26.Bölüm

4.7K 488 30
                                    

Destan ve Gabi karnavalda eğlendikten sonra eve döndüler. Destan eve geldiğinde hizmetli kadın ona bir mektup verdi Destan mektubu açıp baktığında Vahşi yarın ona eve dönebilmesi için bir kervanla anlaştığını söylüyordu. Kervanın izleyeceği yol bizzat Kızıllar tarafından kontrol edilmişti. Hatta Vahşi kervanı koruması için bir kaç tane Kızıl Birliği üyesini bile görevlendirmişti. Destan eve dönmek için heyecanlanıyordu buraya gelmesiyle hayatı bir anda değişmişti. Evine dönüp eskisi gibi olmak istiyordu. Ertesi gün çabucak geldi ve Destan, Gabi ve Lara ile vedalaşmak itemedi çünkü kendini kötü hissedecekti. Gabi ve Lara bu duruma pek takılmadılar Destan daha sonra kapıya gelen bir görevli ile birlikte kervanın kalkacağı yere ulaştı. Kervanda bir adam öne çıkarak saygılı bir şekilde konuştu.

"Lord Destan lütfen şuradaki güvenli araca geçin sizin hayatınız bizim için çok değerli."

Destan adamın kıyafetlerine baktı, adam çok pahalı elbiseler ve takılar giyiyordu.

"Efendim ben bir tüccarım bu kervanın tamamı bana ait. Yolum sizin köyünüzden geçiyor sizin köyünüzden geçmek benim için büyük bir onur."

Destan adamın sahte konuşmasından aşırı rahatsız olmuştu.

"Bana karşı gerçek duygularınızı söyleyin efendim benim köyümden geçmekten onur falan duyduğunuz yok sadece bana yapacağınız yanlış bir hareketin sizi öldüreceğini düşünüyorsunuz o kadar. Sizi kırmayıp o güvenli araca bineceğim ancak benimle bu şekilde yapmacık konuşmaya devam etmenizi önermem."

Destan adamın gösterdiği araca bindi. Burası gerçekten çok iyi dizayn edilmişti. İçerisi oldukça genişti ve Destandan başka kimse yoktu. Destan biraz bekledikten sonra arabalar hareket etmeye başladı. Kervandaki güvenlik oldukça yüksekti Destan bu tüccarın sıradan birisi olmadığını daha ilk başta anlamıştı. Bu kadar fazla adamla kervanı korumak için çok fazla altın gerekiyordu.

Destan arabanın içinden şehrin sokaklarını izliyordu. O dışarıda neler olup bittiğini görürken dışarıdakiler içeride kimin olduğunu göremiyordu. Destan, Samar'ın büyük surlarına gelince arabaları durduruldu. Destan araçların arandığını görmüştü. Askerler büyük bir titizlikle araçlarda bulunan kişilerin kimliklerini kontrol ediyorlardı. Destan'ın arabasının kapısı çaldı. Destan kapıyı açtığında karşısında zengin tüccar ve 4 metrelik bir adam vardı.

"Efendim kimlik kontrolü yapılıyormuş size rahatsızlık verdiğimiz için kusurumuza bakmayın. Ben sizin rahtsız edilmemeniz gerektiğini söyledim ancak..."

"Bu kadar yeter bırakalım insanlar görevlerini yapsın."

Destan arabasından çıktı karşısında tanıdık bir yüz vardı.

"Anlaşılan şehrin güvenliği artmış benim adım Destan, buraya kıyafet satmaya gelmiştim işte bu benim satışıma dair olan belge."

Karan ciddi bir ifadeyle kağıdı inceledi. Sonra eliyle adamlara diğer arabaları kontrol etmelerini söyledi.

"Hemen gidiyor musun Destan?"

"Başıma gelmeyen kalmadı evime dönüp biraz kafamı toparlamak istiyorum. 6 ay sonra yeniden geleceğim bu arada sen terfi mi aldın?"

Karan büyük kapının üzerine baktı orada kanlı bir kelle asılıydı. Destan kafaya fazla bakamadı. Çünkü kafanın üzerinde böcekler dolaşıyordu

"Terfi aldım artık kapı güvenliği benden soruluyor. Ancak ben onun gibi olmayacağım, bana verilen bu görevi kendi çıkarlarım için asla kullanmayacağım. Neyse ben seni fazla tutmayım yolun uzun. Benimde işime dönmem lazım daha incelenecek sayısız kimlik ve belge var."

Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin