35.BÖLÜM

5.7K 241 3
                                    

Multimedia : Emre ve Defne

Gözlerimi açtığım anda karşımda Emre yi gördüm. Dün gece ikimizde koltukta uyuya kalmışız hatta sarılarak. Sabaha kadar hiç hareket etmeden böyle kalmamız çok tuhaf. Emre yi uyandırmadan üzerimde ki kolunu yavaşça kaldırdım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Dün yaşadıklarımıza hala inanamıyorum sanki heran bir şey olucak bütün mutluluğum kaybolucak gibi hissediyorum.

Sofra da ki her şey hazır olduğun da sıra Emre yi uyandırmaya gelmişti. Sessizce yanına gittim. Şuan da o kadar tatlı görünüyor ki onu uyandırmayı hiç istemiyorum. Uyurken bir insan ancak bu kadar tatlı ve masum olabilir. Sanki yüzü ölçülüp biçilmiş gibi o kadar kusursuz ki. İçimde ki öpme hissini bastırmak çok zor oluyor.

- " Ne kadar yakışıklı diye mi düşünüyorsun ?"

Emre'nin birden gözlerini açıp bunu söylemesiyle şok oldum ama artık saklamam gereken bir şey yok. Ben inkar etsem de o yalan söylediğimi anlayacak çünkü onu sevdiğimi yeterince belli ettim.

- " Hadi gel kahvaltı hazır. " dedim gülerek.

- " Sen başla ben bir elimi yüzümü yıkayayım. "

- " Tamam"

Annemi çok özledim ama bir yönden de şuanda burda olmadığı için çok mutluyum yoksa Emreyle bu güzel anları yaşayamazdım.

Yerime oturup tabağımı hazırlamaya başladım. Biranda yanağım da hissettiğim dudaklarla vücuduma ateş bastı. Şaşkınlık dan gözlerimin fırlayacağını hissettim. Emre gelip gülerek yanıma oturdu. O güzel dudaklarının birgün beni öpüceği hiç aklıma gelmezdi.

- "Alış artık böyle şeylere. " dedi o güzel çarpık gülümsemesiyle.

- " Alışmak zor olucak. "

- " Bence sende beni öp. Öpmezsen öperler. "

- " Öpemezler."

- " Vayy kıskanıyoruz. "

- " Kıskanmıyorum Emre. "

- " Tabi tabi"

****
Kahvaltımızı ettikten sonra Emre beni kendi evine getirdi. Daha önceden de buraya bir kez getirmişti o zaman bu evi kimse bilmediğini ve özel yeri olduğunu söylediğinde beni buraya getirdiği için çok mutlu olmuştum. Bahçeye çıktığım da Emre'nin bahçenin ortasında duran salıncakta oturduğunu gördüm. Sessizce yanına gidip oturdum. Kafasını çevirip düşünceli gözlerle bana baktı.

- " Ne düşünüyorsun ?"

- " Seni" deyince güldüm.

- " Ciddiyim bak. "

- " İnanmak ne kadar zor olsa da inandım. "

- " Benim için de zor. " dedi gülerek.

- " Yarın okul var sakın bunu kimseye belli etmeyelim sadece arkadaşlar arasında kalsın. "

- " Niye belli etmiyormuşuz herkes öğrensin işte bundan daha güzel ne olabilir ?"

- " Evet güzel olur belki kızlar yanına gelmek den vazgeçebilirler ama sanki bir şeyler olucakmış gibi hissediyorum o yüzden kimse bilemesin. "

- " Ne olabilir ki en fazla kıskançlık dan çatlarlar. "

İkimizde gözlerimizi birbirimizden çekmeden güldük. Telefonumun çalmasıyla gözlerimi Emre'nin güzel gözlerinden ayırmak zorunda kaldım. Annemin aradığını görünce sanki yanındaymış gibi hemen toparlandım.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin