4.BÖLÜM

9.6K 243 3
                                    

Multimedia : Emre

Bugün Ecrin ile son günümdü. Anne ve babasının işleri bitmiş o yüzden bugün Istanbul' a döneceklermiş. Yine tek başıma olmaktan sıkılacağım günler gelmişti yani. Okulun kapısından içeriye girdik. Bugün hava güzeldi o yüzden tüm okul bahçeye dökülmüş. Ecrin'in birden koluma vurmasıyla irkildim.

- "Ne yapıyorsun Ecrin? "

- "Şuraya baksana tüm kızlar Emre nin etrafında toplanmış. "

Gözlerimi Ecrin'in dediği yere çevirdim. Emre bir bank da oturmuş etrafında da 5-6 tane kız onun içine düşecek gibi bakıyorlar dı.

- "Defne burda mısın? Dondun kaldın bir tepki ver."

- "Ne tepki verebilirim ki? " diyip yürümeye başladım. Ecrin de arkamdan geliyordu.

- " Tabi çocuk yakışıklı tüm kızların gözü Emre'nin üstünde" dedi.

Bende hızımı arttırarak biran önce sınıfa geldim. Sınıfta birkaç kişi vardı. Onlara Günaydın dedikten sonra yerime oturdum. Ecrin de hemen arkamdan sınıfa girince yanıma oturdu bana baktı ama ağzını açıp tek bir kelime bile etmemesi için onun anlayacağı dilden bir bakış attım. Yakın arkadaş olmanın avantajıydı bu bakışlarla bile birbirini anlamak. Kafamı çevirdiğim de Emre'nin içeriye girdiğini gördüm. Tabi arkasından da o bahçe de ki kızlar girdi. Emre sırasına doğru ilerlerken onlar da peşinden geliyordu. Sıraya oturduğun da bir kız da Emre'nin yanına oturup kolunu onun omzuna atmıştı. Birdenbire sinirlendiğimi fark ettim. Bundan banane sonuçta isteyen istediği kişiyle istediğini yapabilir. Ama aklıma söz geçiremiyordum. Daha okula geleli dört gün olmuş beyefendi hemen okulu satın almış gibi havalara girmiş zaten bu tür kızlar da Emre gibilerine iyice hava veriyor sonra hepsi başımıza böyle egoist kesiliyor. Kendimi tutamadım tekrar onlara baktım. Birde tam bizim sıranın yanında ki sıradalar elimi uzatsam Emre'nin yanında oturan kızın saçını çekebilirdim. Ne yazık ki bu hayalimi gerçekleştirmem mümkün değildi. Onlara bakarken Emre'nin bana baktığını görmemle kafamı hemen çevirdim. Yine rezil olmuştum. Ne zaman ona baksam hep yakalanıyordum. Bana birgün süreli beni kesiyorsun dese verecek hiç bir cevabım yoktu. Bundan sonra ona bakmayacağıma karar verdim. Ne yaparsa yapsın bakmayacağım daha fazla rezil olmaya niyetim yok çünkü.

Öğle arasında bahçeye inmeye karar verdim. Bu güzel havayı kaçırmamak lazım.

- "Ecrin ben bahçeye iniyorum geliyor musun? "

- "Yok canım sen in sıkılırsam gelirim" dedi.

Bende tamam dedim ve bahçeye indiğimde yine bir bank da Emre'nin oturduğunu gördüm. Bu sefer yanında sadece bir tane kız vardı. O da sınıfta kolunu Emre'nin omzuna atan kız. İleri de bir bankın boş olduğunu gördüm ve hızlıca oraya doğru yürüyüp oturdum. Yine Emre ye yakın bir yerde oturuyordum. Emre kıza çapkın çapkın gülüyordu. Kız da işi baya ilerletmiş şimdi de Emre ye sarılıyordu. Bak yüzsüze bu nasıl bir kız ya. Ne yapıyorum ben böyle onlara bakmamam lazım. Sonra rezil oluyorum ama hala da aptal gibi bakıyorum. Kafamı başka yöne doğru çevirdim. Beş dakika sonra yanıma birisinin oturduğunu hissettim ve arkamı döndüm. Emre yi görmemle şaşkınlığımı gizleyemedim. O da bu haline gülmeye başladı.

- "Bu kadar şaşıracağını bilseydim önceden yanına geliceğimi haber verir gelirdim. "

Dilim tutulmuştu sanki ne diyeceğimi ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

- "Birdenbire gelince şaşırdım yani senin gelmeni beklemiyordum. " dediğimde yine o alaycı gülüşüyle bana baktı.

- "Madem bana bakmak istiyorsun utanma doya doya bak alışkınım ben kızların gözlerinin üzerimde olmasına"

Ya bu çocuk nasıl oluyor da beni hem utandırıp hem de sinir etmeyi başarabiliyordu anlamıyordum. Düşündüğüm şey başıma gelmişti bir şekilde cevap vermem lazımdı.

- "Ne bakmasın dan bahsediyorsun? " dediğimde sesim yüksek çıkmıştı ve sinirlendiğimi olabildiğince belli ediyordum.

- "Senin geldiğim günden beri bana bakmandan bahsediyorum."

Yine alay eder gibi karşımda gülüyordu.

- "Neden bakıyorum biliyor musun ? Çünkü geldiğin günden beridir sana gıcık oluyorum. Sanki okul seninmiş, herkes sana bayılıyor ve seni yere göğe sığdıramıyorlar mış gibi davranışların var. Çok fazla egoistsin ve bu da beni gıcık ediyor. "

Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu ama rahatlamıştım. Bütün içimden geçenleri ona söylediğim için çok mutlu olmuştum şimdi cevap sırası ondaydı bu yaptıklarına nasıl bir cevap verecek gerçekten merak ediyorum. Hala gözlerimin içine şaşkınlıkla bakıyordu.

- "Egoist olduğumu düşünmen doğru çünkü öyleyim ve bunu inkar etmiyorum. Aynı zamanda herkesin bana bayıldığını ve beni yere göğe sığdıramadığı kısmı da doğru bunları da inkar etmiyorum. Ama bunları fark edemeyen tek kişi de sensin. Görmüyor musun daha buraya geleli dört gün oldu ama bütün kızlar benim peşimde. Ben ne istersem onu yaparım kimse bana karışamaz. "

- "Ya banane ki bundan bütün kızlar peşindeyse peşinde beni ilgilendirmez. Beni tek sinir eden şey bu kadar ukala ve sinir bozucu olman. "

- "Çok konuşuyorsun ya kafamı şişirdin senin gibi kızları hiç sevmem. Biliyor musun bende sana en başından beridir gıcık oluyorum. "

Birden ayağa kalkıp gitti. Yine beni sinir etmeyi başarmıştı. Artık Çok sıkıldım. Hep aynı şeyleri yaşıyorum sürekli rezil oluyorum ve bu da yetmezmiş gibi hep onun laflarının altında kalıyorum. Artık ne olursa olsun ona bakmayacağım ve asla iletişime girmeyeceğim.

*****

Ders Akın Hoca'nın dersiydi. İçeriye girdiğinde yine neşe saçıyordu.
- "Gençler kısa bir açıklama yapıcam herkes beni dinlesin. Biliyorsunuz ki üniversite sınavı için önümüzde sadece üç ay var ve bu da göz açıp kapayana kadar geçecek tabi bizde bu arada boş durmayacağız. Bende sizin öğretmeniniz olarak sizin geleceğiniz için sürekli birşeyler düşünüyorum ve sizi çalışmaya teşvik etmem gerekiyor. Bazılarınız belki buna kızabilir ama itiraz istemiyorum bu sizin iyiliğiniz için . Gelelim konumuza herkesi 2 şer li gruplara ayırdım. Bu gruplar haftanın üç günü beraber test çözecek ve birlikte konu eksikliklerini giderecek böylece daha verimli olucaksınız. Bu dediğime kimse karşı gelmeyecek herkes yapmak zorunda çünkü size kalsa sınava Çalışmayacaksınız."

Sınıftan hiç ses çıkmıyordu. Çünkü hoca haklıydı hiç birimiz sınava hazırlanmıyorduk. Hoca grupları okumaya başlamıştı. İçimden Ecrin ile olmak için dua ediyordum.

- "Defne ve Emre siz de berabersiniz. Defne sen zaten görevini yerine getirirsin. Emre gözüm üzerinde sakın itiraz etme. "

Nee inanamıyorum ya bu nasıl olur ama ben ne halt yicem acaba çok merak ediyorum. Nasıl bir şanssızlık var bende ya daha az önce onunla konuşmayacağıma ve bakmayacağıma dair kendime söz vermiştim. Emre ye baktım hiç sesi çıkmıyordu ama sinirlendiği çok belliydi Akın Hocayı öldürecek gibi bakıyordu. Tüm ders bunları düşünmek den ders dinleyememiş dim. Çıkış zili çaldığını duymamla kendime geldim. Belki de Akın hocayla konuşsam ve Emreyle iyi anlaşamadığımı söylesem beni anlayışla karşıladı. Evet kesinlikle gidip konuşmalıyım. Bu sırada Akın hocanın sınıftan çoktan çıktığını görmemle yerimden fırladım. Ecrin arkamdan seslendi.

- "Defne dur nereye gidiyorsun ?"

- "Ecrin benim ufak bir işim var beni bekleme sen çık" dedim ve koşa koşa sınıftan çıktım. Koridorun sonunda Akın hocayı gördüm ve karşısında da Emre yi yine o günkü gibilerdi ciddi ciddi konuşuyorlardı. Akın hoca eliyle Emre'nin omzuna dokunup bir şey söyledi ve gitti. Emre ise hala orda duruyordu. Koşa koşa Akın hocanın arkasından gidiyordum ki Emre'nin sesini duydum.

- "Eğer benimle olmak istemediğini söyleyeceksen boşuna uğraşma çünkü aynısını bende denedim ve hiç bir şekilde ikna olmadı. Dayım gerçekten çok inatçıdır. Ne yapalım artık sana katlanmak zorundayım. Yarın okul çıkışı bizim evde çalışıyoruz. "

Bunu söyler söylemez gitmişti. Nasıl ya ben Emre'nin evinde ne yapıcam onunla nasıl vakit geçiricem ki bir de onun evinde delircem gerçekten. Birde lafını söyleyip gitme huyu yok mu neyse artık yarın bir şekilde kafe de çalışmaya ikna ederim.

TUTKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin