Gözlerimi araladığımda Emreyi görünce biranda irkildim. Onun da burda yattığını unutmuşum. İşte bu durumu yaşamak benim için çok zor oluyor. Neyse ki ondan önce uyandım yoksa o, ben uyanana kadar beni izler o tuhaf, saçma uyuma pozisyonlarımı belgeleyip ifşa dosyasına ekleme yapar. Yataktan yavaş bir şekilde kalktım ve camı açtım. Emre'nin yanına yaklaşıp sessizce onu izlemeye başladım. Yine bir gün daha onunla olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
İçim de olan öpme isteğini şuan da bastırmak da çok zorlanıyorum. Öpersem kesinlikle uyanır çünkü bunu daha önce çok yaşadım. Dayanamayıp salak gibi öptüm ve kendimi rezil ettim. Gerçi şuan da rezil olacak bir durum yok çünkü zaten sevgiliyiz ama ben yine de böyle şeyler yapmakta çok zorlanıyorum.
- " Biraz daha yakından izle." dedi gözlerini açmadan.
- " Yaa Emre uyumuyor muydun?"
- " Hayır." dedi oturarak.
- " Nasıl oluyor ya hep böyle yapıyorsun. Madem benden önce uyanıyorsun neden uyuma numarası yapıyorsun?"
- " Beni izlemeni seviyorum. "
- " Ben seni izlemiyorum bir kere."
- " Dibime kadar girmişsin ama seni izlemiyorum diyorsun." dedi kafasını sallayıp gülerek.
Mutlaka ne olursa olsun bir şekilde Emre ye yakalanıyorum. Onu tanıdığım günden beridir benim aklımdan ne geçiyorsa ya da ne yapıyorsam her şekilde ona yakalanıyorum.
- " Sadece uyanık mısın diye kontrol etmeye geldim."
Cümlemi bitirir bitirmez Emre'nin belimden tutarak dudaklarına çekmesi bir oldu.
- " Öpmek istediğin zaman böyle öpeceksin. Uzaktan izlemek yok."
Ve ona karşı olan öpme istediğimi de kendiliğinden anladı. İyice her şey açığa çıktı ben artık hiç bir şeyi gizli yapmayı düşünmüyorum çünkü daha da berbat ediyorum.
Emre yataktan kalkıp cama doğru yürüdü. Dün akşam Oğuzla yediğimiz atıştırmalıkları mutfağa götürmeyerek çok kötü bir şey yaptım çünkü Emre şuan da tabakalara bakıyor. Annem den korktum bunları görecek diye ama Emre gördü ve bu daha beter bir sorun.
- " Defne bunlar ne?" dedi tepsidekileri göstererek.
- " Hiç öyle ıvır zıvır şeyler dün yedim burda kaldı."
Emre bunu yer mi? Yemez tabi ki. Kaşlarını kaldırıp bana inanmamış bir şekilde baktı.
- " 2 tane bardak var."
- " Biri su diğeri meyvesuyu için di."
- " Ben sana kapıyı kilitle yat derken sen birde o piçle odada keyif mi yapıyorsun? "
Biraz dan büyük bir tartışma çıkabilir o yüzden yerimden kalkıp ona doğru yürüdüm ve sessiz olmasını işaret ettim.
- " Ne keyif yapması ya, sadece biraz sohbet ettik. "
- " Birde yalan söylüyorsun. "
- " Bende sevmiyorum yalan söylemeyi ama buna beni sen mecbur bıraktırıyorsun."
- " Defne, ben bu odadayken sürekli bir rahatsızlık içindesin ama şu şerefsizi rahatlıkla içeriye çağırıp birde muhabbet etmişsin. "
- " Ya sen niye kendini onunla kıyaslıyorsun Emre. Ben sana onun sadece bir arkadaşım olduğunu ve onun da beni öyle gördüğünü söyledim ama hala inanmamakta ısrarcısın böyle yaparak beni ne kadar zor durumda bıraktığını farkında mısın? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.