Uyuyamıyorum, uyuyamıyorum... Sanki yatıp kalktığımda sabah her şey eskisine dönecek gibi hissediyorum. Bugün ki yaşanılanlar bir rüya gibi ve hala inanamıyorum acaba ben mi yanlış anladım diye. Biraz da uyumaya korkuyorum. Ya Emre yarın her şeyden vazgeçerse... Yüzüğüme baktıkça aptal gibi kendi kendime gülüyorum. Yatağın öbür tarafına dönüp bu sefer de orada düşünmeye devam ettim. Her şey o kadar garip gelişti ki, bir gün bunun olacağını söyleseler hayatta inananmazdım. Bundan sonra her şey nasıl olacak merak ediyorum. Tek korkum bir gün Emre'nin bundan vazgeçmesi. Bundan vazgeçerse artık hiç bir şey eskisi gibi olmaz hatta sevgili bile olamayız. Neyse bu kötü şeyleri düşünmek istemiyorum. Off deliricem düşünmekten. Acaba şuan ne yapıyor. Eminim o da şuan düşünüyordur. Onun gibi birisi için bu kararı vermek ve bunu uygulamak o kadar zor bir şey ki. Hala inanamıyorum, resmen Emre ile evleneceğim. Evin içinde kendi kendime çığlık atıp kahkahalar atmaya başladım. İyi ki de annem yok, yoksa rezil olurdum ve bu kadar sevincimi rahat yaşayamazdım. Acaba Ecrin'i mi arasam ama saat de geç oldu. Annemi hiç arayamam yarın erkenden işe gidecek o yüzden çoktan yatmıştır. Mecbur yarına kadar bekleyeceğim. Emre ile bundan sonra ki yaşamımızı düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. İkimiz de birbirimize çekinerek yaklaştık dün. Yani ben her zaman öyleydim ama Emre ilk defa öyle oldu. İkimiz de farklı bir hissin içine düşmüş gibiydik. Bu o kadar garip, tarifi o kadar zor bir hismiş ki şimdi anlıyorum Ecrin'i. Resmen gözlerinin içi parlardı mutluluktan.
Acaba yarın beni arar mı? Ya da görüşür müyüz? Bu olaydan sonra kendimize gelmemiz çok zor hele de Emre için. Yan yana gelsek bile sanki yeni sevgili olmuş çiftler gibi çekimser oluruz gibime geliyor. Ben bütün gece böyle şeyler düşünüp kafamda kurmaya devam ettikçe sabaha kadar uyuyamayacağım ve Emre yarın buraya gelse o uykusuz, zombi gibi yüzümü görmüş olacak. Uyumam lazım ama uykum yok. Hayatımda daha önce hiç bu kadar mutlu olduğum bir anı hatırlamıyorum. Yine Emre ile sevgili olduğumuz da mutluluğun tepesine çıkmıştım ama bu bir başkaymış. Tarifi bile yok... Karnımda kelebekler uçuyor dedikleri lafı şuanda fazlasıyla yaşıyorum.
*****
EMRE
Kıvanç ;
- " Vay be bu günleri de mi görecektik. Ağlayacağım resmen."
Cenk ;
- " Emre şaka yapmıyorsun dimi?"
Emre ;
- " Sence ben böyle bir şeyin şakasını yapar mıyım?"
Kıvanç ;
- " Nasıl oldu ya aklım almıyor. O kadar sana yalvardık yalvardık demek ki böyle kendiliğinden olacakmış. "
Emre ;
- " Ben demiştim zaten size. Bu zorla olacak iş değil."
Cenk ;
- " Ya sen bile evleniyorsun ama ben hala aynı yerdeyim."
Kıvanç ;
- " Kendine haksızlık yapma. Senin de ilk defa ciddi bir ilişkin var. "
Cenk ;
- " Evet sonunda."
Kıvanç ;
- " Emre yalnız senden beklemediğim şekilde iyi olan yapmışsın."
Cenk ;
- " Valla ya. Evlilik ve Emre... Düşündükçe tuhaf oluyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.