Destan gözlerini açtığında kendini güzel bir odada buldu. Odaya güneş ışıkları giriyordu. Destan bir anda yattığı yerden fırladı ve etrafına bakınmaya başladı. Buraya nasıl geldiğine dair hiç bir şey hatırlamıyordu. En son hatırladığı şey sınırlama tekniğini yaptığıydı. Destan etrafa biraz göz gezdirince küçük bir sehpanın üzerinde duran mektubu fark etti. Destan mektubu açtığında içinde bir adet yüzük ve not kağıdı vardı. Destan önce notu okumaya başladı.
"Destan, dolapta sana ait bir cübbe var onu giy. Bu mektubun yanındaki yüzüğü parmağına tak artık resmi olarak Gri Kartal Loncasının bir üyesisin. Bu yüzüğün içine istediğin eşyalarını depolayabilirsin. Acıktığın zaman yemekhaneye in ve karnını doyur. ben seni gelir bulurum. Ustan Jack."
Mektup, Jack tarafından yazılmıştı. Destan kıyafet dolabını açtı ve içinden kendisi için hazırlanmış olan cübbeyi çıkarttı ve üzerine giydi. Gri renkli olan bu cübbenin sol tarafına kartal motifi işlenmişti. Destan kendisine çeki düzen verdikten sonra loncanın ona verdiği yüzüğü sol eline taktı. Destan'ın sol elinde iki tane yüzük vardı. Birisi siyah renkliydi diğeri ise lonca yüzüğüydü. Destan babasının ona yaptığı eldiveni giyiyordu bu yüzden siyah yüzük gözükmüyordu. Destan Kızıl Birliğinde olduğunu saklamalıydı en azından kendisini koruyacak düzeye gelene kadar kimseye söylemeyecekti. Destan odasından çıktıktan sonra etrafına bakındı. Etrafta sayısız oda vardı ancak koridor boştu. Destan etrafa biraz bakındıktan sonra merdivenleri buldu ve aşağı katlara inmeye başladı. Destan merdivenlerin tamamını indikten sonra tanıdık bir yüzle karşılaştı. Gabi ellerini cebine koymuş yere baka baka ilerliyordu Gabi'nin yüzünde bir kaç günlük bir morluk çok belli oluyordu. Destan hemen onun yanına geldi.
"Selam Gabi nereye gidiyorsun."
Gabriel, Destan'ın sesinin duyunca iliklerine kadar titremişti. O, dalgın dalgın ilerlerken Destan onun dibine kadar girmişti ve Gabriel'in ruhu bile duymamıştı. Elini cebinden çıkardı ve bir yumruk savurdu. Destan, Gabiden böyle bir hareket beklemiyordu. Son anda kendini geriye doğru attı. Gabriel refleks olarak yumruk savurmuştu. Destan'ı karşısın da görünce biraz şaşırmıştı. Hemen yaptığı şeyi fark etti.
"Özür..Dilerim.. Destan? Uyandın mı? Ahh uyanmasan zaten karşımda ne işin var. Ne kadar aptalım. Senden özür dilerim dostum bugün biraz dalgındım ve sende bir anda karşıma çıkınca..."
Destan, Gabriel'i korkuttuğunu farkındaydı. Gabriel'in refleks olarak ona saldırdığını biliyordu.
"Sorun yok dostum asıl ben seni korkuttuğum için özür dilerim. Bir sorun mu var yüzün morarmış ve epey dalgınsın."
Gabriel elini morluğa götürdü daha sonra yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi.
"İyiyim bir sorun yok bir kaza oldu o yüzden yüzüm bu halde. Gereksiz bir şeyi düşünüyordum bu yüzden biraz fazla dalmışım."
Destan, Gabriel'in ona yalan söylediğini farkındaydı. Ama eğer anlatmak istemiyorsa zorlamaya gerek yoktu. Eğer Gabriel isterse kendi anlatırdı zaten.
"Pekala eğer dertleşmek istersen benimle dertleşebilirsin Gabi unutma. Bana etrafı gezdirir misin? Buraya biraz yabancıyım."
Gabriel, Destan ile karşılaştığına sevinmişti. Kafasını dağıtması gerekiyordu bugün morali epey düşmüştü. Destan ile takılarak moralini yerine getireceğini düşünüyordu.
"Burası 3 Katlı bina. En üst katta Samarda yaşamayan üyeler kalır. Oldukça rahat yatakları vardır. Burada evleri olan kişiler evine gidip kalıyorlar. Ben evden geliyorum buraya. Neyse ikinci katta Eğitim odalarımız var. Ben genelde orada takılıyorum. En alt kat yani bizim bulunduğumuz bu kısım ana salona çıkıyor. Ana Salonda herkes toplanır ve yemek yeriz. Sen yemeğe yetiştin yarım saate yemek olacak. Herkes orada olacaktır tüm üyelerle tanışmalısın. Bazı kişileri sevmeyebilirsin herkes sıcak kanlı değil nede olsa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI)
FantasyArien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu...