Bütün gün yağmurun durmasını beklerken geçip gitmişti. Birara kısa bir süre de olsa durdu ve Emre odun toplayıp şömineyi yaktı. Minderleri yere koyup güzel bir ortam hazırlayınca şöminenin karşısına geçip oturduk. Şuan da mutlu olmak için birsürü sebebim var. Bir yanımda Emre bir yanımda beni buz gibi soğuktan kurtaran ve hep hayalini kurduğum şömine. Aslında her şeyden önemlisi kurduğum hayalleri Emreyle birlikte yaşıyor olmam.
- " Isındın mı?" dedi elime dokunarak.
- " Evet daha iyiyim."
- " Ne güzel bana sarılıyordun şömine aramıza girdi."
- " Ne alaka yine sarılırız." dedim gülerek.
Yanına iyice yaklaşarak kafamı omuzuna dayayıp sarıldım. O da beni sımsıkı sardı. Saçlarımı koklayıp, öptü. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Kusursuz ve içime işleyen yüzü beni giderek içine çekiyordu. Kendine özel olan bu erkeksi kokusu beni bambaşka dünyalara götürüyor. Elimi yanağına yerleştirip yüzünü sevdim. İçim de sürekli beni yiyip bitiren öpme isteğini bastırmak istemediğimi anladım. Bugüne kadar hiç böyle bir şey yapmadım. Hep kaçtım. Sevdiğimi söylerken bile. Onu defalarca öpmek istediğim anlar oldu ama hiç bir zaman bir şeyi başlatan kişi ben olmadım. Şuan da bir ilki başlatmak istiyorum. Bunu nasıl yapıcam bilmiyorum ama daha fazla bir şeyleri bastıramıyorum. Eminim Emre bu hareketim den sonra şaşkınlık dan ne hale gelicek. Dudaklarımı dudaklarına bastırıp öptüm tam kafamı çekeceğim sırada kafamdan tutup tekrar dudaklarına yapıştırdı beni ve öpüşmeye başladık. İlk defa öpüşüyoruz çünkü hep sadece normal bir öpücük konduruyorduk şimdi her şey değişti. Bu o kadar tarifsiz bir duygu ki mutluluktan kafayı yemek üzereyim. O güzel dolgun dudakları, dudaklarıma değdikçe kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor. O kadar uzun sürdü ki nefes almak için birbirimizden ayrıldık ama hala yüzümüz birbirine değmeye devam ediyordu. İkimizde nefes nefese kalmıştık.
- " Beni giderek şaşırtmaya devam ediyorsun." dedi çapkın gülüşüyle.
Yüzümüz ve vücudumuz o kadar yakındı ki gülüşü, sesi içime işliyordu sanki.
- " Çok alışma ama" dedim gülerek.
- " Çok geç artık."
- " Arada olur böyle şeyler."
- " Ben anlamam sürekli böyle öpülmek isterim alıştım artık."
- " Daha ilk defa öpüştük Emre hemen nasıl alıştın."
- " Seninle ilgili her şeye hemen alışıyorum ben." dedi yanağıma büyük bir öpücük kondurarak.
Saatlerce şömine başında oturup konuştuk, şakalaştık ve malesef ki benim uykum geldi. Esnemekten gözümü açamaz hale geldim. Emre yi bırakıp uyumak istemiyorum ama acayip uykum var. Biraz daha karşısında hayvan gibi esnemeye devam edersem kendime küfür etmeye başlayacağım.
- " Hadi yatalım." dedi.
- " Çok iyi olur" dedim gülerek.
Ortaya yatma fikrini kendiliğinden koymuş olması benim için çok iyi yoksa bana kalsa onu bırakmadığı için söyleyemeyecektim. Sanırım o da benim uykudan süründüğümü anladı.
Yukarıya çıktığımız da odama girmek üzereyken Emre de benimle birlikte girince şaşırdım.
- " Hayırdır ne oluyor?"
Soruma cevap vermeden yatağın içine girip örtüyü üzerine yarım yaptıktan sonra hafif oturur pozisyona geçti. Bir eliyle saçını düzelttikten sonra o ortalığı yakan türden olan bakışını attı. İçim eriyip gitse de belli etmemeye çalışıyorum. Dışarıdan başarılı gözüküyordur umarım ama karşımda Emre var sonuçta ondan hiç bir şey kaçmıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.