Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)

191.Bölüm: Büyüyen Arzu!

Samuel önündeki gri bariyere öfke ve endişe ile bakıyordu. Bariyerin içindeki kişi her kimse onun yaydığı öldürme niyeti binlerce insanı katletmiş vahşi bir auranın vücut bulmuş hali gibiydi. Samuel bir kaç kez bariyere doğru hamle yapsa da bu bariyeri aşmak imkansız görünüyordu. Samuel bariyerin içindeki yoğun sis dumanı yüzünden hiçbir şey görmüyordu. Ancak Destan'ın bir kaç kişiyi öldürdüğünü anlamıştı. Çünkü gökyüzüne yükselen ışıklar azalmıştı. Samuel bariyere baktı ve yumruğunu sıkarken konuştu.

"Sakın evlat...Sakın orada öleyim deme!"

Bariyerin içinde ise Destan vahşi bakışlarını yeni avına odaklamıştı. Bu kişinin çevresi diğer üyelere nazaran daha fazla bariyer ile çevrelenmişti. Destan sinsice gülümsedi ve tüm üyelerin zihnine aynı mesajı yolladı.

"Sanırım sizi öldürürken yüzümü gizleyeceğim. Gözlerinizin içinde kendimi görmek istemiyorum...Hayat ışığınız yavaş yavaş yok olurken sadece korkunuzu görmeliyim. Sıradaki hedefim...Sanırım sizi koruyan şu kadın olacak! May! Senin için geliyorum!"

Destan derin bir nefes verdi ve yüzüğüne dokundu. Destan'ın üzerindeki kıyafetler değişti ve arkasında onunla aynı görüntüye sahip 7 tane kişi belirdi. Destan'ın parmaklarından çıkan enerji iplikleri bu 7 şeye bağlandı. Destan derin bir nefes aldı ve Kara Taç üyelerini izledi. Destan'ın mesajını alan Kara Taç üyeleri ise hızlıca May isimli kadına doğru ilerlediler. Kadının bariyeri diğerlerine nazaran faklı bir renkteydi ve siste rahatlıkla fark ediliyordu. Kadın bedeninin çevresindeki bariyere giderek yoğunlaştırmıştı. Mars kadının yanına ilk ulaşan kişi olmuştu. Marstan sonra Kamoo isimli adamda yanlarına gelmişti. Kara Taç üyelerinin bir araya gelmesi çok kısa sürmüştü. 5 kişi bir araya geldiğinde Destan sesi kafalarının içinde duyulmuştu.

"Hızlıydınız... May'in kellesini tam da almak üzereydim. İki kişi daha siz bana saldırmaya başlamadan ölüp gitti...Geriye sadece siz kaldınız. Merak etmeyin sizin içinde geleceğim."

Mars derin bir nefes verdi ve Kara Taç üyelerine dikkatlice baktı. Herkes gardını almıştı. Birbirleriyle konuşamıyorlardı ancak hepsi ne yapması gerektiğini biliyordu. Destan'ı bulup öldürmeleri lazımdı. Beşli birlikte etrafta dolaşmaya başladılar. Katil Bariyeri o kadar büyük bir alanı kapsamıyordu ancak etrafta çok yoğun bir sis vardı ve Destan'ın yaptığı teknik yüzünden Kara Taç üyeleri kendi seslerini bile duymuyorlardı. Birbirleriyle Zihinsel olarak iletişimde kuramıyorlardı. Çünkü Destan onların zihinsel iletşimini de kesmişti.

Destan'ı hapsetmek için kullandıkları Katil Bariyerinde kendileri hapsolmuştu. Tüm avantaj tamamen Destandaydı. Destan onların ne hissettiğini ne düşündüğünü ve nerede olduklarını rahatlıkla biliyordu. Ortamı kaplayan mutlak sessizlikte gerginlik giderek artıyordu. Sis giderek yoğunlaşırken görüş alanı 1 metreye kadar düşmüştü. Destan kuklalarını bazen belli belirsiz Kara Taç üyelerine gösteriyordu. Bir kukla ekibin karşısına dikildi.

"Öleceksin...Hemde acı çekerek!"

Viktor isimli adam kuklaya doğru hamle yaptı ancak kukla hemen sisin arasında yok olmuştu.

Destan bunu her üyeye yapıyordu. Kuklalar belirdiğinde Kara Taç üyelerinden birinin zihnine nasıl öldürüleceğine dair bir mesaj geliyordu.

Ekip bir kaç saat boyunca Destan'ı yakalamaya çalıştı ancak Destan yakalamak imkansızdı. Karşılarına çıkan kişiye ne zaman hamle yapsalar hemen kaçıyordu. Mars dişini sıktı ve ekip üyelerine baktı. Destan'ın yapmış olduğu bu psikolojik baskı yüzünden hepsi korkuyordu. Ona göre ortalık uzun zamandır çok sessizdi ancak Mars'ın bilmediği saatlerdir Destan'ın diğer ekip üyelerinin zihnine konuşmuş olduğuydu. Destan bazen onları nasıl öldüreceğini anlatıyordu. Bazen de onlara hayatta kalmaları için yanındakilerden birini öldürmesini istiyordu. Destan ekip arkadaşını öldüren kişiyi sağ bırakacağına dair yemin etmişti. Ancak bu ekip birbirine hala güveniyordu. Mars'ın onları süzmesi hepsinin daha da gerilmesine sebep olmuştu. Destan bilerek Mars'a odaklanmamıştı çünkü bu adam bu grubun lideri konumundaydı ve kesinlikle yandaşlarını satmazdı. Ancak yandaşları onun gibi düşünmüyordu. Destan sisin arasında sinsice gülümsedi.