147.BÖLÜM

2.4K 92 8
                                    

Hava alanına geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Uçağımın kalkmasına çok az bir süre kaldı ve bira yanımda gitmek istemiyor. Zor olacağını biliyordum ama bu kadar kötü hissedeceğimi düşünmemiştim sonuçta 1,2 haftalığına gideceğim ama düşündüğüm gibi olmadı. Vedalaşma zamanı geldiğinde Emre ye sımsıkı sarıldım ve artık tutmakta zorlandığım göz yaşlarımı durduramadan akmasına izin verdim. Kokusunu içime iyice çektim. Sımsıkı sarıldım. Kısa bir süreliğine de olsa bu bendene uzak kalmak hiç iyi olmayacak. Birbirimize sarıldıktan sonra biraz uzaklaştık ve ağladığımı fark etti. Saklamayı çok isterdim ama bu mümkün değil.










-  " Niye ağlıyorsun? Yapma böyle." deyip ellerini yanağıma koyduktan sonra alnımı öpüp tekrar sarıldı.

-  " Ağlıyorum işte." dedim gülmeye çalışarak.

-  " Bebeğim sen değil miydin annemi özledim diyen? Sonuçta biz ayrılmıyoruz kısa bir süre tatil yapmaya gidiyorsun o kadar. "

-  " Evet ama yine de senden ayrı kalmakta kötü."

-  " Bu geçici bir durum. Kalıcı olamaz da zaten. Kaç günlerdir beni özleyeceğini düşünmedin de şimdi mi aklına geldi? " dedi gülerek.

- " Düşünmüştüm ama şuan iş ciddiye bindi daha kötü oldum."

- " Biraz daha böyle devam edersen gitmene izin vermeyeceğim. " deyip gözyaşlarımı sildikten sonra dudağımı öptü.

- " Hadi uçağını kaçıracaksın. Git ve tadını çıkar. Ben de dört gözle seni bekliyor olacağım. " dediğinde iki yanağına da öpücük kondurdum.

- " İyi varsın. " dedim gülerek.

- " Sende öyle sevgilim."











Şuan da her lafı beni daha çok ağlatmaya sebep oluyor ama buna daha fazla devam edemem. El salladıktan sonra koşa koşa uçağıma yetişmeye çalıştım ve yerleştikten sonra ayrılış anımızı bir kez daha düşünüp kendime eziyet ettim. Birde iki hafta kalırım diye düşünüyordum ama bu gidişle bir haftayı zor doldururum.










******


Taksiden inip koşa koşa eve gidip zile bastım. Annem büyük bir sevinçle kapıyı açtı ve birbirimizi gördüğümüz an sevinç çığlıkları atıp sımsıkı sarıldık. İçeriye girdim ve beni bekleyen o muhteşem yemeklerin kokusunu alınca ne kadar acıktığımı ve uzun bir süredir doğru düzgün yemek yemediğimi fark ettim. Ne yaparsan yap hiç bir şekilde anne yemeğinin tadını tutmuyor. Yemeklerimizi yerken bir yandan da uzun uzun sohbet etmeye başladık. Birbirimize anlatacağım o kadar fazla şey var ki...ve annem de farklı bir değişiklik fark ettim. Bu yaşam tarzı ona fazlasıyla iyi gelmiş gibi gözüküyor. Yüzü daha canlı ve daha mutlu gözüküyor o yüzden bir kez daha çok doğru bir karar verdiğimizi anlamış oldum. Birbirimizden ayrı kalmamız çok kötü ama o mutlu bu daha önemli.





Yemeğimizi bitirdikten sonra bir kahve yapıp karışılıklı içip biran yandan da sohbetimize kaldığımız yerden devam etmeye başladık.







-  " Emre nasıl hiç ondan bahsetmedin doğru düzgün. Ne yaptı düğünde?"

-  " Emre işte az çok tahmin edilir. Bunalım geçirdi ama sırf arkadaşı olduğu için sonuna kadar dayandı. Eminim daha uzun yıllar boyunca hiç düğün kelimesini duymak bile istemiyordur." dedim gülerek.

- " Bu çocuk ne zaman normale dönecek acaba. Onun yüzünden sende anormal bir hayat yaşayacaksın onu düşünüyorum. "

- " Bu gerçeği başında beri biliyordun şimdi neden böyle söyledin? "

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin