Multimedia: Emre
Duyduğum şeyle vücudum buz gibi oldu. Kesinlikle yanlış duydum. Böyle bir şeyin olması imkansız. Allahım aklımı kaçırıcam yaa nasıl olur. İyice düşün Defne doğru duyduğuna emin ol. 'Çünkü seni seviyorum aptal' dedi evet aynen böyle söyledi. Nasıl ya nasıl şimdi ağlıyıcam inanamıyorum. Ben onun beni sevme ihtimali bile yok diye düşünürken o beni sevdiğini söyledi. Hiç de belli etmedi sevdiğini. Heyecandan olduğum yerde kaskatı kesildim. Emre bir şey demem için gözünü benden ayırmadan bakıyor ama ben ne yapıcağımı bilmiyorum. Şuan da ne yapılır ki 'bende seni seviyorum' diyemem. Hiç bir şey söylemeden gitsem de olmaz.
- " Bir şey demeyecek misin ?"
Boynunu hafif eğip gözlerini gözlerimden ayırmadan baktı. Keşke birisi gelse de şuanı bölse. Bu yaşadığım şey aklımın ucundan bile geçmezdi hatta bu anı yaşamak için her şeyi yapardım , şimdi isteğim gerçekleşti ama ben ne yapıcağımı bilmiyorum. En iyisi bayılma takliti yapmak. Bu seferde heyecandan bayıldığımı söyleyip sürekli benimle dalga geçer ama başka da çarem yok bayılma numarası yaparsam en azından benden cevap beklemez. Tabi malesef geçici bir süre olarak. Çok iyi bir şekilde yapmam lazım ki gerçekten bayıldığıma inansın. Kendimi yavaşça yere bıraktım.
- " Defne "
Emre beni düştüğüm gibi kucaklayıp yerden kaldırdı. Kendimi biranda o kadar çok huzurlu hissettim ki sanki bana hiç bir şey olmayacak mış gibi kolları beni sıkıca sardıkça ben kendimi korunmuş ve huzurlu hissettim.
Beni arabanın arka koltuğuna yatırdıktan sonra kendi de yerine geçip arabayı sürmeye başladı. Umarım beni kendi evine götürmez yoksa bu sefer gerçekten bayılırım.
- " Şimdi seni hastaneye götüreyim bir serum yersin bir şeyin kalmaz. "
Yok artık ya ne serumu böyle bir şeye hiç gerek yok. İyi ki bir bayılma numarası yapayım dedim o da yine bende patladı. Ya gerçekten hastaneye gidiyorsa.
- " Hastane de buraya yakınmış iyi . "
İnanamıyorum gerçekten de götürüyor. Mecburen yavaş yavaş ayılıyormuş gibi yapıcam. Gözlerimi araladığım da Emreyle göz göze geldim. Bana gülümsemeye başladı.
- " Nasıl da belli numara yaptığın."
Aferin Defne çok akıllısın. Ya senin neyine oyun yapmak bir karşındakine bak sence böyle numaraları yer mi ya kurnazlığın kitabını yazmış resmen. Yine kâr yapayım derken rezil oldum.
- " Eninde sonunda konuşucaksın."
Yol boyunca hiç konuşmadan arkada oturdum. Evimin önüne arabayı park edince arabadan indi bende indim. Kesin eve girmek isteyecek ben ne yapıcam acaba Ecrine bir mesaj atıp buraya gelmesini mi istesem. Ecrine bu yaşadıklarımızı anlatsam kız şaşkınlıkdan ölür gider.
Anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım o da hemen arkamdan girip koltuğa yerleşti.
- " Senin de beni sevdiğini ne zaman itiraf ediceksin ?"
Nerdeyse yarım saattir hiç konuşmadığım için dilim iyice kilitlenmiş gibi oldu. Benim onu sevdiğimi anladı mı ki ?
- " Benim seni sevdiğimi nerden biliyorsun ?"
- " Bilirim ben"
- " Ciddiyim Emre. "
- " Çok kıskanıyorsun beni. " dedi güzel gülüşüyle gülerek.
- " Hiç de bile "
Bakışlarını duvara sabitleyip sustu.
- " Bugün Ece onunla buluşmam için bir teklif de bulundu bende kabul ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK
Teen FictionDefne ve Emre başta ne kadar farklı olduklarını düşünseler de, ne kadar birbirleriyle inatlaşıp birbirlerine gıcık olsalar da aslında farkında olmadan aşık olmuşlardı. Hem de çok büyük ve tutkulu bir aşk.