Yüzümde hissettiğim öpücükle birlikte gözlerimi zar zor araladım. Emre yi görünce hafif bir şekilde gülümsedim. Güne onunla başlamak tarifsiz bir his.
- " Kalk artık hadi sıkıldım." dedi kollarımdan çekip kaldırmaya çalışarak.
- " Yaa ben biraz daha uyuyacağım çok uykum var."
- " Hadi hadi kalk."
- " Emre lütfen gerçekten çok uykum var ya."
- " Benim canım sıkılıyor kalk hadi sonra uyursun. " dedi çekiştirerek.
- " Ya ben ne yapabilirim canın sıkılıyorsa? Bu durumda insanın uykusu bölünür mü ne kadar vicdansızsın."
- " Kalkman için 10 saniye veriyorum."
- " Emre git başımdan sabah sabah sinir ettin beni durduk yere. "
- " İyi peki bende sıkıntımı dışarıya çıkarak atarım. Sende burada uyu. Dışarıda can sıkıntımı geçirecek bir sürü kız var zaten. "dediği anda hemen yastığı kafamın altından alıp ona fırlattım. O da yastığı havada kapıp gülerek yanıma geldi.
- "Hayvan !!! Bu mu senin çözüm yolun. O dışarıda ki kızları da seni de öldürürüm görürsün o zaman can sıkıntısını."
- " Eee benimle ilgilenmezsen olacağı o."
- " Öyle demek ?" dedim sinirle öldürücü bakışlar atarak.
Yataktan hızla kalkıp kapıya doğru yürüdüğüm sırada önüme geçti. Ben ona sinirle baktıkça o bana daha çok gülüyor ve bu beni olduğum sinirden daha çok sinir ediyor. Ne gerek vardı şimdi sabah sabah böyle sinir etmeye. En nefret ettiğim şey uykumun bölünmesi. Sadece öpüp gitse bu siniri yaşamazdım. Kenara geçmek için adım attığımda o da benimle atıp önümü kesti. Öbür tarafa adım attığımda bu sefer yine aynı şeyi yaptı.
- " Çekil önümden!" dedim döşüne vurarak.
- " Çekilmem."
- " Ya senin benimle ne zorun var Emre. Şurada ne güzel uyuyordum ya."
- " Tamam sonra yine uyursun. Benim can sıkıntım daha önemli."
- " Pislik ! Bazen normalden daha da gıcık oluyorsun. Çekil önümden!" dediğim anda çekildi ve bende hızla odadan çıktım.
- " Sinirlenmek bir insana bu kadar mı yakışır ya ! " diyerek bağırdı arkamdan.
Gülerek aşağı indim. Bir kere de şu yatağını toplasa keşke. Etrafı toparlamaya başladığım anda o da aşağı inip yanıma geldi. Karşı da ki koltuğa oturup beni izlemeye başladı. Çarşafları odaya götürmek için katlayıp kucağıma aldım. Odadan çıktığımda hala gözlerinin benim üzerimde olduğunu fark ettim.
- " Emre, bugün beni sinir etmek için yemin mi ettin?"
- " Düşündüm de annenin odası nasıl olsa boş artık ben orada kalayım."
- " Hayır bundan sonra hiç kalmayacaksın."
- " Şuan ki halime de kalıyorum diyemem. Üç dört hafta da bir kez geliyorum onda da yanına bile yaklaştırmıyorsun."
- " İyi, bundan sonra o da olmayacak."
- " İstersem pencereden bile girerim. Biliyorsun yapmadığım şey değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.