TUTKULU AŞK

12.BÖLÜM

Video : Emre

Ecrin'in gelmesi benim için çok iyi olmuştu. Ne zamandır oturup dedikodu yapmıyorduk. Beraber kahvaltı ettikten sonra okula geldik. Sınıfa girip yerimize oturduk.

- " Ya Defne ben gerçekten çok heyecanlıyım. Şaka gibi ya Kıvançla sinemaya gidicem. Bunu yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi. "

- " Evet bu gerçekten süper bir şey yani seni böyle görmek beni de mutlu ediyor. Kıvanç iyi bir çocuk her ne kadar Emreyle arkadaş olsa da onun gibi değil. "

- " Evet ama eminim Emre nin de içinde bir yerlerde iyi bir insan var"

- " Hiç komik bir şaka değil. "

İlk ders edebiyat dı. Hoca okulda bir kamp gezisi olduğunu söyledi. Ben aslında Emre'nin de geliceğini düşündüğüm için gitmek istemedim ama daha sonra dan adını listeye yazdırmadığı için gelmeyeceğini anladım. Bende adımı yazdırdım. 1 hafta boyunca kamp da kafamı dinlerim artık. Hemde Emre yok bundan daha güzel bir şey olabilir mi ? Olamaz tabiki. Kafamı çevirdiğim de Emre'nin beni izlediğini görmemle yanaklarımın kızarması bir oldu. Bu huyu beni o kadar zorluyordu ki. Benim kızardığımı görünce de o karizmatik gülüşünü yaptı. Beni çok sinir ediyordu hatta ona gıcık oluyorum ve nefret ediyordum ama şu gülüşü birden her şeyi unutturuyordu.

- " Konuşmayacak mısın? "

Hiç cevap vermedim. Biraz peşimden koşsa fena olmaz. Gerçi bu Emre Egemen neden benim gibi basit bir kızın peşinden koşsun ki.

- " Anladım konuşmayacaksın"

Yine cevap vermedim.

****

Zil çaldığında Ecrin hemen çantasını alıp aşağı gitti çünkü Kıvanç onu almaya gelmişti. Bende Emreyle sınıfta kalmıştım. Kitapları çantama koyuyordum. Aslında sınıfta Ece vardı ama Emre den dolayı onu geç fark ettim. Ece Emre nin yanına gelip koluna sarıldı. Bende anlayamadığım bir sinir krizi yaşadım.

- " Emre bu haftasonu bir planın yoksa buluşalım mı nasıl olsa ikimiz de geziye gitmiyoruz. "

Emre önce bana bir bakış attı. Tabi bu sırada da benim ona baktığımı anladı. Çantamı toplanmıştım ama Emre'nin vereceği cevabı duymadan çıkamam.

- " Olur buluşuruz. Belki bende de kalırsın. "

Kıza o çapkın gülüşünden yaptı. Yani o da eriyip gitti. Bunu bende kız olduğum için çok iyi anlıyordum çünkü bu gülüşün karşısında sağlam kalmak biraz zor. Ece de gülümseyip Emre'nin yatağından öptü. Daha fazla bu görüntüye dayanamayıp dışarıya çıktım. Bu gerizekalı ya hem gıcık oluyorum hem de süreli içim de bastıramadığım bir duygu beni ona çekiyor. Çıkış kapısında Cenk'i gördüm. Gülümseyerek bana el salladı. Bende yanına gittim.

- " Defne nasılsın ?"

- " İyiyim Cenk sen nasılsın ?"

- " Bende iyiyim. Emre yi bekliyorum ama hala çıkamadı. "

- " Kendisi şuan çok meşgul. "

- " Napıyor ki ?"

- " Bir kızı daha avına düşürüyor"
Dediğim de kahkaha attı.

- " Sen de öğrendin artık. "

- " Öğrenmek istemezdim. Yani Emre yi hiç tanımak istemezdim"

- " Emre aslında çok iyi bir çocuk. Sadece belli etmiyor. Kendi içinde çok farkı dünyası var onun. Bazen biz bile onun yakın Arkadaşları olmamıza rağmen onu anlayamıyoruz. "