192.Bölüm: Savaş'ın Ayak Sesleri

2K 249 73
                                    

Mars ve Kamoo karşılarındaki vahşi çocuktan gelen kırılma sesini net bir şekilde duymuşlardı. Bir şeyler ters gidiyordu. Destan'ın yüzündeki maske yavaş yavaş çatladı ve parçalanarak Destan'ın yüzünün ortaya çıkmasını sağladı. Destan'ın sinsi gülümsemesi dosta da düşmana da korku salan cinsteydi. Bu bakışları gören kişi kesinlikle umutsuzluğa kapılır ve sırf karşılarındaki kişi onu öldürmesin diye intihar ederdi. Destan'ın alnındaki mor kafatası dövmesi muazzam bir güç yayıyordu. Ölüm Mührü ilk defa aktifleşmişti. Ölüm mührü ilk defa açıldığında kullanıcısına kontrolsüz bir güç bahşederdi. Destan'ın kızıl gözlerinin içinde siyah sekizgenlerin arasında mor renkte bir halka belirmişti ve gözün merkezinde bulunan siyah beneklerin içinde de mor renkli benekler vardı. Destan şeytani bir kahkaha attı ve elinde siyah renkte bir hançer belirdi. Tüm kuklaları da birden silahlandı. 

*******

Dünyanın uzak bir noktasında bir kadının nefesi kesildi ve dizinin üzerine düştü. Kadın elini kalbine doğru götürürken gözleri kocaman bir şekilde açılmıştı. Sanki birisi kalbine hançer saplamıştı.

"Kriya... O... O uyandırmayı başardı mı?"

Kadının yanına hemen bir adam geldi ve adam korkuyla konuştu.

"Efendim iyi misiniz? Şifacıları çağırayım mı?"

Kadın kafasını kaldırdı ve adama baktı. Adam kadının kızıl gözleri ile göz teması kurduğu anda kafasını saygıyla yere eğdi. Bu gözlere asla bir kaç saniyeden uzun bakamamıştı. Kadın soğuk bir şekilde konuştu.

"İyi mi? Ben ölümsüzüm Sarqo! Bana bir şey olmaz!"

Adam yere secde etti ve kadını selamlarken konuştu.

"Özür dilerim yüce efendim...Bu ahmak kulunuz Sarqo sadece sizin böyle birden yere düşmenizi beklemiyordu. Size ne oldu efendim?"

Kadının yüzünde kocaman bir gülümseme belirirken Sarqo'nun içini birden huzur kaplamıştı. Kadın ayağa kalktı ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Adam kafasını hafifçe kaldırdı ve kadının sırtına bakmaya başladı. Kadın bir masaya yöneldi ve masada bulunan mürekkepli tüy ile kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Sarqo kadının önündeki aynadan onun yüzünü net bir şekilde görmüştü ve adam kadının bunca yıldan sonra ilk defa  güldüğünü görüyordu. Daha önce bu kadının tebessüm ettiğini hatta kahkaha attığını görmüştü. Ancak bu defa gördüğü gerçekten içten gelen bir gülümsemeydi. Böylesine vahşi bir kadının bu kadar içten gülmesi kesinlikle hayra alamet değildi. Kadın yazı yazarken arkasında merakla ona bakan hizmetkarının merak duygusunu gidermeye başladı.

"Sarqo hizmetkarlarım arasında bir tek sen benim gerçekte kim olduğumu biliyorsun. Ne de olsa bana en fazla dayanabilen kişi sen oldun. Bu arada sen kaç yaşındaydın Sarqo?"

Adam kadının sorusuyla sert bir şekilde yutkundu ve konuştu.

"Bu hizmetkarınız 65 yaşında efendim."

Kadın bir an duraksadı ve arkasına dönüp saçları beyazlamaya başlamış olan adama baktı.

"O kadar az mı yaşadın bu dünyada? 15 yaşında benim himayeme girmiştin değil mi? Peki ben neden seni himayeme almıştım?"

Adam derin bir nefes aldı ve titrek bir sesle konuştu.

"Size kan getirebilmem eğer çok susarsanız kendi kanımı size vermem için efendim..."

"Evet evet , kan için. Bana çok iyi hizmet ettin işini cidden iyi yapmışsın Sarqo 50 yıl yanımda yaşayabildiğine göre hiç susuz kalmadım. Sanırım artık seni azat etmem gerekli. Kriya soyum yeniden yücelirken hizmetine ihtiyacım olmayacaktır. Sende hayatını yaşamalısın."

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin