblis tek hamlede elini adamın omuzuna attı ve elini sert bir şekilde çektiği anda Ramas'ın omuzundan büyük bir et parçası koptu. Ramas acıyla çığlık atıp bir kaç adım geri çekilirken, İblis kopardığı parçayı ağzına attı ve çiğnemeye başladı. Ancak iblisin yemeği uzun sürmemişti. İblis ağzına attığı parçayı tükürdükten sonra yüzünü ekşitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...