Yine sıradan bir gündü. Alarm çalar çalmaz okula gitmek için uyandım. Sabahları kahvaltı etmeyi pek sevmediğim için okula giderken
kahvaltı etmiyordum. Genelde kantinden birşeyler alarak geçiştiriyordum. Üniformamı giydim, dişimi fırçalayıp saçları
mı da taradıktan sonra çantamı alıp aşağı indim. Annem yine her zaman ki gibi kahvaltı etmem için ısrar ediyordu. Bende yine bir şekilde ikna edip annemi öpüp evden çıktım. Otobüs durağına giderken biraz düşündüm . Çok sıkılmıştım, her şeyden en çok da her sabah erkenden kalkıp okula gitmekten. Arkadaşlarımı çok seviyordum ama ne biliyim hayat sıkıcı geliyordu artık. Bunları düşünürken durağa geldiğimi fark ettim. Bugün otobüs hemen gelmişti. Bende binip kendime yer bulup hemen oturdum. Okula geldiğimde sınıfa çıkıp yerime oturmuştum. Ecrine selam verdim. Ecrin benim en yakın arkadaşımdı. Hatta kardeşim diyebilirim. İlkokuldan beridir beraberdik. Ailelerimiz de görüşüyordu. Daha konuşamadan edebiyat öğretmeni içeriye girmişti. Ilk ders den edebiyat çekilir mi ya. Zil çaldığında çok mutlu oldum. Ecrine döndüm.-"Kantine gidelim mi? " dedim. Bana güşümseyerek başını olumlu anlamda salladı. Kantine indik çok fazla sıra yoktu. Açıkcası şaşırmıştım çünkü hergün burdan bir şey almak işkenceydi. Yiyeceklerimizi alıp bir masaya oturduk. Ecrin bana bir şey diyecek gibi bakıyordu. Bende ona yardımcı olmak için ilk adımı attım.
-"Ecrin ne oldu bir sorun mu var? "
-"Aslında evet. Tam da sana bunu dicektim. Defne annem ve babam iş için 1 haftalığına şehir dışına çıkıcak. Bildiğin gibi bende evde tek kalamıyorum. Siz de kalabilir miyim?"Bunun için mi bu kadar utanıp sıkılıyordu bu kız. Sonuçta biz çok yakın arkadaştık.
-"Ecrin tabi ki de kalabilirsin. Sorman hata. " dediğimde bana sımsıkı sarıldı bende ona karşılık verdim. Sonra zil çaldığında sınıfa çıktık. Bu gün de böyle geçmişti. Çıkışta bahçe de yürürken en sevdiğim sınıf öğretmenimiz Akın hocayı görmüştüm. Yanında bir çocuk vardı. Daha önce onu okulda görmemiştim. Zaten görsem de böyle birini asla unutmazdım. Akın hocayla beraber ciddi birşeyler konuşuyor gibiydiler. Bende o yüzden Akın hocaya selam vermeden geçtim. Ecrin tuhaf tuhaf gülüyordu.
-"Ne oluyor" diye sordum. Gülerek bana cevap vermeye çalıştı.
-"Çocuğa nasıl baktın öyle."
-"Nasıl bakmışım? " dedim.
-"İçine düşecek gibi " dedi. Ben mi bakmışım hiç de bile daha ilk defa gördüğüm birine öyle bakacak kadar aptal değildim. Ecrin bana dönerek
-"Hadi itiraf et ama çocuğu beğendin. " dedi. Bende gözlerimi başka yere çevirdim. Beğendim diyemezdim. Çünkü öyle birşey düşünmemiştim. Sadece biraz yakışıklı olabilirdi. Bunu inkar edersem kör olduğumu düşünürdü.
-"Tamam biraz yakışıklı ama bu onu beğendiğim anlamına gelmez " dedim. Ecrin de gülerek "Eminim öyledir. " dedi. Bu konuyu daha fazla uzatmayacaktım. Daha ilk defa gördüğüm ve hiç tanımadığım birisi hakkında fazlasıyla konuşmuştum. Eve geldiğimiz de yemek yiyip dinlendik. Ecrin ' in burda kalması gerçekten benim için çok iyi olmuştu. Bir haftalığına da olsa canım sıkılmayacak dı. Saate baktığımda baya geç olmuştu. Ecrin için benim yatağımın yanına yer yatağı açtık. Ecrine ne kadar sen benim yatağımda yat desem de beni dinlemedi. Işığı kapattım yatağıma geçtim gözlerimi yumdum. Ecrin "Rüyanda o çocuğu gör" dedi gülerek. "Ecrin gerçekten hiç komik değilsin yeter artık alt tarafı bir baktım ne kadar abarttın. Bir daha onu görmeyeceğim, onu tanımıyorum o yüzden onun hakkında konuşmamız da saçma uyu artık iyi geceler" dedim. Gerçekten sinirlenmiştim. Ecrin de " Tamam tamam daha ağazımı açmayacağım iyi geceler" dedi.
Multimedia : Defne
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.