137.BÖLÜM

2.1K 108 17
                                    

Uzun bir aradan sonra ilk defa birlikte bu kadara vakit geçirdik sanırım. Akşam olana kadar kafede oturup sohbet ettik. Daha sonra ayrılma vakti geldi.







Eve girince kendimi çok mutlu hissettim. Bu eve Emre ile dönmek, her şeyi onunla yapmak çok güzel bir duygu. Keşke bu his sonsuz olsa. Tam yukarıya çıkacağım sırada kapı çaldı ve açmaya gittim. Karşımda babamı görünce şaşkınlıkla ağzım açıldı. Emre de bu halimi görünce yanıma geldi ve o da babamı görünce şaşırdı. İkisi de birbirlerine sinirle öldürücü bakışlar atmaya başladılar. Ne zaman mutluluğunu zirvesini yaşasam bu hep kısa sürüyor. Bir an önce kendime gelip ortamı düzeltmeliyim yoksa yine ikisi arasında savaş başlayacak. Üstelik babamın buraya gelmesi düşüneceğim son şey olurdu. En son Emre ona yumruk attıktan sonra beni de silmiştir diye düşünmüştüm. Gerçi yine iğneli laflarını söylemek için geldi yoksa neden gelsin.










- " Tam da tahmin ettiğim gibi." dedi babam sinirle gözlerimin içine bakarak.

- " Ne?"

- " Annen de yok artık tamamen bununla yaşarsın."

- " Ne alaka? Ne demek istiyorsun?" dediğim de Emre daha çok sinirlendi ve babamın üzerine doğru yürüdü.









Babam da ona bir adım attı. Emre yi durdurmak için kolumu karnına dayayıp geri adım atması için işaret ettim.










- " Sakın bir delilik yapmaya kalkma yoksa bu sefer ki yumruğun en büyüğü benden gelir. O kıymetli yüzünü kaybetmek istemezsin dimi?"

- " Defne ! Ya şu adamı yolla ya da illa konuşacaksanız ben gidiyorum yoksa elimden kaza çıkacak." dediğinde babama baktım.

- " Bence de gitmelisin. "

- " Eğer sevdiğim kızın babası olmamış olsaydın seni gerçekten yok ederdim ama sırf ucu başka yerlere gidiyor diye kendimi zor tutuyorum." dedi Emre tehditkar bir şekilde.









Kapı dan sinirle çıkıp arabasına binip gittikten sonra nefretle babama baktım. İçeriye doğru adım atıp girdi. Aslında girmesine izin bile vermemem gerekirdi.









- " Ne için geldin? Konuşacağımız bir şey kalmadı."

- " Annenin gittiğini öğrendim ve sana bakmaya geldim ama bu itin de burada olacağını tahmin etmiştim."

- " Hala aynı şekilde devam ediyorsun. Bir insan da zerre kadar da mı pişmanlık olmaz ya! Daha ne kadar hayatımı mahvetmeye çalışacaksın! "

- " Gözün kör olmuş resmen onun senin için iyi bir insan olmadığını göremiyorsun. Sana kendi istediği hayatı yaşatıp normalleştirmeye çalışıyor farkında bile değilsin."

- "Ya neyin farkında olup olmadığımı sen nerden bileceksin ya ! Madem benim yerime konuşmayı, düşünmeyi bu kadara çok seviyorsun neden hayatımda Emre yok iken bunu kendin için düşünmedin ! Sen nasıl bir adamsın ki gelmiş burada ban iyiyi kötüyü göstermeye çalışıyorsun. Evliyken karını aldatıp çocuğunun bilmesine rağmen ona söylememesi için baskı yapıp psikolojisini hiçe sayan boş, adi bir insanın tekisin. O istemediğin Emre var ya şu senin yaptıklarının bir tanesini bile yapmaz. "

- " Benimle düzgün konuş artık Defne!!!! Kendimi sana karşı çok zor tutuyorum yeter artık. Tamam artık karışmıyorum ne halin varsa gör. Onunla ol tamam mı? Sonuna kadar onunla git ve gör gününü. Bir gün umarım ağlaya ağlaya pişman olduğunu söylemezsin." diyerek kapıya gitti.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin