172.BÖLÜM

2.2K 101 13
                                    

Annemin isteği üzerine Emre akşam yemeği için bize gelecek. Emre ile konuşmayı çok istiyor ve bende merakımdan ölüyorum. Büyük ihtimalle evlilik olayından bahsedecek ama böyle bir şey için Emre ile konuşması ne kadar doğru olur bilemedim. Telefon elimde, kara kara düşünürken annemle göz göze geldik. Ne düşünüyorsun der gibi bir bakış yaptı.



-  " Emre ile ne konuşacaksın?"

-  " Konuşunca duyarsın."

-  " Benim önceden bilmem daha iyi olur."

-  " Buna gerek yok."

-  " Off anne. Sonuçta onu en iyi tanıyan benim. Belki de sinir edecek bir şey söyleyeceksin."

-  " Orasını bilemem artık akşam göreceğiz ama sakın bana ısrar etme."



Anlaşılan akşama kadar ölüp ölüp dirileceğim. Yapacak da bir şey yok ki...




*****

Kapı çaldığında hemen koşa koşa gittim ve annem az önce lavaboya girdiği için rahatlıkla boynuna atlayıp sarıldım.


- " Hayret nasıl böyle bir şey yaptın annen yok mu?" diye sordu sessizce.

-  " Lavabo da."

-  " Belli rahatlığından." diyerek içeriye girdi.



Annem  geleli bir gün oldu ama Emre yi hiç görmediğim için inanılmaz özlemişim. Parfümünün kokusunu uzaktan bile hissederken bir yandan da çaktırmadan baştan aşağı gözlerimle süzmeye başladım. Yine mükemmel giyim tarzını ortaya koymuş, diyecek bir şey yok. Sanırım bugün erkek kuaförüne gitti çünkü saçlarında bir farklılık var. Dağınıklığı düzelttirmiş ve daha bir karizma olmuş. Baktıkça delirecek gibi oluyorum. Annemin bir anda çıkmayacağını bilsem gidip öpeceğim o derece.


-  " Az bak, diğer saatlere de kalsın." diyerek bana göz kırptığında zorla yutkundum.


Görmüş olması o kadar imkansızdı ki nasıl anlıyor hayret ediyorum. Hiç bir şey kaçmıyor gözünden. Yalnız göz kırptıktan sonra yüzüne yayılan hafif gülüşü ile yine beni benden aldı. En iyisi daha fazla bakmayı devam ettirmemek.


-  " Sana baktığımı nerden çıkardın? Gözüm dalmış olabilir."

-  " Ya bırak şimdi bunları. Şu yakışıklılığa ve şu karizmaya dalmayacak kız var mı?" dediğinde sertçe omuzuna vurdum.

-  " Bak ciddi işlere giriyoruz hala diğer kızlardan bahsediyorsun!  Kimse de dalamaz kusura bakma." dediğimde gülerek elini belime koydu ve öpeceğini anladığım için biraz uzaklaştım.



Ben zaten kendimi çok zor tutuyorum. Onun da böyle yaklaşması iyi olmadı. Sanki aramızda görünmez bir ip var ve ona doğru çekiliyorum. Emre'nin elini elimde hissettiğim de bir kez daha özlemle içim kavruldu ve neyse ki tam zamanında annem çıktı.



-  " Emre, hoşgeldin." dedi büyük bir güler yüzle.

-  " Hoşbulduk." birbirlerine sarıldıktan sonra benim de aklım orada kaldı keşke şuan bir kez daha sarılma imkanım olsaydı ama annemin yanında böyle bir şeyi yapamam.

-  " Hadi sofraya geçelim hemen." diyerek annem önden mutfağa gitti.


Sofra deyince bizimki de hemen küçük çocuk gibi sevindi zaten. Gören de ömür boyunca aç yaşıyor buraya gelince yeme hakkını kullanıyor sanır.


TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin