133.BÖLÜM

2.2K 97 15
                                    

Gözlerimi ovalayıp kendime geldikten sonra yataktan kalkıp banyoya girdim. Hızlı bir duş aldıktan sonra üzerimi giyinmeye başladım. İçim de ki sesi susturmayıp dün gece kaldığım yerden konuşmaya devam ettiğim için sabah sabah beynim yoruldu. Gece geç saatlere kadar Emre'nin gelmesini bekledim hatta defalarca aradım ama açmadı. En ufak şeyde böyle ortamı terk edebilmesi tam da ondan beklenilecek bir hareket. Aslında bu yaşanılan olay da benim katkım çok büyük. Böyle olacağını bilseydim daha farklı yöntemlerle onu okula getirirdim.




Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı kurutup taradım. Telefonumu elime alıp aşağı indim. Acaba yine arasam mı ama açmayacak büyük ihtimalle. Merdivenin ortasına geldiğim de Emre'nin koltukta uyuduğunu görünce şaşırdım. Ben o kadar geç saatlere kadar bekledim gelmedi bu da demek oluyor ki sabaha karşı geldi. Ne yaptı acaba o saate kadar... Yanına doğru sessizce ilerledim. Fazlasıyla dalmış bir vaziyette. Uyandırıp dün gecenin hesabını sormak istiyorum ama her şey benim yüzümden başladığı için de kıyamayıp uyumasına izin vermek istiyorum. Büyük bir tarafım da dün gece dışarıda o saatlere kadar ne yaptığını sormak istiyor ama daha fazla dayanamayacağım uyansın. Nasıl olsa sonra yine uyur.









-  " Emre?" diyerek biraz salladım.






Yavaşça gözlerini açıp bana bir süre baktıktan sonra kendine gelmeye çalıştı.







-  " Kalk konuşucaz."

-  " Ne konuşucaz sabah sabah."

-  " Benim aklımdakileri."

-  " Bitmiyor senin aklındakiler."

- " Dün gece nerdeydin?" dedim büyük bir ciddiyetle.

-  " Ne yapacaksın?"

-  " Merak ediyorum ve soruyorum sende cevap vermek zorundasın. "

-  " Zorundayım? "

- " Evet tıpkı benim sana yaptığım gibi. "

-  " Dışarıdaydım. "

- " Bu mantıklı cevabın için çok teşekkür ederim. Beni fazlasıyla aydınlattın. "

- " Defne rahat bırak beni uykum var."diyerek tekrar kafasını yastığa koydu.

- " Git, geceyi kimin yanında geçirdiysen onun evinde uyu!!! " diye bağırdıktan sonra direkt mutfağa doğru ilerledim.










İçime nedense dünden beridir böyle bir his geliyor. Belki de beni kışkırtmak için bir kızla vakit geçirmiş olabilir. Bilmiyorum.... Tek bildiğim deli gibi sinirlendiğim ve kıskandığım.










-  " Hayvan !!!" diye tekrar bağırdım kendimi tutamayarak ve arkama döndüğümde onu gördüm.

-  " Demek hayvan." dedi başını hafif sallayarak.

-  " Evet hayvan. Biraz öküz, biraz gıcık, biraz aptal, biraz dengesiz."








Devamını da sayacak iken eliyle ağzımı kapatıp yaklaştı.








-  " Biraz yakışıklı, biraz çekici, biraz karizmatik, biraz serseri, biraz sek..." elinin üzerine vurup susturdum.

- " Gider misin? "

- " Nereye? "

- " Cehennemin dibine. Hangi kızla birlikteysen ona git." dedim sinirle.








TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin